Geçen hafta sonu Seferihisar’da “Orkinos Çiftliklerine hayır” eylemi vardı. Belediye, sivil toplum kuruluşları, “Orkinos’a özgürlük” diye bağırdı. Eylem pek çok kişiye sıradan gelebilir. Ama konu derin. Bir kere orkinos çiftlikleri eko-sistem dengesini bozuyor. Türkiye hâlâ çevre konusunu ciddiye almıyor. Yeni dünyada ekonomi, “Su, enerji, gıda ve çevre” ile çizilen dört kavram üzerinden yürüyor.
Doğu Akdeniz’in de dahil olduğu, içinde yaşadığımız bölgeye bu çerçeveden bakın! Bölge, enerji ve su işbirliği açısından önem kazanıyor. Bu iki kartı birlikte açan ülke sayısı artıyor. İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan işbirliği eksenine bu defa Mısır da dahil oluyor.
***Birbirimizle boğuşmaktan dünyada olup biteni göremiyoruz! 1991′den beri kesintsiz devam eden ve geçen hafta Stockholm’de düzenlenen Dünya Su Zirvesi’ni yine gözden kaçırdık. “Su’da Uluslararası İşbirliği” yani sınır aşan suların gerilimi artırmadan nasıl kullanılacağı tartışıldı.
Dünya nüfusunun yüzde 40′ı bu havzalarda yaşıyor ve bizim bölgede de Irak ve Suriye ile ilişkilerimizi doğrudan ilgilendiriyor. Su zengini değiliz ama su kaynağına sahibiz. Dicle ve Fırat, Irak ve Suriye’ye akıyor. Bu iki nehir suyunu paylaşım konusunda yıllardır görüşmemize rağmen çok taraflı bir anlaşma yapamadık.
***Konferansı izleyen su politikaları uzmanı stratejist Dursun Yıldız dedi ki; “22 Arap ülkesi 2030′a kadar su güvenliği için “Arap Stratejisi” oluşturuyor. Çalışmanın önemli bir ayağı da Fırat ve Dicle’nin su kaynağı ve bölgenin yeraltı suları. Veriler toplanmış. 2014′te işbirliği planı tamamlanacak.”
İşe bakar mısınız?
Türkiye, 30 yıl önce Arap Dünyası’na ortak veri toplamayı önerdi. İşbirliğine davet etti, hiç yanıt alamadı. Ancak bölge yeni dönemde bu işbirliğine zorunlu. Eğer işbirliği ötelenirse sorun çok büyür.
***Peki, çıkış yok mu?
Yıldız, “Ne olursa olsun bölgede su yönetiminde liderlik yapmalıyız. Zira kısıtlı olan suyun üzerindeki baskılar artıyor” diyor. Dışişleri ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na görev düşüyor. Acil stratejik plan şart.
Dünyada su yönetiminin ticarileşmesi ve uluslararası olma yolculuğu sürüyor. 3 milyar insan yeni orta sınıf temsilcisi olacak. 10 yıl sonra dünya nüfusunun yüzde 70‘i kentlerde yaşayacak.
Enerji özelleşirken su hizmetleri aynı hızı yakalayamadı. Enerjideki piyasalaşma suyu içine çekecek. 2014′ü su yılı ilan eden BM, nedense yeraltı sularını buna dahil etmedi. Gelecekte suyun büyük bölümü yeraltından karşılanacak!
Yeni çatışma konusuna bakar mısınız?
Yazan: Meliha Okur
Yayıncı: Enerji Enstitüsü