Bina ve yapıların enerji verimliliğini artırmak ve konforlarını maksimum seviyeye çıkarmak amacıyla yapılan ısı yalıtımı sadece kış aylarında değil, aynı zamanda yaz aylarında da kritik öneme sahip. Yaz aylarında yoğunlukla kullanılan klima ve vantilatörlerin tükettiği yüksek enerjinin hem ceplere hem de enerji verimliliği açısından ekonomiye ve çevreye verdiği negatif etkiyi ortadan kaldırmak doğru bir ısı yalıtımıyla mümkün.
Yaz mevsiminin gelmesi ve hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte iç mekanlarda oluşan sıcaklık artışı, binaların içindeki yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Sıcak hava dalgalarının sıklığı ve şiddetiyle birlikte, hane ve iş yerlerinde iç mekân konforunu sağlamak büyük önem taşıyor. Bunun için kullanılan klima ve vantilatörler yaz aylarında enerji tüketimlerinin ve dolayısıyla enerji maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Doğru yapılmış bir ısı yalıtımı ise yaz aylarında iç mekânın serin kalmasını sağlarken aynı zamanda enerji tasarrufu sağlıyor. Bu enerji tasarrufu enerji faturalara direkt yansırken, ekonomimiz ve çevre için de pozitif bir katkı yaratıyor. Bununla birlikte iyi bir ısı yalıtımı, aynı zamanda yapıların dayanıklılığını artırarak yapısal hasar riskini azaltıyor ve bina sahiplerine uzun vadeli maliyetlerden tasarruf etme fırsatı sunuyor. Dolayısıyla, doğru bir ısı yalıtımı yatırımı, bina ve yapı sahipleri için sadece anlık konfor sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda gelecek nesiller için daha sürdürülebilir bir dünya bırakma çabalarına da önemli bir katkı sağlıyor.
22 Milyon Hanenin Yüzde 80’inde Yalıtım Uygulaması Bulunmuyor
Isı yalıtımının mevsimlerden bağımsız olarak önemli olduğunu ve binalarda sadece kış aylarında değil, yaz aylarında da maksimum konfor ve enerji verimliliği sağlamak için bu konuda bilinçli adımlar atılması gerektiğini vurgulayan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Yapılan araştırmalar, ısı yalıtımının sadece kış aylarında değil, yaz aylarında da önemli avantajlar sağladığını gösteriyor. Isı yalıtımı, yazın dışarıdaki aşırı sıcaklıklardan korurken, aynı zamanda iç mekâna istenmeyen ısı girişine de engelliyor. Böylece, iç mekânın serin kalması için daha az enerji tüketiliyor ve klima gibi soğutma sistemlerinin kullanımı azalıyor. Isı yalıtımı yapılmış evler, yapılmamış olanlara göre yüzde 70’e varan oranda enerjiden tasarruf sağlıyor. Türkiye’deki toplam 22 milyon hanenin yüzde 80’inde yalıtım uygulaması bulunmaması veya çok zayıf yalıtım uygulaması olması ciddi bir enerji verimliliği kaybına ve cari açığa neden oluyor. Bunun önüne geçmeli, toplumumuzu bilinçlendirmeli ve ısı yalıtımının enerji tasarrufuna olan etkisini göstermeliyiz” dedi.
İki Okka girişiminin “Isı Yalıtımı Resmi Sponsoru”
İki Okka girişimi tarafından Sakarya’da inşası gerçekleştirilen pasif ev projesinin “Isı Yalıtımı Resmi Sponsoru” olduklarını belirten Ozan Turan, “Pasif evler, ısıtma ve soğutma için minimum enerji tüketen yapılar olarak biliniyor. Bu evler, iklim koşullarından bağımsız olarak tipik bina stokuna kıyasla yüzde 90’a varan, yeni yapılarla kıyaslandığında ise yüzde 75’e varan tasarruflar sağlıyor. Isı yalıtımının yanı sıra bina kabuğu, havalandırma, doğrama, camlar, ısı köprüsüz tasarım ve inşaat gibi özellikler de sürdürülebilir bir yaşam tarzına katkıda bulunurken aynı zamanda konforu artırıyor. Bu evler öyle bir noktaya ulaştı ki çok soğuk iklimlerde dahi ek bir ısıtma sistemi olmadan yaşamaya imkân tanıyor. Ülkemizde henüz yeni olan ancak gelecekte hızla yaygınlaşması beklenen bir konsept olarak görülüyor. Özellikle iklim kriziyle mücadele ve enerji krizinden çıkışta önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.