İzmir’in Gediz Deltası’nın yerelde, bölgede yaşayanlarla birlikte korunmasını sağlamak amacıyla Sivil Toplum Diyaloğu tarafından desteklenen “Gediz Deltası Birlikteliği” projesi tamamlandı. UNESCO Dünya Mirası olmaya aday olan Gediz Deltası, nüfusu dört milyonu aşan İzmir şehrinin içerisinde, yüzlerce canlı türünün ve bölgede yaşayan binlerce insanın yaşam alanı olma özelliği taşıyor.
Doğa Derneği’nin, tüm Akdeniz Havzası’ndaki en önemli sulak alanlarından birisi olan Gediz Deltası’nın korunması amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında Avrupa Birliği SivilToplum Diyaloğu desteğiyle gerçekleştirdiği “Gediz Deltası Birlikteliği” projesi, online olarak düzenlenen kapanış toplantısıyla sona erdi. Bu çalışma, dünyanın farklı yerlerinde benzer sulak alan
Murat Dağı’ndan doğan Gediz Nehri’nin 10 binlerce yıl içerisinde İzmir Körfezi’ne biriktirdiği alüvyonlarla oluşan Gediz Deltası, eşine az rastlanır bir sulak alan. Nüfusu 4 milyonu aşan bir metropol olan İzmir şehrinin içerisinde yer alan Gediz Deltası, yüzlerce kuş türünün gözlemlenebileceği, içerisinde çakal, tilki, yaban domuzu, porsuk, su samuru, saz kedisi gibi memeli türlerinin yaşadığı oldukça değerli bir doğal alan. Türkiye’deki 312 Önemli Doğa Alanı’ndan biri olan delta, flamingoların tüm dünya nüfusunun % 10‘una ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda bir Önemli Kuş Alanı olan bu benzersiz sulak alan UNESCO’nun Dünya Mirası kriterlerini sağlıyor ve alanın UNESCO Dünya Mirası ilan edilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerekli başvurular yapılmış bulunuyor.
Online Festivalde Yüzlerce Doğa Sever Buluştu
13 Aralık Pazar günü “Gediz Deltası Birlikteliği” projesi kapsamında gerçekleştirilen ve 100’lerce doğa severin katıldığı Gediz Deltası Online Festivali’nde, deltadaki doğa koruma çalışmalarından Gediz Nehri’nin ve deltanın ilham verdiği doğa sanatlarına, Gediz Deltası’ndaki biyolojik çeşitlilikten kuş gözlemciliğiyle ilgili temel bilgilere pek çok farklı konu yer aldı. Pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirilen festival, deltadaki koruma çalışmalarının ve bu alandaki biyolojik ve kültürel çeşitliliğin bütünlüklü bir şekilde ortaya konmasına olanak sundu.
Bilim İnsanları, Doğa Korumacılar ve Araştırmacılar Bir Araya Geldi
Bu çalışmanın kapanış toplantısındaysa Türkiye ve Fransa’dan 59 bilim insanı, doğa korumacı ve araştırmacı online olarak bir araya gelerek, yapılan faaliyetleri değerlendirdi. Deltanın korunması için hazırlanan kısa filmin de gösterildiği kapanış toplantısında Gediz Deltası’nın korunması için gelecekte yapılacak olan çalışmalar ve birliktelik fırsatları konuşuldu.
Koruma Çalışmalarına Destek Veren Web Sitesi ve Aplikasyon
Hayata geçirilen çalışmalar arasında, Gediz Deltası’nda yaygın olarak gözlemlenen kuşlar ve bölgenin bitki örtüsü hakkında detaylı bilgi veren bir web sitesi yer alıyor. portal.gedizdeltasi.org adresi üzerinden ulaşılabilen web sitesinde ayrıca, Gediz Deltası’nda kuş gözlemciliği yapılabilecek alanların rotalarına ve deltayla ilgili haberlere yer veriliyor. Android ve iOS işletim sistemli telefonlar için bir aplikasyonu da bulunan sistem üzerinden, deltadaki tehditlerin de anlık olarak yetkililerle paylaşılmasına olanak tanıyan bir sistem aracılığıyla, deltayı ziyaret edenlerin koruma çalışmalarına destek olması sağlanıyor.
Gediz Deltası Birlikteliği Koruma Çalışmalarına İlham Verdi
Türkiye’deki uluslararası öneme sahip sulak alanlardan birisi olan Gediz Deltası’nın korunması sürecinde “Gediz Deltası Birlikteliği” projesi gibi çalışmaların umut verici olduğunu belirten Doğa Derneği Biyoçeşitlilik Araştırmaları Koordinatörü Şafak Arslan, “Gediz Deltası, derneğimizin ve bölgedeki birçok paydaşın korunması için çalıştığı çok önemli bir sulak alan ekosistemi. Delta, İzmir şehrinin yanı başında oldukça geniş bir yüz ölçümüne sahip olduğundan şehirleşme baskısı altında. ‘Gediz Deltası Birlikteliği’ bu değerli sulak alanın korunması için doğa korumacıları, bilim insanlarını ve araştırmacıları buluşturan örnek bir çalışma oldu. Çünkü yapılan çalışmaların nihai olarak başarıya ulaşması için bölgedeki paydaşların bir arada olması şart. Bu kapsamda Gediz Deltası gibi biyolojik çeşitlilik açısından dünya ölçeğinde öneme sahip, son derece değerli bir doğal alanın korunması adına büyük bir adım atıldı. Doğa koruma çalışmalarında ilgili paydaşları buluşturan bu tarz girişimlerin çoğalması gerekiyor.” dedi.