Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM), 2020 yılı sonunda sona ereceği açıklandı. Ama YEKDEM süreci devam etsin veya etmesin, güneş enerjisi ülkemizin mutlaka desteklenmesi gereken temel enerji kaynağıdır. Çünkü tüm yenilenebilir kaynaklar bir arada düşünüldüğünde güneş ülkemizdeki kapasitesi en yüksek, maliyeti en düşük enerji kaynağıdır.
Bugün ülkemizde fotovoltaik güneş enerji santrali (GES) kurulu gücü 4000 MW’ı geçmiş durumda. 2018 yılı için bu kapasiteye yaklaşık 1000 MW daha eklenmesi bekleniyor.
Enerji arz güvenliği, toplumsal yaygınlık, destek adaleti ve desteğin sürdürülebilirliği açılarından konu
Örnek olarak güneş enerjisi saha kurulumları ile çatı uygulamaları karşılaştırıldığında ebetteki enerji arz güvenliği açısından çatı kurulumları ön plana çıkıyor. Tüm ekipmanlarının yerli olarak üretiliyor ya da üretilebilecek olması da enerji arz güvenliği açısından güneş enerjisi yatırımlarının mutlaka bu kapsamda değerlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini bize gösteriyor.
Ayrıca güneş enerjisi yatırımlarının/kullanımının tüm topluma yayılması, her hanenin kendi ve her sanayi kuruluşunun kendi elektriğini üretebilmesi ve de kırsal alanda kullanımın yaygınlaştırılması enerji bağımsızlığının en büyük garantisidir.
Güneş enerjisini sadece elektrik üretim aracı olarak görmemek gerekiyor. Elektrik üretmenin yanında sıcak su üretimi, yemek pişirilmesi ve konut-iş yerlerinin ısıtılması/soğutulması alanlarında da güneş enerjisinin yaygın kullanım şekilleri mevcuttur. Güneşe enerjisi ile hibrit çalışan ısı pompaları ve elektrikli kombiler artık günümüzde konutlarda-ticari kuruluşlarda kullanılan ısınma araçlarıdır. Tüm dünyada çeşitli hibrit çözümlerle bölgesel ısıtma sistemleri kurulurken bu sistemler içerisinde güneş enerjisi teknolojilerinin ve ürünlerinin de önemli bir yeri vardır.
Herhangi bir destek mekanizması oluşturulduğunda bu mekanizmanın hangi enerji kaynağını nasıl etkileyeceğini ve hangi enerji kaynağının ne kadar desteğe ihtiyacı olduğuna göre karar verilmeli. Kısaca destek tüm kaynaklara veya kullanımlara eşit olmayabilir ama esas olarak kaynağın ihtiyacına göre düşünülmeli ve adaletli olmalı.
Güneş enerjisi ile jeotermal kaynaklara aynı desteklerin verilmesi beklenemeyeceği gibi konutlarda kullanılan sıcak su sistemlerine verilen destek ile güneş enerjisinden elektrik üretimi amaçlı çatı sistemlerine verilecek destek de aynı ve eşit olmamalı.
Diğer önemli bir nokta da, verilecek desteğin sürdürülebilirliğidir. Yapılacak bürokratik düzenlemelerle desteklerin zaman içerisinde değiştirilmesi, bu tür yatırımlara duyulan güveni sarsacaktır. Verilecek destek zaman içerisinde azaltılabilir ve değiştirilebilir. Ama bu tür değişimler önceden açıklanmalı. Bu sayede yatırımcılar yapacakları fizibilitelerle yatırımlarının geleceğini bu günden öngörebilir. Yenilenebilir enerjide ulaşılması gereken hedefler net ve gerçekçi olarak belirlenirse bu kaynağı desteklemekle ilgili araçlar gerçekçi ve zaman içerisinde öngörülebilir şekilde ortaya koyulabilir.
