Son günlerde elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak bedelinin iade edileceği haberleri ile birlikte bir anda gözler dağıtım şirketlerine çevrilmiş durumdadır. Özellikle kayıp-kaçak oranları yüksek olan bölgeler, abonelerin faturalarındaki bedellerin sorumlusu konumuna düşmekte ve haksız bir vicdani yargılama ile karşı karşıya kalmaktadır. Hiçbir sorunun, ortam şartları dikkate alınmadan sağlıklı değerlendirilemeyeceğini unutmamak gerekir.
PwC olarak kaçak elektrik ile mücadele hususunda son derece önemli bir pozisyonda görev icra etmekteyiz. EPDK’nın Dağıtım Şirketlerin
Dağıtım şirketlerinin kayıp-kaçak oranları nedir?
Kayıp ve kaçak konusunun anlaşılabilmesi için önce tanımların ve rakamların iyi anlaşılması gereklidir. EPDK Elektrik Piyasası 2013 Yılı Piyasa Gelişim Raporu’na göre dağıtım şirketlerinin kayıp kaçak oranları, Çizelge-1’de yer almaktadır. Çizelge-2’de ise TEDAŞ 2013 Türkiye elektrik dağıtım ve tüketim istatistikleri (Aralık 2014) raporuna göre dağıtım şirketlerinin tüketim ve kayıp miktarları incelenebilir.
Dağıtım Şirketi | 2013 yılı Hedef (%) | 2013 Yılı gerçekleşen (%) | Uygulama dönemi sonu hedef (2015 sonu) (%) | Uygulama dönemi hedefi-2013 gerçekleşen (%) |
Dicle | 71,07 | 75,41 | 49,03 | -26,38 |
Vangölü | 52,10 | 65,84 | 35,94 | -29,90 |
Aras | 25,70 | 27,58 | 17,73 | -9,85 |
Toroslar | 11,80 | 15,24 | 10,72 | -4,52 |
Yeşilırmak | 9,41 | 11,47 | 8,78 | -2,69 |
Akdeniz | 8,05 | 11,32 | 8,02 | -3,30 |
Boğaziçi | 10,76 | 9,89 | 9,78 | -0,11 |
Gediz | 7,70 | 9,73 | 7,00 | -2,73 |
Fırat | 11,11 | 9,49 | 10,09 | 0,60 |
Çoruh | 10,15 | 9,42 | 10,15 | 0,73 |
Başkent | 7,88 | 7,90 | 7,88 | -0,02 |
Osmangazi | 7,21 | 7,86 | 7,21 | -0,65 |
Aydem | 8,90 | 7,61 | 8,09 | 0,48 |
Ayedaş | 6,61 | 7,59 | 6,61 | -0,98 |
Çamlıbel | 7,02 | 7,58 | 6,92 | -0,66 |
Meram | 8,28 | 7,14 | 8,28 | 1,14 |
Uludağ | 6,90 | 7,03 | 6,90 | -0,13 |
Kayseri | 10,01 | 6,85 | 10,01 | 3,16 |
Akedaş | 10,03 | 6,70 | 10,03 | 3,33 |
Sakarya | 6,96 | 6,64 | 6,33 | -0,31 |
Trakya | 7,70 | 6,14 | 7,70 | 1,56 |
Çizelge-1 Dağıtım Şirketleri kayıp-kaçak oranları (Kaynak: EPDK Elektrik Piyasası 2013 Yılı Piyasa Gelişim Raporu)
Çizelge-1’e göre kayıp-kaçak oranı en yüksek olan 6 bölge, sırasıyla Dicle, Vangölü, Aras, Toroslar, Yeşilırmak ve Akdeniz EDAŞ bölgeleridir. İlk sıradaki Dicle EDAŞ’ın kayıp-kaçak oranı, 2013 yılı için %75,41 olarak gerçekleşirken son sıradaki Trakya EDAŞ’ın kayıp-kaçak oranı %6,14 olmuştur. Bugün dağıtım şirketlerinin TEDAŞ’tan devir alındığında sahadaki gerçek kayıp-kaçak oranlarının çok daha yüksek olduğunu ifade etmeleri bir yana, Dicle ve Vangölü EDAŞ’tan 2015 yılı sonuna kadar kayıp-kaçak oranında beklenilen düzelme, %26,38 ve %29,90 olarak görünmektedir.
