250’ye yakın üyesi ile güneş enerjisi sektöründe en yaygın üye profiline sahip dernek olan Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilen ve enerji alanında yeni düzenlemeler içeren kanun teklifi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Düzenlemenin güneş enerjisinden elektrik üretiminin önünü açtığına ve bir çok yenilik getirdiğine vurgu yapan Özdemir, temkinli yaklaştıkları bazı düzenlemelerin yeniden değerlendirilmesi için girişimlerde bulunacaklarını belirtti.
GENSED olarak güneş enerjisinden elektrik üretiminin artması ve tabana yayılması için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürdüklerini kaydeden GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, “ Yenilenebilir enerjiye geçiş süreci ile ilgili yeni düzenlemeler içeren ve ilgili komisyonca kabul edilen kanun teklifi, güneş enerjisinden elektrik üretiminin önünü açıyor. Bu anlamda olumlu bulduğumuz pek çok yönü var. Örneğin, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanlarının (YEKA) imar düzenlemelerinde kolaylık sağlıyor. Bu da santrallerin bir an evvel devreye girmesini sağlayacağı için kanunu teklifini destekliyoruz.” dedi.
“Yüzer GES’ler su kaybını azaltırken, elektrik üretimi performansını da arttıracak.”
Kanun teklifi, içme suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri haricinde kalan; deniz, göl, baraj gölü, suni ve tabii göllerde yüzer GES ve RES gibi güneş ile rüzgar enerji santralleri kurulmasına izin veriyor. Durgun su birikintilerinin üzerine güneş enerjisi santrali kurmanın yoğuşmayı engellediği ve panellerin soğumasını daha fazla desteklediği için hem su kaybını azalttığını hem de güneş enerjisinden elektrik üretiminin performansını yükselttiğini ifade eden Özdemir, “Kanun teklifi biyolojik hayatı ve ekosistemi olumsuz yönde etkilemeden, atıl durumdaki su üzerini değerlendirmemizi sağlayacak. Bu anlamda çok olumlu bulduğumuz bir madde” dedi. Konuyla ilgili herhangi bir imar düzenlemesinin gerekmediğini netleştiren ve yetkili kurumun DSİ olduğunu belirten bir madde getirildiğini de kaydeden Özdemir, çıkacak olan alt yönetmeliklerle kanun teklifinde belirtilen şartlara uygun durgun sularda güneş enerjisi santrali kurmanın mümkün olacağını ifade etti.
“Yatırımcı açısından YEKDEM düzenlemesi yeniden değerlendirilmeli.”
Kanun teklifi ile getirilen düzenlemenin bazı maddelerine ise temkinli yaklaştıklarını kaydeden Özdemir, “Yeni kanun teklifinde, 2019’a kadar devreye girmiş olan lisanssız santrallerin lisanslı olarak devam etmeleri halinde eski kanun maddesine göre daha da geriye götüren bir ifade yer almakta. Buna göre piyasa takas fiyatıyla, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) güncel fiyatları arasındaki farkın YEKDEM’e gelir olarak kaydedilmesini destekleyen yeni bir düzenlemeyle birlikte lisans bedeli istenmesi söz konusu. Bu durumu 7 bin Megawat kurulu güce ulaşmış lisanssız GES yatırımcılarını Lisanslı olarak devam etmeleri halinde eski kanuna göre gelirlerini düşürücü nitelikte bir düzenleme olarak değerlendiriyor ve temkinli yaklaşıyoruz. Bu düzenlemenin yeniden değerlendirilmesi için gerekli girişimlerde bulunacağız. Daha evvel yatırımları eski kanuna göre yapmış olanlar planladıkları geliri elde edemeyecekleri için, bu son değişikliğin yatırımcıları olumsuz yönde etkileyebileceği düşüncesindeyiz.” ifadelerini kullandı.
“Sanayici lisansız santraller için hangi bölgelerin belirlendiğinin açıklanmasını bekliyor”
Lisanssız GES’lerle ilgili yeni kapasite konusunda sektörün heyecanlı bir bekleyiş içinde olduğunu belirten Özdemir, “İki hafta önce Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alparslan Bayraktar bir açıklama yaptı ve 7 bin 500 Megawat lık yeni bir trafo kapasitesinin lisanssız santraller için devreye alınacağını söyledi. Sektör olarak hangi bölgelerde, ne kadar kapasitenin açılacağını dört gözle bekliyoruz. Sanayicimiz kapasite açıklamalarına göre proje geliştirsin ve kendi tüketimi için santral yapmaya başlasın. Çünkü 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren Avrupa’ya ihracat yapacak firmalara uygulanacak sınırda karbon düzenlemeleri için zamanımız kalmadı.” dedi.
“İmar, Ruhsat ve ÇED Süreçleri Kısaltılmalı”
Sektörün sorunlarına da dikkat çeken Özdemir, “GES’ler çoğunlukla imar düzenlemelerinin neredeyse hiç olmadığı bölgelerde yapılıyor. Yatırımcılar 1/25.000, 1/100.000 ölçekli haritaları sıfırdan yapmak zorunda kalıyor. Bu da imar, ruhsat ve ÇED süreçlerini çok uzatıyor. Bu süreçlerin kısaltılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü tüketim ihtiyacımızı karşılayacak olan elektrik enerjisinin fosil yakıtlardan elde etme zamanı geçti. Elektrikli araçlar hayatımıza girdi. 2023’ün sonunda 67 bin tane elektrikli aracımız oldu. 2022 sonunda 6 bin adetti, bu süreçte 10 kat arttı. 2024’ün sonunda 200 bin elektrikli aracın Türkiye’de yollarda olması bekleniyor. Elektrikli araçların şarj edilebilmesi için enerjiye ihtiyacımız var. Bu elektriği fosil yakıtlardan elde ettiğimiz takdirde dönüşüme faydası yok şarj ağı elektriğinin mutlaka yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması ve bunun için gerekli teşvik düzenlemelerinin yapılması gerekmekte. İmar kanunda Kentsel dönüşüme sağlanan ayrıcalıklar ve izin süreçlerini kısaltıcı düzenlemeler sektörümüz için de sağlanmalı.” dedi.
“Güneş ve elektrikli araç sektörü 7-9 Kasım’da Tüyap’ta aynı çatı altında buluşuyor”
Özdemir, güneş sektörü ve elektrikli araç sektörleri arasındaki sinerjiyi geliştirmek adına GENSED olarak Solis Fuarcılık ile birlikte güneş enerjisi ve enerji depolama ile elektrikli araçlar ve ilgili sektörleri buluşturan Solar+Storage NX Fuarı ve NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’ni düzenlediklerini belirtti ve bu yıl fuarların 7-9 Kasım 2024 tarihleri arasında İstanbul’da Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleneceğini duyurdu.