Hidroelektrik santrallerine ürün tedariğinin yanı sıra özel otomasyon çözümleri sunan Andritz Hydro’nun Türkiye Şirket Müdürü Wolfgang Hofmann, Türkiye’de Keban, Karakaya, Atatürk gibi eski HES’lerin rehabilitasyonun ek bir yatım yapılmadan 500 MW’lık ilave kurulu güç yaratacağını söylüyor.
1 MW’dan 800 MW’a kadar uzanan ürün yelpazesi
Dünyada kabul gören ve güven yaratan çözümleriyle yenilenebilir enerji yatırımcısının çözüm ortağı olmayı sürdüren Andritz Hydro’nun HES projelerine yönelik sunduğu hizmetlerden söz eder misiniz?
Merkezi Avusturya’da bulunan Andritz Hydro Grubu, türbin üretiminde 170, elektrik ekipmanları konusunda ise 120 yılı aşkın tecrübesi, dünya çapında 16 bin 700’den fazla çalışanı, 4,6 milyar Euro’nun üzerindeki cirosu ile enerji yatırımcılarına anahtar teslim çözümler sunuyor. 1 MW’dan 800 MW’a kadar uzanan ürün yelpazesiyle HES yatırımcılarının her türlü ihtiyacına cevap verebilen Grubumuz, HES projelerinde kullanılmak üzere türbin, jeneratör, giriş vanası, kontrol, koruma, otomasyon, cebri boru ve kapaklar da dahil birçok ekipmanın üretimini gerçekleştiriyor. Aynı zamanda eski HES’lerin rehabilitasyon ve modernizasyon işleri ile küçük HES santralların (1-30 MW) önde gelen tedarikçisi ve hizmet sağlayıcısıyız.
HES yatırımlarında maksimum enerji verimliliğini sağlamak için nasıl bir teknolojisi uyguluyorsunuz?
Andritz olarak Avusturya, İsviçre, Kanada, Finlandiya ve Brezilya’daki hidrolik laboratuvarlarımız ve model test laboratuvarlarımız, CFD (Computerize akış dinamiği) çalışmalarımız ile teknoloji alalında en yüksek verimin alınabilmesini sağlıyoruz. HES projelerinde enerji verimliliği konusunda dünyanın önde gelen bir kaç firmasından biriyiz. Dünya’da yeni geliştirilmekte olan (Tidal Wave) med-cezir’den elektrik üretimi konusunda en büyük deniz altı enerjisini elektriğe çeviren Sihwa (Kore) projesini geçtiğimiz süreçte devreye aldık (260 MW, 10 Ünite). Ayrıca Türkiye boğazlarındaki akıntılardan elektrik enerjisi elde edilmesi konusunda başlattığımız araştırmayı sürdürüyoruz. Bazı mevcut çalışmalara göre Türkiye’de bu alanda 450 MW’lık bir kapasite olduğu düşünülüyor.
Arızada minimum düzey
HES projeleri için önemli unsurlardan biri olan otomasyon konusunda ne tür çözümler sunuyor ve müşterilerinize ne tür avantajlar sağlıyorsunuz?
Otomasyon çözümleri alanında çok geniş bir ürün gamına sahibiz. Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda en uygun ve kullanışlı çözümleri sunuyoruz. Kullandığımız sistemler arasında güvenilirlik ve süreklilik (arıza sayısında minimum düzey) ilkelerini benimseyerek ve bu doğrultuda opsiyonel çözümler sanabiliyoruz. Otomasyon çözümlerimizde, IEC standartları, CE yönergelerinin yanı sıra güvenlik açısından 2006’da Avrupa Birliği tarafından sunulan ve 2009 da yasalaşan “Machine directive”lerini dikkate alıyoruz. Bu yasaya istinaden otomasyon tarafında tirbün, jeneratör ve BOP (balance of plant) ekipmanlarını göz önüne alarak risk analizleri yapıyor ve sistemin güvenliği için çeşitli fonksiyonel ekipmanlar kullanıyoruz.
Örneğin, haberleşme topolojimizde olduğu gibi ring (halka) haberleşme ağı tüm sistemler arasında kurulmakta ve bu ring ağı redundant yapılabiliyor. Bu ağ şekli cihazlara erişimi farklı güzergahları izleyerek yapabildiğinden, sistemin güvenirliğini ve haberleşme sürekliliğini maksimum seviyelerde tutuyor. Üretmiş olduğumuz SCADA Sistemi (SCALA 250) yaklaşık 20 dili mühendislik altyapısı programını ve görse ekranl isimlerini otomatik olarak destekliyor ve hidroelektrik santrallerde kullanılan belli başlı baz ve profesyonel resimleri ve fonksiyonları içeriyor. Müşterilerimizin istekleri doğrultusunda redundant, uzaktan kontrol ve/veya izleme fonksiyonlarını gibi geniş çözüm gamı sunabiliyoruz.
Bünyemizde bulunan teknik departmanı sayesinde anahtar teslim elektromekanik ekipman temini, montajı, kontrol ve izlemeyi tekbir çatı altında yapabiliyor, ayrıca santrallerde devreye alındıktan sonra meydana gelebilecek arızalara uzaktan müdahale etme ve/veya direkt sahada 1-2 iş günü içinde müdahale etme şansını da müşterilerimize sunuyoruz.
Enerji devlerinin çözüm ortağı
Türkiye’nin hidroelektrik kurulu gücünün halihazırda yaklaşık 17 GW olduğunu belirten Andritz Hydro Türkiye Şirket Müdürü Wolfgang Hofmann, bunun 13,66 GW’lık türbin aksamı ile 5,7 GW’lık generatör ve elektrik aksamının kendileri tarafından temin edildiğini söylüyor. Bu alanda Türkiye’de pazar lideri olduklarını vurgulayan Hofmann, “Hali hazırda Türkiye’de inşası devam eden 27 adet küçük HES projemiz bulunuyor. Bunun yanı sıra Boyabat, Tatar, Pembelik, Çetin, Ayvalı gibi büyük HES projeleri ile Beyhan 1 türbinlerinin inşasını sürdürüyoruz. Türkiye’deki müşterilerimiz arasında Enerjisa, Bilgin, Limak, Cengiz, Özaltın, Özdogan, Doğuş, Akfen, Yılsan, Nokta, Kalyon, Gama, MNG, Akkanat, Statkraft, Çalık, Eksen ve Eksim gibi özel sektör yatırımcıları bulunuyor. 2013 ve takip eden yıllarda da Türkiye’deki HES projelerinin önemli ekipman tedarikçisi olmayı hedefliyoruz” diyor.
Kaynak: Enerji Dergisi