Kaya Gazı Ve Petrolü, Dünyayı Nasıl Değiştirecek?

Enerji, ekonomik yönden gelişmiş ülkelerin her zaman en önemli gündem maddesi oldu. Çünkü ABD, Avrupa ve Japonya dünyadaki petrol ve tüketiminin yarısına yakınını oluştururken kolay ulaşılabilen gaz ve petrol rezervleri sınırlı olduğu için sadece beşte birini üretebiliyorlar.

(Tablo) Mevcut refah düzeylerini sürdürebilmeleri bu enerji açıklarını istikrarlı bir şekilde ve ucuza kapatabilmelerine bağlı. Kolay ulaşılabilen gaz ve petrol rezervlerinin çok daha büyük olduğu Ortaoğu bölgesi ve Rusya gibi ülkelere bağımlı konumdalar ve enerji fiyatlarını tek başlarına belirleyemiyorlar. Halkları da enerji kaynaklarının askeri operasyonlarla kontrol edilmesini artık eskisi kadar kolay kabullenmiyor.

Ama son yıllarda önemli bir gelişme yaşanıyor. Gelişen teknolojiler sayesinde artık çok daha derinlerdeki sert (kaya) tabakalara inilip doğrudan veya yatay şekilde, basınçlı su ve kimyasal maddelerle bu tabakalar kırılarak içlerinde sıkışmış olan gaz ve petrol yeryüzüne çekilebiliyor. Bu sayede ABD 2004 yılından beri kaya gazı üretimini 10 kat, kaya petrolü üretimini ise 6 kat artırmış durumda. Uluslararası Enerji Kurumu’na (EIA’ya) göre, bu üretimden gelen destekle son 60 yılda ilk defa olmak üzere ABD’nin toplam enerji ihracatı ithalatını geçti. EIA, ABD’nin 2011 yılı sonunda % 20 olan toplam enerji ithalatının enerji tüketimi içindeki payının 2040 yılında tek hanelere inebileceğini öngörüyor.

Kaya gazı ve petrolü sadece ABD’de değil. EIA’nın tespitlerine göre Çin’de ABD’dekinden % 50 daha büyük, Arjantin ve Meksika’da ise ABD’dekine yakın büyüklükte kaya gazı rezervleri var. (Grafik 1) Bu ülkeler ve özellikle Avrupa henüz kısmen bu teknolojinin çevreyi ne kadar kirlettiğinden emin olamadıklarından kısmen de gerekli teknolojiye sahip olmadıklarından ABD’deki gibi üretime geçebilmiş değiller.

Ekonomik ve politik etkileri

Kaya gazı ve petrol üretimi en başta enerji sektöründe yatırım, ekonomik büyümeye katkı ve yeni istihdam demek. ABD’de bu sektöre yılda 35 milyar $ civarında yatırım yapılıyor, yılda 600 bin kişiden fazla ek istihdam sağlanıyor ve 2020’ye kadar da ekonomiye % 3’lük bir ek üretim katkısının olması bekleniyor. Ama belki de en önemli etkisi enerji fiyatlarını düşürmesi. Bölgesel arz ve talep koşullarının daha belirleyici olduğu doğalgaz fiyatları Avrupa’da ve Japonya’da hâlâ çift hanelerde iken ABD’de geçen yıl 2 dolara kadar geriledi. (Grafik 2) Bu nedenle ABD’de diğer yakıtlardan doğalgaz kullanımına şiddetli bir geçiş yaşanıyor. Obama yönetimi yüksek işçilik maliyetlerini düşük enerji maliyetleri ile dengeleyerek hanehalkı refahını azaltmadan ve işsizliği artırmadan sanayi üretiminde rekabetçi konuma gelinebileceğini düşünüyor.

O nedenle de kaya gazı ve petrol ihracatına limitler getirerek iç piyasada fiyatların düşük seyretmeye devam etmesini istiyor. Henüz her ülke ABD’deki gibi üretime geçmediği için fiyat düşüşleri dünyanın geneline yayılmış değil ama zaman içinde olacak. Ayrıca ABD’deki üretimin dolaylı etkileri de var. Örneğin, ABD doğalgaz ihraç etmese de onun ikame ettiği kömür üretim fazlasını Avrupa’ya ve Çin’e gönderiyor. Böylece ucuzlayan kömür fiyatları üzerinden diğer ülkelerin de enerji maliyetleri düşüyor. Düşen enerji maliyetlerinin dış açıklar üzerinde de önemli etkisi olacak. Enerji ithalatına bağımlı ülkeler ister kendi üretimleri ile azalan ithalat ihtiyacı isterse de düşen enerji fiyatları üzerinden dış açıklarını azaltabilecekler. Böylece daha yüksek oranlarda istikrarlı büyüme hızlarına kavuşabilecekler. Yine enerji fiyatlarındaki ucuzlama sayesinde merkez bankaları global kriz sonrasındaki gevşek para politikalarını sürdürmekten daha az ürkecekler.

Politik tarafta ise bu gelişmeden en olumsuz etkilenecek olanlar OPEC ve Rusya gibi kolay ulaşılabilir petrol ve gaz rezervlerine sahip olan ve bu ürünlerin ihracatı ile devlet bütçelerine gelir ve ekonomilerine döviz ve istihdam sağlayan ülkeler olacak. Bunun şimdiden bazı ikili ülke anlaşmalarına yansımaları olmaya başladı bile. Rusya gazına bağımlı Polonya, Ukrayna, Bulgaristan gibi ülkeler Rusya’dan artık ciddi iskontolar kopartabiliyorlar. Ayrıca bu sayede enerjide kendi kendine yetebilmeye başlayan gelişmiş ülkelerin enerji üreticisi ülkelere olan politik ilgileri de azalacak!

Türkiye

Çeşitli tahminlere göre Marmara, İç Anadolu ve G.Doğu Anadolu’da da bugünkü teknolojilerle çıkarılmaya müsait kaya gazı ve petrol rezervleri var. Tahmini gaz rezervi enerji ithalatını yılda 20 milyar $ düşürebilecek ve cari açığa yılda yaklaşık 2,5 puan katkı yapabilecek düzeyde. Bu tahminler doğru olmasa ya da üretilemese bile Türkiye, düşen enerji fiyatlarından faydalanabilecek ülkelerin başında geliyor çünkü bugün itibarı ile toplam cari açığından büyük bir enerji açığı var. Ama belki de en önemlisi, gelişmiş ülkelerin Ortadoğu’ya özellikle askeri ilgilerinin azalması ile ekonomik aktivitenin yeniden canlanması ve Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatını bu bölgeye daha kolay yönlendirebilmesi.

Kaya enerji üretimi henüz işin çok başında ve belki de çevreye verdiği zararlar nedeniyle tahmin edildiği kadar büyük etkiler yapamayacak. Ama her şeyin başı beklentiler ve şimdiden önemli etkileri olacağı yönünde beklentiler oluşmaya başladı bile.

 

Kaynak: Enerji Enstitüsü 

EIAenerjienerji gündemienerji sektörügazkaya gazı rezerviKaya Gazı Ve PetrolüpetrolUluslararası Enerji Kurumu
Yorumlar (0)
Yorum Ekle