Erdoğan’ın, Kuzey Irak’a yönelik “Kendi petrol şirketimiz Exxon Mobil ile anlaşma yapmış durumda” diyerek, sözünü ettiği şirketin Turkish Petroleum International Company (TPIC) olduğu belirtiliyor. Anlaşma, Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyaretine göre şekillenecek.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye gitmeden hemen önce açıkladığı Exxon-Türkiye Kuzey Irak petrol işbirliği, enerji piyasalarında geniş yankı buldu. Erdoğan’ın işaret ettiği şirketin, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’ndan (TPIC) ayrılarak BOTAŞ’a bağlanması için Bakanlar Kurulu kararı alınan Turkish Petroleum International Company (TPIC) olduğu öğrenildi. Kuzey Irak kaynakları, TPIC’in Exxon’un mevcut sahalarına ortak olarak gireceğini kaydederken, başka sahalara da bağımsız girebileceğini söyledi. TPIC’in 6–7 saha için Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (KRG) ile sözleşme imzalaması bekleniyor. Analistler, Bağdat’ın bu gelişmeye “çok olumsuz tepki vermesinin zor” olduğunu belirtiyor.
Yeni hatlar da gündemde
Enerji kaynakları, Türkiye ve KRG’nin kapsamlı bir anlaşmanın nihai çerçevesini çizdiğini belirtirken, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin kritik olduğunu vurguluyor. Anlaşma, Türkiye’nin Kuzey Irak’ın üretim sahalarından pay almasının yanısıra, Kuzey Irak’tan Türkiye’ye yeni petrol ve doğalgaz boru hatları yapılmasını da kapsıyor. Öte yandan, iki yönetim arasında “hükümetlerarası anlaşma” imzalanmayacağı, Bağdat’la gerilimi tırmandırmamak için yasal bir doküman ortaya konulmayacağını söyleyenler de var. Kuzey Irak ve Türkiye arasında inşa edilecek boru hatları için, şirketlerin iki tarafın topraklarında ayrı hatlar inşa ederek, sınırda birleştirmesi opsiyonu öne çıkıyor.
Altı aylık hazırlık
Kürt kaynaklar, TPIC’in altı aydır Kuzey Irak için hazırlandığını belirtirken, Türk yetkililer, Başbakan Erdoğan’ın ABD seyahatinin akabinde daha fazla detayın ortaya çıkabileceğini vurguluyor. Exxon, Bağdat’ın uyarılarına rağmen, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi ile anlaşma imzalayan ilk şirket olmuş, ardından Chevron, Total, Gazprom Neft gibi dünya devleri takip etmişti. Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü Irak Uzmanı Michael Knights, “Bu anlaşma, Türkiye’nin Iraklı Kürtlere taahhüdünü gösteriyor. Erdoğan’ın attığı cesur bir adım ve Washington’a ‘Türkiye’nin Kuzey Irak’ta uzun vadeli çıkarları olduğuna yönelik’ bir sinyal.”
ABD’nin ‘win-win-win’ yaklaşımı
KÜRT Yönetimi, Exxon, Chevron gibi dünya devlerinin bölgeye girişiyle artması beklenen petrol ve doğalgaz üretimine yönelik yeni pazarlar ve hatlar arayışında. Bunun için Türkiye en iyi alternatif. Türkiye’nin de Kuzey Irak’tan ucuz doğalgaz almak istediği belirtiliyor. ABD, enerji işbirliğinde Bağdat’ın da içinde yer aldığı “win-win-win” formülü üzerinde duruyor.
Operatör Exxon
KNIGHTS’a, Bağdat’ın tepkisi nasıl olur diye sorduğumuzda, Bağdat ve Erbil arasında başlayan diyalog ortamı nedeniyle Bağdat’ın fazla negatif tepki vermesinin zor olduğunu vurgularken, “Tepkinin sınırlı olacağını düşünüyorum. TPIC, Exxon’un sahalarında operatör değil küçük ortak. Türkiye’nin ihtiyacı, Kerkük-Ceyhan Boru Hattı’ndan Kuzey Irak petrol ihracatı konusunda anlaşmaya varılması” dedi.
“Türkiye’nin büyük oyunu”
FINANCIAL Times, Türkiye’nin Kuzey Irak’la vardığı enerji anlaşmasının olası risklerini ve getirilerini ele alan bir makale yayınladı. Makalede şunlar kaydedildi: “Petrol hisseleri alabilmek için Irak’ın kuzeyinde bulunan Kürtlerin yerel yönetimiyle Türkiye’nin bir anlaşmaya varmış olması, ülkenin PKK’yla başlatılan yakınlaşma sürecine denk bir ekonomik politika izlediğini gözler önüne serdi. Türk liderler, Kuzey Irak’ı Türkiye’nin ekonomisinin doğal uzantısı olarak gördüklerini saklamıyor. Erdoğan’la görüştüğünde Obama’nın Türkiye’nin Kuzey Irak Kürt Yönetimi’yle bir anlaşmaya varmasının, Irak Başbakanı Nuri El-Maliki’yi İran’a yaklaştıracağını söyleyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye büyük bir oyun oynuyor. Bu oyun büyük riskler de taşıyor.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü