Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından hazırlanan bilimsel rapor, küresel ısınmanın 1,5 C ile sınırlandırılmasının aciliyetini ortaya koyuyor. 195 ülkenin onayıyla bugün yayımlanan rapor, dünyanın gittiği tehlikeli yoldan çıkabilmemiz için karşımızdaki küçük fırsat penceresinin de altını çiziyor.
Dünya ülkelerinin küresel iklim değişikliğine karşı izleyecekleri yolda ve alacakları kararlarda yol gösterici bir rol oynayacak Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) “Küresel Isınmada 1,5°C Raporu”, olası iklimsel etkiler açısından 1,5°C’lik bir ısınmanın 2°C’ye göre nispeten daha güvenli olacağını vurguluyor. Rapora göre, küresel sıcaklıkların endüstriyel dönem öncesine göre 2°C
WWF’nin İklim Değişikliği Başdanışmanı Dr. Stephen Cornelius, “Rapor üzerinde hükümetler arasında zorlu tartışmalar yaşanmasını bekliyorduk ancak müzakerelerde bilimsel gerçeklerin resmi yetkililerce de teyid edilmesini olumlu karşılıyoruz. Ancak emisyonların azaltılması konusunda halen ülkelerin verdiği taahhüt, küresel ısınmadaki artışı 1,5°C seviyesinde tutmak için yeterli değil” dedi.
Cornelius sözlerine şöyle devam etti: “Giderek ısınan dünyada yarım derece bile hem insan hem doğa için çok önemli. İklim değişikliğiyle mücadelede en kararlı adımları atmak ve enerji, ulaşım, gıda gibi tüm sektörlerde düşük karbona geçişi hızlandırmaktan başka çaremiz yok. Karbon emisyonlarını çok hızlı bir şekilde düşürmediğimiz sürece, tropikal bölgelerdeki mercan resiflerinden kutuplardaki buzullara kadar bütün ekosistemler çok daha ciddi etkilerle karşı karşıya kalacak.”
Acil harekete geçmenin önemini vurgulayan Rapor’a göre, Paris Anlaşması kapsamındaki mevcut taahhütler, küresel ısınmayı 2°C’de tutmak için bile yeterli değil. Mücadeleyi ne kadar geciktirirsek iklim değişikliğinin etkileri de o kadar büyük olacak; yarın geri dönmek mümkün olmayacak ya da ileride çok daha yüksek maliyetli çözümler gerektirecek.
IPCC raporunun hazırlanmasına, küresel ortalama sıcaklıktaki artışın endüstriyel dönem öncesi seviyelerin 2°C’nin çok daha altında bir seviyede sınırlandırılması ve 1,5°C sınırının aşılmamasının kararlaştırıldığı 2015 yılında Paris’te yapılan BM toplantısını müteakiben hükümetler tarafından karar verilmişti.
WWF’in Küresel İklim ve Enerji Programı Başkanı Manuel Pulgar-Vidal da, “Böyle bir raporun hazırlanmasını talep eden hükümetler artık ortaya çıkan gerçeği kabul etmeli ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden kaçınmak için bilime kulak vermeli. Isınmayı 1,5° C’de tutmak imkansız değil, hatta gerekli ve acil. Küresel düzeyde harekete geçmek için artık daha fazla beklemeye tahammülümüz yok. ‘İmkansız’ ile ‘mümkün’ arasındaki fark güçlü liderlikten geçer. İhtiyacımız olan tek şey, önümüzdeki zorluklara karşı harekete geçmemizi sağlayacak güçlü irade” dedi.
WWF, küresel ısınmanın 1,5°C’nin altında tutulabilmesi için, hükümetleri 2020 yılına kadar ulusal iklim taahhütlerini yükseltmeye çağırıyor. Aralık ayında Polonya’nın Katowice kentinde düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 24. Taraflar Toplantısında (COP24) ülkeler, yenilenmiş taahhütlerini açıklamaya teşvik ediliyor.