Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen ICCI 2013 – 19. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kapsamında TÜİSAD tarafından “Doğalgaz Piyasası” başlıklı bir oturum düzenlendi.
Oturumun başkanlığını Nusret Cömert (Shell Yönetim Kurulu Başkanı) yaparken, Batu Aksoy (Turcas Petrol CEO), Korkut Öztürkmen (OMV Türkiye Genel Müdürü), Doğanay Samuray (Palmet Enerji Yönetim Kurulu Başkanı) ve Matthias Keuchel (E.ON Başkan Yardımcısı) oturumda yer aldı.
Doğalgaz kanunu beklentisi 2013 ikinci yarısında
Turcas Petrol CEO’su Batu Aksoy konuşmasında Botaş’ın pazar payının ilk etapta yüzde 50’nin altına, arkasından yüzde 20’ler seviyesine düşmesi, Botaş ticaret ile Botaş iletimin ayrıştırılması, piyasada gerçek anlamda rekabet oluşturulması, yeni ithalat kaynaklarından gaz getirilmesi gerektiğini söyledi. Aksoy, gündemdeki doğalgaz piyasası kanununun yılın ikinci yarısında çıkması, enerji sektörü çok önemli olduğunu belirterek “Önümüzdeki 10 yılda ise çok daha hızlı adımlar atabileceğiz. Türkiye’de doğalgaz sektörünün liberalleşmesi, isteyen üreticinin kendi gazını getirmesi, piyasada gerçek rekabete açılması, dolayısıyla doğalgaz liberalleşme Türkiye’nin enerji tedariği ve büyümesinin, yakıtının sağlanmasının açısından çok önemli olacaktır.” dedi.
OMV Türkiye Genel Müdürü Korkut Öztürkmen ise
“Türkiye doğalgaz üreticisi olmamasına rağmen, konumu itibariyle çoğu üretici ülkelerden de avantajlı bir durumda. Dört yanında büyük doğalgaz kaynakları var. Son zamanlarda Romanya ve çevresinde bulunan bazı gazların bile Türkiye’ye getirilip getirilemeyeceği konuşulmaya başlandı. Türkiye pazar olarak “gas to gas” rekabeti arttırarak çok avantajlı konum elde edebilir.”
Türkiye’de doğalgaz tüketimi uçacak
Palmet Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Doğanay Samuray ise konuşmasında Türkiye’nin 77 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın dördüncü büyük doğalgaz pazarı olduğunu söyledi. Türkiye’nin, elektrik üretiminde doğalgaza bağımlı olduğunu ve bu bağımlılığın bitmesinin imkansız olduğuna değinen Samuray, “Türkiye’de elektrik üretim tesislerinin çoğu doğalgaza dayalı üretim yapıyor. Evlerde de artık doğalgaz kullanıyoruz. Türkiye’de 60 bölge doğalgaz kullanıyor. Evlerimizdeki bu konfordan vazgeçmemiz mümkün değil. Kimse bir daha kovayla kömür taşıyıp evine soba yakıp külünü kömürlüğe atmayı düşünmüyor. Doğalgaz en ucuz yakıt. Bu sebeplerden evsel, endüstriyel ve elektrikteki talep bir araya geldiğinde doğalgaz tüketimi uçup gidecek.” diye konuştu
Türkiye ile Avrupa arasında fark yok
E.ON Başkan Yardımcısı Matthias Keuchel de Türk gaz piyasasıyla tanışmalarının yeni olmadığını, ilk olarak 1990’lı yıllarda Türkiye’ye geldiklerini belirtti. Keuchel, “O zamanlar buradaki bazı fırsatları değerlendirdik. Türkmen veya İran gazını Avrupa’ya aktarma ile ilgiliydi. O zamanlarda batı Avrupa gaz pazarının çok yüksek miktarlı büyümesi söz konusuydu. Artık büyüme doğuya kaydı, özellikle Türkiye’ye. Bu da çok olumlu bir şey, hem ülke hem de piyasa için” ifadelerini kullandı. Keuchel, Türk gaz piyasasının aslında AB pazarlarından çok da farklı olmadığına vurgu yaparak, şunları kaydetti:
“Dışa bağımlılık Türkiye’de yüzde 100’e yakın. AB’de de gaz dışa bağımlılığı yüzde 70’e yakın. Dolayısıyla çok büyük bir fark yok. Farklı olan AB ülkelerinde 2000’den buyana elektrik ve gaz piyasalarında çok aktif, hızlı ve yoğun bir liberalizasyon var. Türkiye’nin liberalleşme sürecinde diğer ülkelerin deneyimlerinden ders çıkarması lazım. Başkalarının deneyiminden faydalanmak hata yapmayı önler.”
Kaynak: Energy World