Peki güneş enerjisi yatırımları nasıl desteklenmeli? Bir kere, bu alanda verilecek destekler, kullanım amacına uygun olarak birkaç başlık altında incelenmeli. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
– Güneş enerjisi saha kurulumları
– Çatı uygulamaları
– Konutlar
– Ticari çatılar
– Sanayi çatıları
– Isı pompası kullanımları
– Bölgesel ısıtma sistemlerinde kullanım
İşte güneş enerjisinin bu kullanım alanları yukarıda sayılan ölçütler açısından değerlendirilmeli, sürdürülebilir bir destek mekanizması oluşturulmalı. 2020 sonrası YEKDEM kaldırılabilir ama enerji kaynaklarının desteklenmesi açısından farklı araçlar kullanılabilir ve uzun soluklu sürdürebilirlik sağlanabilir. Dünyada çeşitli ülkelerde çeşitli teşvik mekanizmaları kullanılmaktadır ve bunlar genel olarak birkaç başlık altında toplanabilir.
Uzun süreli destekler:
Alım garantisi fiyatı (FIT): Ülkemizde de bu güne kadar uygulanan ve güneş enerjisinde 10 yıl 13.3 dolar-cent/kWh olarak uygulanan açık, net ve belirli süreli alım fiyatı.
Garanti fiyatı ile piyasa fiyatı arasındaki farkın ödenmesi (feed in permium): Üreticiler üretimlerini serbest piyasada sattıklarında daha önce yaptıkları sözleşmelerde belirlenen FIT ile arada eksi bir fark olduğunda sadece bu fark kendilerine ödeniyor.
İhale (YEKA) modeli: Karapınar bölgesi için yapılan ihalede olduğu gibi her bir alan ve büyüklük için yapılacak ihalelerde o ihaleye özgü oluşan alım garantisi fiyatı ve süresi belirlenmesi.
Yeşil enerji alım zorunluluğu: Enerji şirketlerinin dağıtım veya satışını yapacakları enerjinin belirli bir miktar ve/veya oranını yenilenebilir kaynaklardan temin etme zorunluluğu getirilmesi.
Bir sefere özgü destekler:
Bürokratik işlemlerin kolaylaştırılması: Başvuruların kısa sürede yapılması, başvuru ve kabul işlemlerin yerel firmalar tarafından yapılması, tip proje uygulaması vb.
Başvuru harçlarının kaldırılması: Belirli bir süre tüm harç ve başvuru bedellerinin kaldırılması veya kamu tarafından üstlenilmesi.
Parasal destek (Hibe): Yatırım bedelinin belirli bir bölümünün kamu tarafından hibe olarak karşılanması. Bu başlangıçta destek olarak verilebilir veya yatırım yapıldıktan sonra inceleme yapılıp maliyetin bir bölümü yatırımcıya iade edilebilir.
Doğrudan vergi indirimi: Yatırımcıların ve/veya abonelerin yapacakları yatırımın bedelinin bir bölümünü belirli bir dönem için vergi indirimi olarak beyan edip daha az vergi ödemelerinin sağlanması.
Dolaylı vergi indirimi: Yatırım yapacak kişi veya kurumlardan, başka alanlarda alınacak vergilerde indirime gidilmesi. Örnek olarak Bornova Belediyesi güneş enerjisi yatırımı yapan sakinleri için çöp vergisinde yüzde 25 indirim yapacağını ilan etti. Benzer şekilde OSB Müdürlükleri ve diğer Belediyeler özendirici tedbirler alabilir.
Vergi muafiyeti: Kira gelirlerinde olduğu gibi, belirli bir tutarın üzerindeki gelir vergilendirilirken, bunun altında kalan kısmın beyan dışı bırakılması.
Yatırım teşvik sistemi: Sahada GES yatırımı yapan kişi ve kurumlara yatırım teşvik belgesi verilerek KDV’den muaf tutulmaları. Benzer uygulama belirli bir süre üretim ve parasal boyut büyüklüğüne bakılmaksızın güneş enerjisinin diğer uygulama alanlarında da hayata geçirilebilir.
Yerli ürün desteği: Yatırım yapacaklara yerli ürün kullanımlarını teşvik için belirli bir süre için belirlenecek oranlar üzerinden yerli ürün desteği sağlanması. Bu hem yerli sanayinin gelişimini sağlar hem de yatırımın geri dönüş süresini kısaltarak daha fazla yaygınlaşmasını sağlar.
