ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı David Cohen, IŞİD’in tahminlere göre petrolden günde 1 milyon dolar civarında gelir elde ettiğini söyledi. Merkezi Washington’da bulunan Carnegie Endowment for International Peace adlı düşünce kuruluşunda IŞİD’e para akışı konusunda konuşan Cohen, terör örgütünün Suriye ve Irak’taki rafinerilerden sağlanan petrolün satışından milyonlarca dolar gelir elde ettiğini ifade etti.
IŞİD’in köklü karaborsa bağlantıları olduğuna işaret eden Cohen, örgütün gelirlerini tam olarak tahmin etmenin zor olduğunu dile getirerek, “Ancak, biz IŞİD’in petrol satışlarından haziran ortasından başlayarak günde yaklaşık 1 milyon dola
Cohen, IŞİD tarafından satılan petrol ve petrol ürünlerini kimlerin aldığı konusunda ise şunları kaydetti:
“Bize gelen bilgilere göre, IŞİD geçen ay itibariyle petrolü çok düşük fiyatlarla aralarında Türkiye’den de kişilerin bulunduğu çeşitli aracılara satıyor, bunlar da petrolü yeniden satılmak üzere naklediyordu. Ayrıca, öyle görünüyor ki, IŞİD’in kontrolünde olan bölgelerden çıkarılan petrolün bir kısmı önce Irak’taki Kürtlere, sonra da Türkiye’ye satıldı. Esed rejiminin de ahlaksızlıklarının bir başka göstergesi olarak IŞİD’le petrol alımına yönelik anlaşma yaptığı sanılıyor”
Cohen, öte yandan son dönemde yapılan askeri girişimlerin IŞİD’in petrol kaçakçılığından elde ettiği gelirleri azalttığını vurguladı. IŞİD tarafından kontrol edilen petrol rafinerilerine yapılan hava saldırılarının örgütün bağlantılarını tehdit ettiğini belirten Cohen, Türkiye ve Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin (IKBY) IŞİD kaynaklı petrolün kendi sınırlarına geçmemesi konusunda kararlı olduğunun da altını çizdi.
“Fidye gelirleri en az 20 milyon dolar”
Cohen, terör örgütünün bir başka gelir kaynağının masum insanların kaçırılmasıyla elde edilen fidyeler olduğunu belirterek, IŞİD’e yakaladığı gazeteciler ve Avrupalı rehineler için milyonlarca dolarlık ödemeler yapıldığının bilgisini verdi.
“Sonuçta, IŞİD bu yıl fidyelerden en az 20 milyon dolar aldı” diyen Cohen, ABD’nin fidye ödememek konusundaki kesin kararının “katı yüreklilikten” değil, Amerikalıların rehin alınmasını önlemek için alındığını savundu.
Cohen, hangi ülkelerin IŞİD’e fidye ödediği sorusuna yanıt vermezken, tüm ülkelerin bu konuda kararlılık göstererek, terör örgütlerinin en önemli finans kaynaklarından birinin yolunu kesmek için fidye ödememe politikasını benimsemeleri çağrısında bulundu.
IŞİD’in yağmalama, soygun ve benzeri suç eylemlerine başvurarak kayda değer ölçüde gelir elde ettiğini anlatan Cohen, buna karşın örgütün geleneksel bağış yöntemlerini çok fazla kullanmadığını söyledi.
“Geçmiştekilerden farklı”
Cohen, kaçak petrol tanımının Türkiye’ye taşınan Kürt petrolünü kapsayıp kapsamadığı yönündeki bir soru üzerine, petrolün kaçak yollardan taşınmasının yeni bir durum olmadığı ve IŞİD öncesinde de yaşandığını, ancak şu anki durumun petrolün terörist bir örgüt tarafından satıldığı için geçmiştekilerden farklı olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
“Şimdi farklı olan hem bizim hem de onların bu petrolün IŞİD’den, terörist bir örgütten geldiği ve bu ticaretin esasen bu terörist örgüte gelir sağladığını bilmemiz. Bu nedenle, geçmişte görülen görmezden gelme niyetinin artık devam edemeyeceğini düşünüyorum. Daha önce de söylediğim gibi, hem sözlerimiz hem de eylemlerimizle, bu bağlantıların içinde olan insanları tespit ederek, bu mesajı vurgulamaya çalışacağız”
Cohen, IŞİD’in daha fazla bölgeyi ele geçirme hırsının örgütün finansal sorumluluklarını artırdığını dile getirirken, para kaynaklarını kesmenin örgüte büyük zarar vereceğini anlattı. IŞİD’in böylece kontrolündeki bölgelerde yaşayan milyonlarca insana gerekli hizmetleri sağlayamayacağı görüşünü dile getiren Cohen, bunun örgüte olan desteği azaltacağını kaydetti.
ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı Cohen, ellerinde IŞİD’in kaynaklarını bir gecede kurutacak gizli bir silahları olmadığını ve terör örgütüne karşı verilen mücadelenin zaman alacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: Energy World