Dağıtım Şirketi | Tüketim Miktarı (MWh) | Kayıp enerji miktarı (MWh) | Toplam dağıtılan enerji (MWh) |
Dicle | 4.631.884 | 14.617.914 | 19.249.798 |
Vangölü | 1.377.523 | 2.426.365 | 3.803.888 |
Aras | 1.831.053 | 1.054.355 | 2.885.408 |
Toroslar | 15.342.159 | 2.107.533 | 17.449.692 |
Yeşilırmak | 4.288.736 | 401.651 | 4.690.387 |
Akdeniz | 4.903.860 | 885.473 | 5.789.333 |
Boğaziçi | 16.320.606 | 2.364.754 | 18.685.360 |
Gediz | 12.617.508 | 1.351.297 | 13.968.805 |
Fırat | 2.270.452 | 314.104 | 2.584.556 |
Çoruh | 2.529.244 | 314.627 | 2.843.871 |
Başkent | 10.319.702 | 1.080.560 | 11.400.262 |
Osmangazi | 4.835.466 | 461.814 | 5.297.280 |
Aydem | 5.907.573 | 570.065 | 6.477.638 |
Ayedaş | 7.237.921 | 816.482 | 8.054.403 |
Çamlıbel | 2.330.227 | 187.207 | 2.517.434 |
Meram | 6.161.262 | 537.537 | 6.698.799 |
Uludağ | 7.918.557 | 733.17 | 8.651.727 |
Kayseri | 2.425.863 | 139.947 | 2.565.810 |
Akedaş | 3.625.358 | 233.848 | 3.859.206 |
Sakarya | 7.880.294 | 567.089 | 8.447.383 |
Trakya | 6.097.356 | 329.251 | 6.426.607 |
Toplam | 130.852.604 | 31.495.043 | 162.347.647 |
Çizelge-2 Dağıtım Şirketleri tüketim ve kayıp miktarları (Kaynak: TEDAŞ 2013 Türkiye elektrik dağıtım ve tüketim istatistikleri-Aralık 2014-ilk iki veri sütunu-1 nolu bağlantı dâhil)
Çizelge-2’deki değerler incelendiğinde, 2013 yılında toplam 162 milyar kWh enerji dağıtılmıştır ve bunun yaklaşık 31 milyar kWh’i kaçak enerjidir. Dağıtım şebekesinde dağıtılan enerjinin beşte biri kadarı kayıptır. Odaklanılması gereken konu, bu kayıp enerji miktarının en aza düşürülmesidir.
Tablolardaki veriler değerlendirilirken teknik ve mantıksal birkaç sorgulama yapılması gerekmektedir:
1- Teknik olarak “Kayıp-kaçak” ifadesi neyi tanımlamaktadır ve nasıl hesaplanmaktadır?
2- Bu tanımın içinde tahsil edilemeyen enerji var mıdır?
Çok yalın bir ifade ile dağıtım şirketleri, bölgelerinde tüketilen enerjiyi, iletim şirketinden satın alırlar (dağıtım seviyesinden bağlı üreticilerin üretimi hesaba katılmaz ise). Dağıtım şirketi abonelerinin sayaçlarındaki değerlerin toplamı ile iletim şirketinin teslim ettiği enerjinin arasındaki fark, kayıp-kaçak olarak adlandırılmaktadır. Bu değer, sayaç okumalarındaki hataları içermediği gibi okunmayan veya tahsil edilemeyen enerjiyi de içermemektedir. Oysa ki, karşılığı tahsil edilemeyen bir enerji, “kayıp enerji”dir ve tam olarak hesabı yapılmamaktadır.
Diğer taraftan dağıtım şirketlerinin özelleştiği dönemde abone kayıtları ile ilgili problemlerin olduğu bilinmekte, abone kayıt, faturalama, sözleşme, teminat ve sayaç yönetimi konuları üzerine özellikle son 2 yıldır projeler gerçekleşmekte ancak hala dağıtım şirketleri, teslim aldıkları bu sistemleri doğru kayıtlı hale getirmekte güçlük yaşamaktadırlar. Hal böyle olunca bir dağıtım şirketinin hesabını yapması gereken asıl kaynak olan tahsil edilen enerji verisi, açıklanan kayıp-kaçak oranlarında yer almamaktadır.
“Kayıp” ifadesi nasıl güncellenmelidir?
