Yazımın başında Solar İstanbul fuarından pozitif etkilendiğimi söyleyebilirim. Antalya’dan yola çıkarken ön yargı ile yine bir aile toplantısına mı gidiyorum havası ile yola çıkmıştım. Fakat yanıldığımı söyleyebilirim, çünkü katılımcılar ve ziyaretçiler açısından faydalı ve güzel bir fuar oldu. Darısı 07-09 Nisan’da İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenecek olan Solarex İstanbul Fuarına…
Gelelim esas konuya; gözetim belgesi devam mı? Veya…
Burada baştan diyebilirim, bazıları için yazım ters gelebilir. Gözetim belgesi ilk çıktığında, benim de desteklediğim bir mekanizmaydı. O zamanki Türk üreticilerini desteklemek için gereken bir
Geçenlerde Linkedin sosyal medya platformunda yaptığım anketten çıkan sonuç benim düşüncelerimi desteklemektedir.
“Son günlerde ithal fotovoltaik modüller ile ilgili tartışmalar gündeme geldi. Sizce gözetim belgesi uygulaması devam etsin mi? Etmesin mi?” başlığında yaptığım ankette.
Uygulama devam etsin: %29,2
Uygulama devam etmesin: %60,4
Kararsızım: %10,4
sonuçları önüme çıkmıştır.
Gelelim Solar İstanbul’da ziyaretçiler ile yaptığım sohbetlerde hepsi de gözetim belgesinin rafa kaldırılması zamanının geldiğini belirtmektedirler.
Bir yerel EPC’nin yaptığı açıklama tam durumu net anlatmakta. Bizim gibi küçük ve orta büyüklükteki esnaflar için gözetim belgesi uygulamasının kalkması çok önemli, bizim için hayat simidi olacağını düşünebilirsiniz dedi.
Geçenlerde sosyal medyada doluşan bir kamuoyu bilgilendirmesi vardı. Bu bildiri benim gibi sakin bir kişiyi bile çıldırttığını düşünün ve bu açıklamadan sonra Türk modül üreticilerine karşı bir ön yargı bıraktığını söyleyebilirim. Bana göre bu açıklama ters bir tepki yarattı.
O yazıda bir ifade vardı, bu ifade çok yerinde değildi. Cümle neydi; “300-400 MW kapasiteli bir yerli FV güneş paneli üreticisi beyaz ve mavi yakalı olarak yaklaşık 600 personel istihdam etmektedir.”. Bu rakam bana gerçekli gelmemektedir, bunu SGK belgeleri ile görmek isterim.
Birde başka bir konu var, üreticilerimiz bizim X MW kapasitemiz var ifadeleri havada uçmakta. Bundan sonra açıklamalarında lütfen 5 BB, 9 BB, X BB ayrılarak kapasitelerini belirtmelerini rica ederim. O zaman bir üreticinin gerçek kapasitesini öğrenmiş oluruz.
Benim de bildirimde açıklanan istihdam açıklamalarına karşı bir tezim var; gözetim belgesi kalkması ile beraber EPC sektöründe bir istihdam hareketi başlayacağını söyleyebilirim. Bu rakamda belki 100.000 yeni istihdam rakamlarına ulaşabilir veya daha üstüne çıkabilir. Avrupa birliğinde anti-dampingin kalkması ile bunu gördük.
Ben daha ileriye gitmekteyim, lütfen yerli üreticiler bana kızmasın.
Avrupa Birliği bölgesinde üretilen modüller, burada Çin ve uzak doğuda üretilenlerden bahsetmiyorum; oradaki fiyatlar biraz daha düşük. AB ürünlerinde Wp fiyatları 32 € centi (36 $cent civarında) bildiğim kadarıyla geçmiyor. Birde oradaki asgari ücret, buradaki bir orta düzey yönetici maaşından daha yüksek. Elektrik, ulaşım ve başka kalemlerde Türkiye’den de yüksek. Ayrıca AB’deki üreticiler ve TR’deki üreticiler hepside aynı yerlerden hücrelerini almıyorlar mı? O zaman bu fark nereden geliyor, bunu yatırımcılar bilmek istiyor? Bende…
Ben, Hasan Yiğit olarak, gözetim belgesinin uygulamasının bitmesi taraftarıyım; “açık ve net”.
Geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan güzel bir uygulamayı hayata geçirdi. Yerli FV modül ürün kullanma şartı ile güneş enerji projelerinde en az 4’üncü bölge teşvik uygulaması içine gireceğini belirtti.
Ben de gözetim belgesi uygulamasını bitirmek ve bunun yerine yerli üretim mi? İthal ürün mü? Kullanılması kararının yatırımcıya bırakılması.
Nasıl mı?
Teşvik kullanmak isteyen güneş enerjisi yatırımcısı yerli üretici ürünü kullanır. Teşvik kullanmak istemeyen güneş enerjisi yatırımcısı ithal üretici ürünü kullanır. Kısacana!..
Şimdi yerli üreticiden gelen uyarı kulağıma gelmekte. Hasan kalitesiz ürünler ile Türkiye pazarını dolduracaksın. Burada herkes biliyor, bu konuda ne kadar hassas olduğumu herkes bilmekte.
Bunun içinde kolay bir uygulama var, burada da ithal gelen ürünlerin denetim amaçlı gümrükten arada sırada aralarından seçilen örnekler alınarak TSE veya TÜBİTAK laboratuvarlarına test yaptırılması.
Birde kalitesiz ürünleri Türkiye’de zorlamak için, bence başka bir uygulamada var. Solar İstanbul’daki sohbetlerde şimdi açıklayacağım uygulamaya EPC ve yatırımcılar da sıcak baktı.
Bu uygulama nedir?
Gözetim belgesi yerine Türkiye’ye ithal edilen fotovoltaik ürünlerin Avrupa Birliği’nde üretilen foltovoltaik modüllerin satış rakamlarının altına düşmemesi uygulaması.
Nasıl mı?
Türkiye’ye gelen ithal FV modüllerin örnek olarak 36 $cent/Wp fiyatı altına Türkiye’ye girmemesi. Bu rakam üzerine tartışıla bilinir, biraz altında veya üstünde olabilir.
Birde bu rakam her 3 ayda aşağıya ve yukarıya doğruda revize edilebilir.
Yazımın son satırını kamuoyu bilgilendirmesi yazan şirketlere atıf etmekteyim. Tek söyleyeceğim yayınlanan kamuoyu bilgilendirmesi ve alt tarafta GİZEMLİ “Türkiye FV Güneş Paneli Üreticileri” imzası ile hazırlanan bu yazı bende hayal kırıklığı yarattı. İmzayı atan bu GİZEMLİ şirketlerin kim olduğu, 26 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete yayımlanan “İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2022/10)” Madde 5’de belli oldu gibi düşünebilir miyim? Yanılıyor muyum?
Dipl. Ing. (FH ) Hasan YİĞİT – hasan@energybaba.com.tr