Irak ile petrol, Azerbaycan ile doğalgaz anlaşmaları. Türkiye stratejik konumunun değerini, bağımsız olarak kullanabiliyor. İsteyenle değil, istediğiyle masaya oturup, anlaşma yapıyor. Petrol anlaşmasında sona gelindi. Üçlü mekanizma kuruldu. Ankara-Erbil-Bağdat birbirine bağlandı. Kuzey Irak petrolü Türkiye üzerinden dünyaya aktarılacak.
Bu anlaşma Türkiye için çok önemli. Bir o kadar Irak ve Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi için de öyle. Ancak Erbil’de muhalif bir tablo ortaya çıktı. “Neden Türkiye?” sorusu sorulmaya başlandı.
Kuzey Irak yönetimi, petrol ihracatı için Türkiye’nin tek seçenek olduğunu ifade etmişti. Bölgenin deniz sınırı yok. Sadece karayla çevrili dünyadaki 31 toprak parçasından biri. Karada Türkiye, Suriye ve İran ile komşulukları var.
Suriye savaş içinde, İran ise ambargo altında. Onlar için tek seçenek Türkiye’ydi, öyle de yaptılar. Ama şimdi
Aslında bu işin Türkiye ile olmasına karşı değiller. Karşı oldukları projenin “sadece Türkiye” ile sınırlı olması. Yani alternatif de bulunmasından yanalar. Türkiye’nin petrol ihracatında Kuzey Irak için “tek seçenek” olması, Erbil’i Ankara’ya göbekten bağlayacak diye endişe duyuyorlar.
Kerkük-Yumurtalık hattı 5 yıl içinde maksimum kapasiteyle çalışır hale gelecek. Yani 5 yıl içinde borunun kapasitesi olan 70 milyon ton petrolün akışı sağlanacak. Hem Türkiye, hem Kuzey Irak hem de Irak kazanacak.
Amerika’nın geçtiğimiz Mart ayından bu yana bu projeye karşı çıktığı bir gerçek. Onlara rağmen projenin hayata geçirilmesi başarı.
Irak yönetiminin sürece dahil olması da büyük önem taşıyor. Sonuçta Irak bir bütün, Kuzey Irak, toprak bütünlüğü olarak Irak sınırları içerisinde. Erbil ve Bağdat ile yapılan bu anlaşma, bölgeye de verilen iyi bir mesaj.
Irak ile petrol, Azerbaycan ile de doğalgaz anlaşmasını yan yana getirmek neresinden bakarsanız bakın Türkiye için çok ama çok tarihi gelişmelerdir. Türkiye haritadaki konumunun değerinin hakkını veren anlaşmalar yaptı. Tamamen bağımsız olarak atıldı bu imzalar. Hatta dediğimiz gibi Amerika’nın karşı çıkmasına rağmen yapıldı bu anlaşmalar.
Çünkü bölge için Türkiye “tek seçenek”. Ancak Türkiye için diğer ülkeler “tek seçenek” değil. İran’la da İsrail’le de benzer imkanlar mevcut. Hatta İsrail, Akdeniz doğalgazı için Türkiye’den hala “yeşil ışık” bekliyor.
Yazan: Taha Dağlı
Kaynak: Enerji Enstitüsü