Dünya’nın kayıp-kaçak terimini ele alışı ve konuya bakışı, bir parça farklıdır. Kayıplar, satın alınan enerji ile tahsil edilen enerji arasındaki parasal farktır. Bu farkın bir bölümü teknik olarak hesabı yapılan, şebekenin teknik kapasitesi ile ilgili kayıplardır. Şebeke yenileme faaliyetleri ile bu kayıplar sınırlı miktarda azaltılabilir. Teknik olmayan kayıplar başlığı altında ise, sayaç ve okuma hataları, faturalama hataları, tahsilat hataları ve tahsil edilemeyen bölüm bulunmaktadır. Fiziki olarak şebekeden kayıt dışı olarak kullanılan enerji de teknik olmayan kayıp bölümü içinde değerlendirilmektedir. İncelenen yurtdışı uygulamalarda, ölçümler ve hesaplamalar, toplam teknik ve ticari kayıplar (Aggregate Technical and Commercial Losses – AT&C Losses) üzerinden yapılmakta ve hedefler bunlara göre belirlenmektedir. Teknik olmayan kayıplar, sosyal, ekonomik, coğrafi, kültürel bileşenleri olan problemlere işaret etmektedir ki makul düzeyin üzerinde kaçak elektrik kullanımı olan ülkelerin hiçbirinde teknik bir faaliyet gösteren dağıtım şirketlerinin tek başına bunlarla mücadele etmesi beklenmemektedir.
Çizelge-3’te toplam dağıtılan enerjinin bar grafikle gösterimi yer almaktadır. Bu gösterimde göze çarpan ilk husus, en çok enerji dağıtan bölgenin Dicle EDAŞ olarak göründüğüdür. Oysaki bu dağıtım şirketi, dağıtılan bu enerjinin bedelini tahsil edememektedir. Tahsil edilemeyen enerjinin sağlıklı hesaplanamadığı veya düzenleyici kurum tarafından tahsilat riskinin dikkate alınmadığı bir gerçektir. Odaklanılması gereken asıl konu, kayıp-kaçak yüzdesi yerine kayıp enerji miktarı olmalıdır. Tahsilatı yapılamayan, ülke ekonomisine ve abonelere maliyet olarak ödetilen bu miktarın düşürülmesi için her abone ile tek tek ilgilenilmesi yerine enerjinin kaçağının yüksek olduğu bölümlerde kaçağın yüksek olduğu yerlere odaklanarak çalışmalar yapılması, asıl amaç olmalıdır ve dünyadaki uygulamalar da bu yöndedir.
Çizelge-3 Dağıtım bölgelerinde toplam dağıtılan enerji miktarı (MWh)
Kaçak kullanım suç mudur?
Dünya’daki uygulamalardan önemli bir farklılık da elektriğin kaçak kullanımının ülkemizde kanunen “suç” olarak değerlendirilmeyişidir. Ülkemizde “usulsüz kullanım” olarak değerlendirilen kaçak kullanım, Dünya uygulamalarında 1 ile 4 yıl arasında hapis cezasını ve ilave para cezasını gerektiren, adi suç mertebesinde görülen ve uzmanlaşmış mahkemelerin davaları incelediği bir suçtur. Bu suç ile mücadele için Dünyanın farklı bölgelerinde sorunun kaynağına göre farklı uygulamalar bulunmaktadır:
Örneğin Orta-Avrupa ülkesi olan Macaristan’da RWE, E-ON, EDF gibi en büyük enerji şirketleri elektrik dağıtımı alanında faaliyet göstermektedir. Kaçak elektrik kullanımının fakirlik kaynaklı olduğu görüldüğünden sosyal projeler ile devlet ve sosyal yardım kuruluşları ile projeler gerçekleştirilmiştir. Bu projeler esnasında hukuksal durumdan taviz verilmemiş ve yasalar aynen uygulanmış, kaçak kullanım yapanlar cezalandırılmıştır.
Hindistan’da teknik olmayan kayıplar, abone kaydı olmayan tüketim kaynaklıdır ve abone yapılıp fatura gönderilen kişilerin yasalardan korkarak enerji bedelini ödediği gözlenmiştir.
Brezilya’da sosyal mukavemetin çok olduğu ve polisin dahi giremediği bölgelerde, güvenlik güçlerinin desteği ile düzenlemeler yapılmış ve daha sonra gerçekleştirilen sosyal projeler ile problemlere sürdürülebilir çözümler getirilmeye çalışılmıştır.
Yukarıda örnek olarak gösterilen ülkelerde kaçak elektrik kullanımı, bir suçtur, hapis ve para cezasına tabidir. Devlet desteği ve güvenlik güçleri her aşamada dağıtım şirketlerinin arkasında yer almaktadır. Brezilya’da sorunlu bölgelerde sosyal projeler yapılması için kanuni zorunluluk bulunmaktadır.
