Hiç, su kuyusuna elektrikli ısıtıcı takıldığını duydunuz mu? Peki, ineklerin demir karyolayla ısıtıldığını!..
Bunlar TÜBİTAK projesi değil. Kaçak elektrik kullanan yurdum insanının aç gözlülük hikâyesi. Çoğumuzun korkarak kullandığı elektrik, ülkemizin Doğu ve Güneydoğu’sunda ahırları, su kuyularını ısıtıyor.
Bölgede tarımsal sulama yapan 25 bin kuyu var. Beş kuruş para ödemeden elektrik kullanılıyor.
2012′de kayıp kaçak oranı yüzde 71 olarak ilan edilen Dicle EDAŞ’ta fiili kayıp kaçak yüzde 75. Bir süre daha elektrik fiyatları kayıp kaçak yükünü taşımaya devam edecek. Elektriği pahalı kullanacağız.
***Kayıp kaçağın nedeni “yoksulluk” olarak gösteriliyor.
Ülkede toprak reformu yapılmadı ki, yoksul çiftçi enerji ihtiyacını kaçaktan karşılasın. Bütün topraklar ağaların, yoksul olmayanların. Kaldı ki, yoksulluk hırsızlık sebebi olamaz. Bölge insanı mağduriyeti aşmak için akılcı çözümlere destek olmalı. Yoksa sorun kördüğüm olacak.
Demokratik açılım paketini bekliyoruz. Kimse ekonomik barıştan söz etmiyor. Ekonomi gelişmeden demokratik ilerleme olur mu? Elektrik dağıtımında 21 bölgenin tamamı özelleşti. Başarı da üç bölgedeki kayıp kaçağın azalıp, israfın önlenmesine bağlandı. Van-Aras-Dicle başarırsa, vatandaş kendi tükettiği elektriğin faturasını ödeyecek.
***Sorun sadece kaçak elektrik kullanımı değil ki!
Su politikaları uzmanı Dursun Yıldız, “Su ve enerji ilişkisi bölge ekonomisinin geleceğine damga vuracak” diyor. Bölge ekonomisi doğrudan enerji ve su ilişkisine bağlı. Dünya bunu konuşuyor. Türkiye durumun farkında değil. Elektrik dağıtımında özelleştirme, tarımsal sulamada düzenleme henüz istenilen sonucu vermedi. “Su bizim, elektrik bizim” diyerek bir türlü fatura ödemeyen bölge vatandaşının tavrı değişmezse, özelleştirmeden dağıtım şirketi alan yatırımcı tek başına sorunu çözemeyecek. Bu, ülkenin sorunu.
***Ortada bölgeyi ilgilendiren ciddi bir sıkıntı var. Nedeni, ulusal tarife. 31 Aralık 2012′de ulusal tarife sona erecekti. Süre 2015 sonuna uzatıldı ve yılın ilk üç ayında Van, Dicle ve Aras, alması gereken destekleme tutarını alamadı. EPDK biriken parayı 2013′ün ilk dokuz ayında ödemek yerine üç şirketin ihalesi tamamlanmadan ödemeyi tercih etti. Bu, Van, Dicle ve Aras’ı alan yatırımcıların devir sonrası nakit akışını bozdu.
Yatırımcılar durumu ÖİB’ye bildirdi. ÖİB de EPDK’ya. “Mağduriyet yok” diyor EPDK ama yatırımcı, tam tersini söylüyor. Dağıtımda işler karışıyor.
Yazan: Meliha OKUR
Kaynak: Enerji Enstitüsü