Her yıl 2 Şubat’ta, sulak alanların önemi hakkında küresel farkındalık yaratmak için Dünya Sulak Alanlar Günü kutlanıyor. WWF-Türkiye, Dünya Sulak Alanlar Günü’nde bu kez “Sürdürülebilir Kentsel Gelecek için Sulak Alanlar” a dikkat çekiyor.
Kentlerin geleceği için sulak alanlar korunmalı!
Kentleşme, çağımızın eğilimlerini belirleyen kilit unsurlardan. Hızla büyüyen kentler ve kentlerde yaşayan nüfusun yönetimi, kent yöneticileri ve plancılarının karşısındaki en zorlu görevlerden biri.
Sulak alanlar sürdürülebilir bir şekilde kullanılırsa, kentlere birden fazla ekonomik, sosyal ve kültürel fayda sağlar. Sulak alanlar aşırı yağışları absorbe eder; bu da kentlerdeki taşkınları azaltır; felaketleri ve bunun ardından gelen maliyetleri önler. Kentsel sulak alanlar, şehirlere su sağlar; arıtım özelliği sayesinde evsel ve endüstriyel atıkları filtreler ve su kalitesini artırır. Çok sayıda canlı türüne ev sahipliği yapan sulak alan ekosistemleri ayrıca, rekreasyon yoluyla insanların ruhsal ve bedensel sağlığına yardımcı olan yeşil alanlardır. Bu nedenle, kentsel sulak alanlar şehirlerin kalkınma ve yönetim planlarına entegre edilmelidir.
Başka amaçlarla kullanılabilecek alan olarak görülüyor
Konuyu değerlendiren WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem ise şunları söyledi:
“Bugün ülkemizdeki kentsel gelişim, sulak alanların korunması ve akılcı kullanımı açısından endişe verici. Kentler büyüdükçe arsa talebi artarken, kentlerin içinde ve yakın çevresindeki sulak alanların tahribatı artıyor. Sulak alanlar ne yazık ki, çoğunlukla başka amaçlar için kullanılabilir alanlar olarak görülüyor.”
Kalem şöyle devam etti:
“Ülkemizde özellikle son yıllarda etkisini hissettiren kuraklıkla birlikte yaz aylarında baraj göllerinde yaşanması olası susuzluk sorununa karşı kentsel sulak alanların korunmasının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. WWF-Türkiye olarak, kent yönetiminden sorumlu kurumları, kentsel sulak alanların korunmasına yardımcı olacak yaklaşımları benimsemeye davet ediyoruz. Bunların başında sulak alan ekosistemlerinin korunması, sürdürülebilir kullanımın sağlanması ve zarar görmüş olanların restorasyonla yeniden kazanılması geliyor”.