Kamu enerji alım garantisi: Kamu kendi kurum ve kuruluşlarının, tükettiği enerjinin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından alacağını taahhüt etmesi.
Kamu projeleri: Kamunun, farkındalık yaratmak adına belirli bir süre için kamu kurumları dışındaki kurumların bazı projelerinin finansmanını kendisinin sağlaması.
Fizibilite desteği: Kamu ve uluslararası kuruluşlar aracılığıyla yatırım yapacak kişi ve kurumlara belirli bir süre için ücretsiz fizibilite desteği sağlanması.
Finansman desteği: Devletin, yatırım yapacak abonelere faizsiz kredi sağlama ve kredi kefaleti gibi araçlarla destek sunması.
Mahsuplaşma şekli: Abonelerin kullandıkları enerji miktarı ve fiyatı ile kendi üretimi olan enerjinin satış fiyatı dikkate alınarak, yatırımların önünü açacak şekilde farklı kesimler için farklı mahsuplaşma modelleri uygulanması. Örnek olarak OSB’lerdeki firmalar için mahsuplaşma elektrik miktarı üzerinden değil fiyatı üzerinden yapılmalı. Aksi takdirde yatırımın çekiciliği kalmıyor.
Bu teşvik ve desteklerin dışında yeşil etiket, kalite bazlı teşvik ve sisteme erişim teşvikleri gibi birçok uygulama söz konusudur.
SONUÇ VE ÖNERİLER:
Öncelikle dünya üzerindeki güneş enerjisi destek mekanizmalarının ayrıntılı bir incelemesi yapılıp kamuya yük olmayan ama üretici/abone üzerine olumlu etkiler yapacak mekanizmaların neler olabileceği araştırılıp kamuoyunda tartışılmalı.
Özellikle sanayimizin gelişimi açısından güneş enerjisi sektörünün desteklenmesi büyük önem arz ediyor. Türkiye güneşte kalıcı ve teknolojik bir endüstri oluşturmalı, büyük çaplı bir ihracat üssü haline gelmeli. Bu bağlamda yerli güneş endüstrisinin desteklenmesi kilit önem arz ediyor.
Kurulacak mekanizmalarda aşağıdaki esaslar mutlaka dikkate alınmalı:
Kamunun sosyal projelere ve kooperatiflere sağladığı/sağlayacağı özel destekler çok önemli ve bunlar devam etmeli. Ayrıca elektrikteki kayıp kaçağın büyük bölümü tarımsal sulamada ve kırsal kesimde yaşanıyor. Buralarda kamu tarafından yapılacak hibe programları, kayıp kaçağın ulusal sistem üzerindeki olumsuz etkisini azaltacağından önemli bir destek mekanizması olarak kabul edilmeli.
DEPOLAMAYA DA DESTEK
Güneş enerjisine verilecek destek güneş enerjisi sistemlerinin kullanımını kolaylaştıracak ve artıracak depolama sistemlerini de kapsamalı. Depolama sistemleri şu andaki maliyetleri nedeni ile desteklenmeye en çok ihtiyaç duyan alanlardan biridir.
Isı pompalarının kullanımını yaygınlaştırmak adına güneş enerjisi ile hibrit çalışan sistemler için yapılacak uygulamalarda bu sistemler güneş enerjisi çatı sistemlerinin tabi olduğu destek mekanizmalarına tabi tutulmalı.
Güneş enerjisi yatırımlarının kişisel veya küçük ölçekli bireysel kullanımını (çatı ve ısı pompası uygulamaları) artırmak isteniyorsa verilecek tüm destekler bu tür yatırımların geri dönüş süresinin 4-5 yıl olması üzerine kurgulanmalı. Bu tür yatırımların istihdama ve bölgesel kalkınmaya katkılarını da göz ardı etmemek gerekir.
Faruk TELEMCİOĞLU – GÜNDER Genel Sekreteri