Son birkaç yıldır İsrail’in Akdeniz bağlantısı öne çıkmış bulunuyor. Bunda şüphesiz İsrail’in Akdeniz açıklarında bulduğu doğalgaz yatakları büyük rol oynuyor. Akdeniz jeopolitiğini birkaç yönden önemli ölçüde değiştirmesi beklenen bu yataklar dolayısıyla İsrail, çeşitli askerî-güvenlik planları yapıyor, donanmasını güçlendirmeye çalışıyor.
Bu gelişmeleri biz de bu köşede zaman zaman elimizden geldiği kadar ele almaya, bizim de bu konuda yapabileceklerimize dikkat çekmeye çalışıyoruz. Bu bakımdan bu konuda içimiz rahat.
Diğer yandan, her ne kadar İsrail’in Akdeniz bağlantısı önemliyse de bu ülkenin aynı zamanda bir de Kızıldeniz bağlantısının olduğunu unutmamak gerekiyor.
1947 BM Filistin’i taksim planı sonucu Kızıldeniz’de nispeten dar; ama stratejik bakımdan önemli bir kıyı elde eden İsrail, bu kıyıda hemen bir liman ve yan tesislerini inşa edip buradan Asya ve Afrika’ya denizyoluyla açılım başlatmıştı.
Bu liman da Kızıldeniz’in tam ucunda yer alan Eylat Limanı’ydı. Bugün yaklaşık 50 bin kişinin yaşadığı ve hem deniz ticareti hem de turizm bakımından önemli olan Eylat, aynı zamanda İsrail donanmasının önemli bir üssü olarak da temayüz ediyor. Bu bağlamda İsrail savaş gemilerinin ve özellikle denizaltılarının zaman zaman Süveyş’ten geçip Eylat’a gelip kaldıklarını, bu hareketleriyle İran’a bir tür askerî gözdağı vermeye çalıştıklarını hatırlatalım.
İşte bu Eylat bugünlerde İsrail hükümetinin de gündeminde bulunuyor. Geçen haftaki hükümet toplantısında Eylat ile Akdeniz’deki Aşdod Limanı arasında son sistem bir demiryolu hattının inşası planı ele alınmış, müzakereler yapılmış, inşa kararı bu haftaya bırakılmıştı.
Plan gerçekleştiğinde Eylat’tan başlayıp çölü geçip Aşdod’da son bulacak hat, yaklaşık 300 kilometrelik bir mesafeyi kapsayacak. Hat hem yolcu hem de yük taşıyacak. İsrail hükümeti bu hattın Çin tarafından inşa edilmesini arzu ediyor; zira İsrail demiryolu inşasında uzmanlaşmış, kendini ispat etmiş Çin’i bu işi en iyi yapacak ülke olduğuna inanıyor. Nitekim, bu konuda Çin ile görüşüyor. Bu bağlamda, İsrail Ulaştırma Bakanı Yisrael Katz, geçen eylülde Çinli mevkidaşı ile Beijing’de görüşmüş; ikili, Eylat hattı için ortak bir teklif ve plan hazırlanması konusunda mutabık kalmışlardı.
İsrail’in demiryolu hattının inşasında Çin’i tercih etmesinin teknik mülahazalara ek olarak bir de stratejik boyutu ve yönü de var elbette. İsrail, doğalgazının Eylat Limanı’ndan Çin ve Hindistan gibi Asya’nın devlerine ihraç imkânlarını da bu çerçevede düşünüyor. Buna ilaveten Eylat’ın Asya’ya dönük ticarî ve enerji açılımlarında kendisine önemli kazanımlar sağlayacağının hesabını da yapıyor.
Ayrıca, Akdeniz-Kızıldeniz hattının devreye girmesiyle Avrupa-Asya ticaretinin de yeni bir yol ve boyut kazanacağına inanıyor. Bununla Süveyş Kanalı’na bir tür alternatif de geliştirmek istiyor. Hattın hem milli hem de milletlerarası anlamda stratejik öneme sahip olduğunu bizzat Başbakan Binyamin Netanyahu da zaten söylüyor.
İnşa projesi kabul edilirse Eylat-Aşdod hattının 5 yıl içinde devreye girmesinin mümkün olduğu belirtilirken projenin yaklaşık 2 milyar dolara mal olması bekleniyor. Bugünden görüldüğü kadarıyla hattın inşası da Çin’in devlet şirketlerine kalacak. Çinli şirketler, hem tecrübe hem teknik yeterlilik hem de finans kaynakları bakımından sağlam görünüyorlar.
Esasen bazı uzmanlar kısaca Med-Red hattı (Akdeniz-Kızıldeniz hattı) diye sözü edilen söz konusu hattın daha çok İsrail-Çin stratejik işbirliğine katkı yapacak çok önemli bir proje olduğunu söylüyorlar. Bunda da haksız sayılmazlar. Zira İsrail yıllardır Çin ile çok yakın stratejik ilişkiler içinde bulunuyor, Çin’i Asya’daki en büyük dostu olarak görüyor, dostluğun müttefikliğe dönüşmesini istiyor. Muhtemel Akdeniz-Kızıldeniz hatttına da ayrıca bu gözden, bu açıdan da bakıyor. Çin de hat ile bölgede ağırlık ve nüfuz kazanacağına inanıyor.
Yazan: Fikret ERTAN
Yazının Devamı İçin TIKLAYIN>>
Kaynak: Zaman