Eurosif tarafından yayımlanan “European SRI Study 2018 – Avrupa Sürdürülebilir ve Sorumlu Yatırım Çalışması – 2018” Avrupa SRI endüstrisinin geçtiğimiz iki yıl içerisinde Eurosif tarafından da tanımlanan, farklı alanlardaki yatırım hedeflerini açık bir şekilde ortaya koyuyor. 2017 yılının sonunda bu çalışma için toplanan veriler, 12 farklı Avrupa piyasasının kurumsal ve perakende mal varlıklarının incelenmesine olanak sağlıyor.
Eurosif’in yayımladığı “European SRI Study 2018 -Avrupa Sürdürülebilir ve Sorumlu Yatırım Çalışması- 2018”, Avrupa pazarının Sürdürülebilir ve Sorumlu Yatırım (SRI) yapma yolunda son dört yılda olumlu bir şekilde büyüdüğünü vurgulayarak bu çalışmada en çok dikkat çeken göstergelerin, yasa koyucuların
Çalışmaya göre kurumsal yatırımcılar, yöneticilerin 2030 yılına kadar Avrupa Komisyonu’nun iklim hedeflerine ulaşması adına finansal boşluğu doldurmak için, her yıl 180 milyar dolarlık ek yatırım yapmayı hedefliyor.
Ancak bu talep artışı, piyasada sunulan mevcut ürün teklifleriyle eşleşmiyor. Sürdürülebilirlik tercihlerine göre yatırım yapma imkânına sahip perakende müşterilerinin sayısının hâlâ çok az olduğu belirtiliyor.
Yatırımcıların SRI’yi seçmesindeki temel motivasyonun, seçimlerinde anahtar bir role sahip olan iklim değişikliği ve diğer çevresel sorunlara dikkat çekebilmesi olduğu göze çarpıyor. Yatırımcıların hâlâ sürdürülebilir yatırımın temsil edildiği finansal fırsatları daha önemli buldukları belirtiliyor.
Sürdürülebilirlik temasını temel alan yatırımlar esas olarak su yönetimi, yenilenebilir enerji ve iklim değişikliği konularına odaklanıyor ancak ilerlemeden ziyade bu sektörler aynı seviyede kalıyor.
Kurumlarda sosyal ve çevresel fayda esas alınarak yapılan yatırımları kapsayan “etki yatırımı” (impact investment) bir önceki incelemeye kıyasla daha mütevazı bir büyüme göstermiş olsa da bu yıl içerisinde olumlu bir büyüme yaşanıyor. Etki yatırımı geçtiğimiz yıl altı yıllık bir süre zarfını kapsayan bir büyüme gerçekleştirdi. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) ile ilgili çalışmaların çoğu, bu stratejinin uygulanmasında ağırlıklı olarak yer almaya devam ederken, önümüzdeki yıllarda daha fazla büyümeye katkıda bulunacağı öngörülüyor.
Avrupa Komisyonu’nda Euro ve Sosyal Diyalog’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı, aynı zamanda Finansal İstikrar, Finans Hizmetler ve Sermaye Piyasaları Birliği’nden de sorumlu olan Valdis Dombrovskis, Avrupa ve küresel pazarların iklim kriziyle mücadelede en önemli araçlar olduğunu ve iklim değişikliğini göz önünde bulunduran yatırımların artması gerektiğinin önemini vurguluyor.
Dombrovskis, “Geçtiğimiz ay (Ekim ayı) iklim değişikliği nedeniyle karşı karşıya olduğumuz tehditlerin altını çizen birçok rapor yayımlandı. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 1,5 Derece Özel Raporu’nu yayımladı ve rapora göre eğer yenilenebilir enerjiye hızlıca bir geçiş yapmadığımız ve karbon emisyon oranlarımızı düşürmediğimiz takdirde iklim krizinin yol açacağı felaketlere çok da uzak değiliz. Avrupa, küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak gibi Paris Anlaşması’nın yükümlülüklerini uygulamada dünyada öncü rolde. Avrupa, şimdiden, 1990 yılına kıyasla karbon emisyonlarında %22 oranında azaltımı başardı. Her yıl, yıllık seragazı emisyon oranlarını azaltmayı hedefleyen Emisyon Ticaret Planı gibi başarılması gereken birçok proje de bulunuyor”.
Ancak Dombrovskis tüm bunların iklim krizini durdurmak için yeterli olmadığını belirtiyor ve ekliyor: “Hatta şu anki ölçümlerde küresel ısınma 3-3,5 dereceye kadar çıkıyor. Bu rakamlar, biyoçeşitlilikte inanılmaz kayıplara, bazı Avrupa ülkelerinin yok olmasına, doğal afetlerin yaşanma sıklığının artmasına ve iklim kaynaklı göçlere sebep olacak”.
Dombrovskis, bütün bu felaket senaryolarını önlemek için, emisyon oranlarında ciddi azaltımları sağlayacak büyük çaplı yatırımlara ihtiyacımız olduğunun altını çiziyor: “Bu yatırımlar enerji, şehircilik, endüstri, tarım ve altyapı gibi birçok sektörü barındırmayı ve küresel ölçekte herkesin eyleme geçmesini gerektiriyor”.
Bu noktada Eurosif, Avrupa Sürdürülebilir ve Sorumlu Yatırım Piyasası (SRI) devreye giriyor. Dombrovskis, tahminlerine göre, Avrupa’nın Paris Anlaşması’nın taahhütlerine ulaşması için yıllık en az 180 milyar euroluk yatırım finansmanına ihtiyacı olduğunu belirtiyor: “Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği’nin (AB) bütçesinin en az dörtte birini 2021’den itibaren iklimle alakalı yatırımlara ayırması için teklifte bulundu ancak kamu finansmanı yeterli olmuyor. Sonuç olarak, Avrupa ve küresel pazarlar iklim kriziyle mücadelede en önemli araçlarken aynı zamanda en çok görmezden gelinen alanlar. Dolayısıyla büyüyen ekonomide sürdürülebilir yatırımları destekleyen SRI gibi girişimlere ihtiyacımız var”.
Hatice Kübra Güney – Elektrik Elektronik Mühendisliği – kubra.guney@enerjigazetesi.ist