Türkiye uygulamasında kaçak kullanım ile mücadele var mıdır?
Teknik olarak ele alındığında, Türkiye dağıtım şirketlerinin şebeke mimarisinin yukarıda örnek verilen ülkelerden daha modern olduğu görülmektedir. Hindistan’da kaçak kullanım, hatta kanca atmak şeklinde düşük gerilim seviyesinde gerçekleşirken ülkemizde orta gerilimden traktör üstü mobil trafo ile kaçak kullanım söz konusudur (bkz.Şekil-1).
Şekil-1 Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde traktör römorkunda mobil trafo ele geçirildi (05.11.2014)
Dicle EDAŞ uygulamaları incelendiğinde, Dünya’da pek de örneği görülmeyen profesyonellikte yapılan kaçaklara karşı aynı şekilde benzeri bulunmayan nadide yöntemler ile tedbirler alınmıştır. Şekil-2’de değişik tipte kaçaklar için mali imkânsızlıklara rağmen gerçekleştirilen farklı tedbirler görülmektedir. Teknik olarak sahadaki durum incelendiğinde dağıtım şirketlerinin uygulamalarının Dünya’daki benzer uygulamalardan daha geride olduğu kesinlikle söylenemez. Sosyal mukavemetin en çok olduğu bölgelerden Brezilya dağıtım bölgelerinde adam kaçırma, yaralama gibi olaylara rastlanmazken, Türkiye’de dağıtım şirketlerinin ne yazık ki her gün tecrübe ettiği olaylar arasında yer almaktadır. Dağıtım şirketlerinde kayıp ve kaçak ile mücadele, kesintiye uğrayarak devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
Şekil-2 Dicle EDAŞ bölgesinde kaçak kullanım ile mücadelede alınan teknik önlemlerden bazıları
Hangi hususlarda çözüm sonrasında kaçak kullanım ile mücadele edilebilir?
Sahada hayati önemde üç husus çözüm beklemektedir:
1- Saha, homojen kabul edilemez. Her dağıtım şirketinin sahasında dahi sosyal, ekonomik, kültürel ve teknik farklılıkları olan bölgeler bulunmaktadır ve dağıtım şirketleri arasında kaçak elektrik kullanımı ile mücadele konusunda karşılaştırma yapılırken aynı kulvarda olmadıkları gerçeğine göre çözümler üretilmelidir. Teknik olmayan problemlerin çözümü için farklı kaynaklar önerilmelidir.
2- Yasal düzenlemeler olmadan özel bir şirketin sahada kaçak kullanım ile mücadele etmesi beklenmemelidir.
3- Dünya’daki kaçakla mücadele konusundaki en iyi uygulamaların ortak noktası Devlet’in hukuki düzenlemeler ve tüm kurumlarıyla dağıtım şirketlerini destekliyor olmasıdır. Belirtmiş olduğumuz üzere, resmi verilere göre 2013 yılında gerçekleşen kayıp enerji miktarı 31 milyar kWh civarıdır. Yalnızca Dicle EDAŞ için bu değer, 14,5 milyar kWh mertebesindedir. Vangölü EDAŞ için 2,5 milyar kWh, Aras EDAŞ için 1 milyar kWh olan bu kayıp, ülke ekonomisi için ciddi bir yük oluşturmaktadır. Bu ekonomik maliyet unsurunu en aza indirebilmek amacıyla sosyal, ekonomik, coğrafi, kültürel bileşenleri olan kaçak elektrikle mücadelede, en iyi Dünya uygulamalarında olduğu gibi Devlet’in hukuki düzenlemeler ve tüm kurumlarıyla dağıtım şirketlerine destek vermesi büyük önem arz etmektedir.
Yukarıdaki düzenlemelerin gerçekleşmesi sonrasında sahada iyileşmeler somut olarak hayata geçebilecektir. Unutulmaması gereken bir başka önemli husus da bu çalışmanın sürekli bir çalışma olması gerekliliğidir. Özellikle kaçak kullanımın alışkanlık haline geldiği ve üst düzey kaçak yöntemlerinin gelişmiş olduğu sahada uzun soluklu çalışmalar öngörülmeli, anlık çözüm beklentilerinin gerçekçi olmadığı anlaşılmalıdır.
Elektrik Piyasası Kanunu’nda ifade edilen ucuz, kaliteli, kesintisiz ve rekabetçi elektrik piyasasına kavuşulması, yukarıdaki bahsi geçen engellerin kaldırılmasına doğrudan bağlıdır.
Kaynak: Murat Çolakoğlu / PwC Türkiye