Petrol İşleri Genel Müdür Yardımcısı Ömer Koca, alınması gereken tedbirler alındığı taktirde kaya gazının riskinin son derece az olduğunu ve bu konuda Kanada’yı örnek aldıklarını söyledi.
Çelik İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği “Kaya Gazı Semineri”nde bir konuşma yapan T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Petrol İşleri Genel Müdür Yardımcısı Ömer Koca
Koca, yaptığı sunum ile kaya gazı hakkında bilgi vererek, kaya gazı çıkarımı tekniği ve olası risklerle ilgili görüş ve önerilerini paylaştı. Kaya gazına depremleri tetiklediği, içme suyuna kimyasal madde bulaştırma riski yarattığı, çok fazla su kullanıldığı konularında eleştiriler yapıldığını ama bunların hepsinin mevzuata uygun olarak dikkatli ve titiz bir çalışmayla önlenebileceğini ifade etti.
KANADA’DAKİ UYGULAMALAR SON DERECE HASSAS
Kanada’da kaya gazı çalışmalarını yerinde görme ve inceleme deneyimlerinden de örnekler veren Koca, alanda sürekli çığlık atan kaz sesleri duyduklarını ve bunu sorduklarında da sesi bilgisayar ortamından özellikle verildiğini öğrendiklerini, bu sayede hidrolik çatlatma için kullanılan kimyasal karıştırılmış ve bir havuzda tutulan sulardan kuşların içmesinin önlendiğini belirtti. Aynı şekilde, bilgisayardan verilen top-dinamit patlatma seslerinin de bölgedeki geyiklerin sudan içmesini önlemek için yapıldığını belirtti. Bunun dışında çalışmaların yapıldığı bölgedeki 5 km’lik bir yolun bölge halkının fazla toz istemediğini belirtmesi üzerine 25 cm’lik kerestelerle döşendiğini ve 24 saat bir makinenin sulama yaptığını da söyledi.
ARTAN GLOBAL ENERJİ İHTİYACINA KARŞILIK ENERJİ KAYNAKLARI GİDEREK AZALIYOR
Koca, daha zor ve daha maliyetli olmasına rağmen, artan global enerji ihtiyacına karşılık enerji kaynaklarının giderek azalması nedeniyle kaya gazına ihtiyaç duyulduğunu belirterek,kaya gazının elde edilmesinde yatay sondaj teknolojisinde kaydedilen ilerlemenin de kaya gazını teşvik ettiğini söyledi.
DÜNYA GENELİNDE 200 TRİLYON M3 KAYA GAZI REZERVİ VAR
Dünyada bulunan enerji kaynaklarının %56’sının geleneksel, %28’inin kaya gazı, %10’unun thigt gaz ve %56’sının da kömür yataklarından oluştuğunu belirten Koca, dünya genelinde 200 trilyon m3 kaya gazı rezervi olduğunu söyledi.
TÜRKİYE’DE ÜÇ BÖLGEDE KAYA GAZI VAR
Ülkemizde kaya gazının Diyarbakır-Hazro-Bismil üçgeninde, Trakya’da ve Orta Anadolu’da bulunduğunu ve toplam kaya gazı potansiyelinin 551 milyar m3 olduğunu söyledi.
RİSK YAŞAMIN HER YERİNDE VAR
Kaya gazı arama ve çıkarma çalışmalarında karşılaşılan zorluklar ve çevre risklerine değinen Koca, bu risklerin yaşamın her alanında olduğunu söyledi. Örnek olarak, cep telefonlarını, kullandığımız ilaçları ve uçağa binmeyi veren Koca, “ Bunların hepsinin riski var. Kaya gazı ile ilgili ciddi bir tepki ortaya çıkmış. Bazı Avrupa ülkelerinde de yasaklanmış. Tabi bunun stratejik nedenleri de var” dedi.
NÜKLEER POTANSİYELİNE SAHİP ÜLKELER KAYA GAZINI İSTEMİYOR
Stratejik nedenlere de değinen Koca, Fransa, İngiltere gibi nükleerde önemli potansiyellere sahip ülkelerin kaya gazını istemediğini, enerji ihtiyacının kaya gazından karşılanırsa nükleere ihtiyaç duyulmayacağını, bunun da bu ülkelerin işine gelmediğini söyledi.
RUSYA DIŞARIYA YAPMAYIN DİYOR AMA KENDİSİ SİBİRYA’DA KAYA GAZI ÇIKARIYOR
Ayrıca Rusya’nın Avrupa’nın enerji tedarikinde liderliği ele geçirdiğini ve Avrupa kaya gazı ile doğalgaz ihtiyacını karşılarsa Rusya’ya olan bağımlılığı azalacağından Rusya’nın kaya gazı karşıtı bir tutum içine girdiğini söyledi. Dünyaya kaya gazı çıkarmayın diyen Rusya’nın Sibirya bölgesinde çatır çatır kaya gazı imal ettiğini de bir çelişki olarak belirtti.
Kaynak: Enerji Günlüğü