Günümüzün en önemli sorunlarından biri olarak kabul edilen iklim değişikliği dünyamız üzerindeki etkisini her geçen gün artırıyor. Nisan ayında Dubai’de mevsim normallerinin çok dışında seyreden meteoroloji olayları ve sonrasında ortaya çıkan sel dünyanın ve kent yaşamının nasıl bir tehlike altında olduğunu bize gösteriyor. Tüm bu sorunların kaynağı olan iklim değişikliği ve bununla birlikte ortaya çıkan afetleri yönetmenin yolu da akıllı şehir yatırımı ve vizyonundan geçiyor.
Tüm dünya gözünü Dubai’de yaşanan sel felaketi ve su baskınlarına çevirmiş durumda. Dubai’ye düşen son 75 yılın en yüksek yağış miktarı dünyanın iklim değişikliği ile mücadele etmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi. Bir günde, yaklaşık 1,5 yıllık yağış alan Dubai, sel baskınları, kent yaşamının olumsuz etkilenmesi ve ulaşımın aksaması gibi çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldı.
Dünyanın Öncelikli Sorunu İklim Krizi
Günümüzde dünyadaki enerjinin yüzde 65’inden fazlasını tüketen ve küresel karbon emisyonlarının yüzde 70’inden fazlasını oluşturan şehirler iklim krizinin en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. İklim krizini yönetmek için de öncelikle enerji verimliliği sağlamak gerekiyor. Bu konuyla ilgili özellikle şehirlerde ciddi çalışmalar yapılması ve enerji verimliliğinin sağlanması gerekiyor.
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için 42 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya konuyla ilgili olarak değerlendirme de bulunarak “İklim krizinin etkileri tersine çevrilmek istiyorsak devletlerin, insan
İklim Krizinin Ortaya Çıkardığı Afetlerle Akıllı Şehir Vizyonu ve Dijital İkiz Teknolojisini Kullanarak Mücadele Edilmeli
Gerek ülkemizde gerekse dünyanın farklı noktalarında benzer durumları yaşıyoruz. Dijital ikiz teknolojisini kullanarak daha akıllı, daha dirençli şehirler yaratmamız gerekiyor. Şehirlerde dijital ikiz çözümlerini uygulayarak, öncelikli olarak enerji verimliliği sağlayarak iklim krizlerinin mümkün olduğunca önüne geçmeliyiz. Sonrasında olası aşırı hava olaylarının etkisini azalmak için süreçleri doğru bir şekilde modelleyebilir ve tahmin edebilir hale getirmeliyiz. Böylece yerel yönetimlerin riskleri azaltmak ve insanların can ve mallarını korumak için proaktif önlemler almasını sağlamalıyız. Tüm dünyanın gündeminde olan ve ciddi yatırımlar yapılan bu teknolojiye yatırım yapmaya ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz. 7-8 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştireceğimiz zirve ile 81 ildeki yerel yöneticileri davet ederek akıllı şehir teknolojilerini, geleceğin vizyonunu, iklim krizin ve bu krizin getirdiği sorunların çözüm yollarını yerel yönetimlerle birlikte arayacağız. Artan nüfusu ve beraberinde gelen sorunları akıllı şehir uygulamalarıyla çözeceğiz” dedi.