Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, Türkiye’nin, ilave doğalgaz depolama kapasitesi için yaklaşık 5 milyar dolarlık yeni yatırıma ihtiyaç duyduğunu belirtti. Ergezen, Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacı artarken, depolama sorunu nedeniyle yeterli tedarik imkanının bulunamadığını belirterek, tüketim ihtiyacı göz önüne alındığında doğalgaz depolama kapasitesinin oldukça düşük seviyede olduğunu anlattı.
“Zaten bunun sonucunda zaman zaman elektrik üretiminde sıkıntılar yaşandığını görmekteyiz” diyen Ergezen, enerji köprüsü isteği tekrar tekrar dile getirilirken, depolama gibi diğer yan yatırımların da unutulmaması gerektiğini, çünkü enerji merkezi hedefi için elde edilen enerjinin depolanmasının önemli bir değişken olduğunu belirtti.
Enerji köprüsü olma idealinin, yeterli depolama imkanları sağlanmadan mümkün olamayacağını belirten Ergezen, önümüzdeki dönemde depo yatırımlarında artış beklendiğini, ilave doğalgaz depolama kapasitesi için yaklaşık 5 milyar dolarlık yeni yatırıma ihtiyaç olduğunu, ancak tamamlandığında sağlayacağı uzun vadeli getirinin, bu yatırımı fazlasıyla karşılayacağını dile getirdi.
“Artışın tüketiciye yansıması durumunda enflasyonist etkilerin görülmesi beklenmekte”
Doğalgaz ithalatı ve fiyat hareketlerine ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Zafer Ergezen, doğalgaz fiyatının 2013 yılında, geçen seneye oranla yaklaşık yüzde 27 artış gösterdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Türkiye, 2012 yılında doğalgaz ithalatı için 23,1 milyar dolar ödemişti. 2013′te ise doğalgaz ithalatının yüzde 6,5 azalarak, 20 milyar dolar seviyesine gerilemesi beklenmektedir. İthalat gerilemesine karşın, fiyatlardaki artışın kalıcı olması durumunda olumsuz etkisi görülecektir. Aynı zamanda doların değer kazanması, Türkiye için doğalgaz maliyetinin artmasına yol açıyor. Türkiye’de ısınma ve elektrik giderlerinin büyük bir kısmı doğalgaz maliyetlerine bağlı olarak değişiyor. Maliyet artışı, tüketiciye henüz zam olarak yansıtılmadığı için şi
Doğalgaz fiyatındaki artışa karşın Şubat ayında tüketiciye yönelik zam yapılmayacağı bilgisinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından açıklandığını anımsatan Ergezen, doğalgaz fiyatlarındaki artışın tüketici değil, doğalgaz şirketleri üzerinde kalacağının görüldüğünü söyledi.
“Kısaca zam yok, zarara devam! Kısa vadede sürdürülebilir olan bu durum, fiyatlardaki artışın devam etmesi durumunda, üreticiler üzerindeki zararın artmasına yol açacaktır” diyen Ergezen, BOTAŞ’ın 2013 yılındaki zararının 2 milyar doları aşmasının beklendiğini, zarara katlanamayan özel şirketlerin ise doğalgaz ithalatını 2014 yılında da azaltacağı tahmininde bulundu.
Üreticilerin, maliyetleri tüketicilere yansıtamaması nedeniyle doğalgaz ithalatındaki yavaşlamanın 2014 yılında da devam edeceğini vurguluyan Zafer Ergezen, “2013′te buna benzer bir etkiyi görmüştük: Doğalgaz fiyatlarındaki artışa karşın, tüketici fiyatlarında önemli bir artış yaşanmadı. Fakat fiyatların kalıcı olması ve kış şartlarının zorlaşması durumunda, Mart ayında doğalgaz fiyatında artış görebiliriz” değerlendirmesini yaptı.
“Zamsız doğalgazın külfeti dağıtıcılara”
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ), doğalgazı ithal ederken serbest piyasa fiyatına bağlı olarak ‘al ya da öde’ şeklinde sözleşme imzaladığını belirten Ergezen, şirketlerin taahhüt ettiği gazı almasa bile ödemesini yapmak zorunda olduğunu, satış tarafında ise maliyetler göz önüne alınarak, doğalgaz satış fiyatının her ay yeniden gözden geçirildiğini kaydetti.
Zafer Ergezen, “Sorun burada ortaya çıkıyor. BOTAŞ doğalgaz fiyatına zam yapmadığı için maliyetlerdeki artışa karşın satış fiyatı sabit kalıyor. Oysa doğalgaz fiyatları ve döviz kurunda meydana gelen artış nedeniyle doğalgaz maliyetleri yükselmeye devam ediyor. Sonuç olarak doğalgaz satış fiyatı maliyetlerin altına düşüyor. Bu nedenle birçok doğalgaz şirketi maalesef zararla karşı karşıya kalmaktadır. BOTAŞ’ın 2 milyar doların üzerine çıkması beklenen zararı, buna en güzel örnektir. Kısaca devlet, doğalgaz fiyatını sabit tutarak, tüketiciye sübvansiyon sağlamaktadır. Tüketicinin zarar etmesindense, üreticinin zarar etmesi tercih ediliyor” diye konuştu.
“Türkiye, enerjide dengeleri değiştiriyor”
Türkiye’nin, 2012 yılında doğalgaz ithalatının neredeyse yüzde 60′ını Rusya’dan yaptığını anımsatan Ergezen, 2013 yılı rakamları netleştiğinde de farklı bir tablonun beklenmediğini söyledi. Azerbaycan, Kuzey Irak ve İran ile başlayan süreçte, Türkiye’nin enerji kaynaklarını artırmaya yönelik çabalarının hakim olduğuna dikkati çeken Ergezen, özellikle Azerbaycan ve İran üzerinden sağlanacak olan ilave doğalgaz ithalatının, Türkiye’nin Rusya’ya olan gaz bağımlılığını azaltmasına yardımcı olacağını ifade etti.
Enerji kaynaklarını artırmaya yönelik çabalar nedeniyle son dönemde pek çok konuda Rusya ile karşı karşıya gelindiği yorumunu yapan Ergezen, “Türkiye’nin Rusya’ya olan enerji ihtiyacı azalmaya devam ettikçe, daha fazla karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. Türkiye, artık enerji piyasasında dengeleri değiştiren bir role bürünüyor. İran ile ilgili yaptırımların azalması ve Kuzey Irak petrolü, Türkiye için atılmış olan önemli adımlardır” dedi.
Türkiye’de önemli bir enerji alternatifi olan kayaç gazı konusunda teknoloji ve altyapıya yönelik çalışmalarının bir an önce başlaması gerektiğini belirten Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Ergezen, sözlerini, “Özellikle bu konuda (kayaç gazı) yeterli bilgiye sahip mühendis ve uzman ihtiyacı var. Her ne kadar Türkiye, kısa vadede kayaç gazından kazanamayacak olsa bile, uzun vadeli düşünmek zorundadır. Enerji ülkesi olmanın kuralı budur. Bir an önce eğitim kurumlarımızda, araştırma merkezlerimizde ve enerji kurumlarımızda kayaç gazına yönelik teknik ve temel çalışmaların yapılması, geleceğe yönelik önemli bir yatırım olacaktır” diye tamamladı.
Kaynak: Sabah