GÜNDER tarafından düzenlenen “SOLARENA” 30 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşti. Güneş enerjisindeki gelişmeler ve teşviklerin etkisinin konuşulduğu buluşmada, SolarPower Europe CEO’su Dr. James Watson, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sevil Acar ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Makroekonomi Çalışmaları Programı Direktörü Bengisu Özenç, güneş enerjisini, enerji politikalarını ve ekonomik yansımalarını masaya yatırdı.
Açılış konuşmalarıyla başlayan buluşmada GÜNDER Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar, tüm sektör paydaşlarımıza doğru ve yenilikçi bilgileri
“Güçlü güneş potansiyeli ile Türkiye de bu büyümenin parçası olacak”
Küresel düzeyde güneş enerjisi en hızlı büyüyen sektörlerin başında geliyor. 2004 yılında 3 GW dolaylarında olan toplam kurulu kapasite 2015 sonu itibariyle 228 GW’ı aşmış durumda. Sadece 2015 yılı itibariyle 50 GW’dan fazla kurulu yeni güç sisteme bağlandı. Dr. James Watson bu durumu bir devrim olarak niteliyor. Türkiye’nin de güneş potansiyeline değinen Watson “Paris Anlaşması ile beraber güneş sektörünün daha da hızlı büyümeye devam edeceğini tahmin edebiliriz. Güçlü güneş potansiyeli ile Türkiye de bu büyümenin parçası olacak. Güneş enerjisinin gelişiminde ülke politikalarındaki dengeli ve tutarlı sürdürülebilirlik, satın alım garantileri ile destekler pozitif etkiliyor. Şebekeye ve alt yapı yatırımlarına olumlu etkisi olan yerinde üretim ve tüketim de depolama teknolojileri ile birlikte artış eğiliminde.” dedi.
Türkiye’deki güneş sektörünün gelişiminin diğer ülkelere nazaran daha yavaş ilerlediğini belirten Doç.Dr. Sevil Acar ise Türkiye’de kömür için verilen desteklerin yüksekliğine dikkat çekti. Açıklamasında, yaptıkları çalışma sonucunda 2013 yılında yalnızca doğrudan maddi kaynak yolu ile kömür için 730 milyon dolarlık teşvik verildiğini hesapladıklarını, bununla birlikte hesaplanamayan kalemler ve dolaylı destekler ile bu rakamın çok daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Acar çalışmalarının Türkiye’nin kömür kullanımının teşviği için harcadığından çok daha düşük bir bütçeyi güneş enerjisi gibi sürdürülebilir kaynaklara harcaması halinde, sürdürülebilir kalkınma prensiplerine uygun gerekli alt yapı ve fırsatları hayata geçirebileceğini ve karbon salımlarını azaltabileceğini gösterdiğini de sözlerine ekledi.
Güneş enerjisinin temiz bir alternatif olmasının yanında, sanayi üretimi açısından da yarattığı katma değere değinenBengisu Özenç ise “Ekonomik kaynakların hem temiz hem de yerli enerji kaynaklarına yönlendirmenin bir alternatif olarak aktarılmasının üreteceği katma değer, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına büyük katkı sağlar. Güneş enerjisi aynı zamanda, hem Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesi hem de AB mevzuatına uyumu için önemli bir role sahip. Güneş enerjisini verimli ve etkin kullanmak amacıyla ARGE ve yenilikçilik alanında çalışmalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Ülkemizin büyümesi için yeni modeller gerekmekte ve ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin payını artırmalıyız. Hızla gelişmekte olan güneş enerjisi sanayii ve güneş enerjisi ülkemiz için önemli bir kaldıraçtır.” dedi.
Güneş enerjisi sektörü eski ve kirli teknolojiler olan fosil yakıtlara karşı önemli bir alternatif olarak her geçen gün daha da büyüyor. Son yıllarda özellikle kurulum ve işletme maliyetlerindeki düşüşler, Paris İklim Zirvesi sonrası piyasalarda yaşanan gelişmeler ve beklentiler ile beraber güneş enerjisi sektörünün Türkiye’nin kalkınması için önemli bir araç olabileceği görülüyor. Dünyadaki gelişmeler ışığında, Türkiye’nin özellikle fosil yakıtlara olan bağımlılığının azaltılması ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma için güneş enerjisi sektörünün gelişimi hayati öneme sahip.
Kaynak: Solar.İst