Türkiye Yenilenebilir Enerji Birliği (EUROSOLAR Türkiye) tarafından 18-20 Mayıs tarihleri arasında yedincisi düzenlenen Uluslararası IRENEC %100 Yenilenebilir Enerji Konferansı’nın ikinci günüde gerçekleştirilen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Sisteme Entegrasyonu” özel oturumunda sektörün önemli isimleri bir araya geldi.
Yıldırım Enerji Holding CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Tamer Turna başkanlığında gerçekleştirilen oturuma GE Proje Müdürü Dr. H. Bilge Mutluer, Siemens Güç Sistemleri Danışmanlığı Grup Lideri Dr. Hasan Basri Çetinkaya ve Yıldırım Enerji Holding
Oturumda özellikle Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının mevcut sistem içerisinde nasıl kullanılabileceği tartışılırken Avrupa’da özellikle Almanya’daki mevcut yenilenebilir enerji örneklerinin güçlü bir şebekeyle desteklendiği ve başarının büyük ölçüde bu sistemin gücü sayesinde gerçekleştiği vurgulandı.
Oturum başkanlığını yapan Yıldırım Enerji Holding CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Tamer Turna mali ve teknik yönden zorlu elektrik pazarında esnekliğin öneminin altını çizdi. Bu esnekliği sağlayacak en önemli teknolojilerin enerji depolama, hızlı devreye girmek ve çıkmak özelliklerine sahip doğal gaz kombine çevrim santralleri ve de ultra süper kritik buhar parametrelerine göre tasarlanan temiz kömür santralleri olduğunu vurguladı. Dr. Tamer Turna şunları söyledi: “Enerji üretiminde % 100 yani tümüyle yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanan bir üretim filosunu tesis etmek ana hedeftir. Ancak bugünün teknolojisi ve maliyetleriyle bu geçiş ne yazık ki bugünden yarına olası değildir. Geçiş döneminde akıllı bir üretim karması hedeflenmesi ve ilk aşamada eski teknolojili en az % 43’lük verim sağlayamayan termik santrallerin kapatılması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde yüzyılın sonu için hedeflenen kritik 2 derecelik sıcaklık artışı eşiğini sağlamamız mümkün görünmüyor. Paris İklim Zirvesi’nde alınan ve sadece % 43 ve üzeri verime sahip santral yatırımlarına finansman verilmesi kararının küresel ölçekte yaygınlaşması önemli. Diğer yandan elektriğin iletilmesi hususundaki engelleri aşmak adına Avrupa ve de Türkiye’yi kapsayan bir süper elektrik şebekesinin hayata geçirilmesinin, 100 yıl içinde % 100 yenilenebilir enerjiye geçişte en önemli ve en kritik adımlardan biri olduğunu düşünüyorum”.