Elektrik üretiminden tüketime doğru devam eden hizmet akışı bulunmaktadır. Her bir hizmetin değişik maliyetleri vardır.
Enerji Bakanlığı tüm bu maliyetlerin tüketiciye yansıtılmasını gerekli olduğunu aksi bir durumda hizmetin sürdürülebilir olmayacağını belirter
Bildiğiniz üzere son dönemde çok sayıda dava tüketiciler yararına sonuçlanmıştır. Bunlardan en önemlisi ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından, 21.05 2014 tarihinde verilen (E: 2013/7-2454, K: 2014/679) karar ile elektrik tüketiminden alınan kayıp-kaçak bedelinin hukuk devleti ve adalet düşüncesi ile bağdaşmadığına hükmedilmiş ve bu karar tüm hukuk yolları tüketilerek kesinleşmiştir.
Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından, Ocak ayı içinde bu konuda sistemi ve tüketicileri rahatlatacak bir yasal düzenleme yapılacağı bilgisi verilmiştir. Tasarı incelendiğinde, Bakan Yıldız’ın söylediğinin aksine; kayıp-kaçak bedelini yasallaştıran, dahası bu bedel ile ilgili olarak yargılama yetkisini sınırlayan düzenlemeler bulunduğugörülmektedir. Yapılmak istenilen yasal düzenleme ile vatandaşların tüketici hakem heyetlerine başvurmaları ve bu yolla maddi hatalar dışında kendilerinden haksız tahsil edilen bedelleri talep etmelerinin önü tıkanıyor.
Bahsi geçen kanun tasarısı ile yapılmak istenilen deşikliklerden bazılarını açıklamak istiyoruz.
- Maddenin 4/a isimli fıkrasında ise bağlantı tarifelerine yer verilmiştir. Elektrik aboneleri dağıtım şirketinin bağlantı hatlarından elektrik alması için bir maliyete katlanması durumunda bu bedelleri dağıtım şirketinden alabiliyordu. Bu tasarı ile bağlantı için gerekli donanımın tüketici tarafından karşılanması durumunda bu bedeli geri alamayacak. Tüketici tarafından katlanılan maliyet bağlantı hattının işletme ve bakım sorumluluğu karşılığı dağıtım şirketine devredebilecektir. Bu durum dağıtım şirketleri tarafından çok büyük bir ihtimalle suiistimal edilip her türlü durumda bu enerji nakil hatlarının maliyeti tüketiciye yansıtılacaktır.
- Maddenin 4/ç maddesinde ise elektrik faturası üzerinden alınan tüm bedeller kanunda açıkça yazıldığı görülüyor. Kayıp Kaçak hedef oranlarının EPDK tarafından belirlendiği bu hedefler ile Kayıp Kaçak Bedellerinin düşürülmesinin hedeflendiği söylenmektedir. Ancak geçmişteki kayıp- kaçak hedeflerine bakıldığı zaman birçok dağıtım şirketinin bu hedeflerini tutturamadığını görmekteyiz. Buradan iki türlü sonuç çıkartılabilir. Birincisi EPDK tarafından gerçekçi olmayan hedefler belirlendiğinde hedefler tutturulamıyor. İkincisi ise devlet bu konuda nasıl olsa bize tolerans gösterir zihniyeti ile gerekli çalışmalar yapılmıyor. Bu hedeflerin tutturulamamasının cezası vatandaşa yüklenmemelidir. Madde gerekçesinde dağıtım şirketlerinin kayıp kaçak oranlarını düşürmek için yatırım yaptıklarından bahsediliyor. Ancak geldiğimiz noktada TEDAŞ günlerini arar olduk ve ülkenin birçok yerinde haksız uygulamalar ve sık yaşanan elektrik kesintilerinden vatandaşlar isyan eder vaziyete gelmiştir.
10.Maddenin 4/f fıkrasında ise EPDK kurulunca sosyal ve ekonomik durumlar gözetilerek belirlenecek bir miktarın altında elektrik enerjisi tüketen aboneler için ayrı bir tarife çıkarılmasının önü açılmış. Daha önceden benzer bir uygulama olan Kalkınmada Öncelikli İller için daha ucuz bir tarifeden elektrik tedariki sağlanıyordu. Ancak sonradan bu tarife kalktı.
10.Madde’nin gerekçelerinin son paragrafında elektrik abonelerinin faturalar üzerinden mahkemelere, tüketici hakem heyetlerine ve EPDK gibi düzenleyici kurumlara yaptığı şikâyetlerle elektrik piyasasında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile yargı oranları gereksiz iş yükü altında kalındığından bahsedilmiştir. Ben bu ifadeyi çok talihsiz buluyorum. Anayasal bir hak olan “Hak Arama Özgürlüğü ”nü vatandaşın kullanılması gereksiz iş yükü olarak tanımlanmıştır. Tüketici kendisine haksızlık yapıldığını düşündüğü her alanda hakkını aramakta özgürdür. Bu ifade ile tüketicilere haksızlık yapılmıştır.
12.Madde de ise EÜAŞ’ bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarına, kamu üretim şirketlerine ait elektrik üretim tesislerinin faaliyetlerinin durdurulamayacağı ve idari para cezası kesilemeyeceği belirtiliyor. Bu maddenin de suiistimal edilmesi durumunda çok ciddi mağduriyetler ortaya çıkabilir. Burada anlatılmak istenen zeytin ağaçları yüzünden mahkemenin santral inşaatını durdurma ya da çevreyi kirletme sebebi ile ceza kesmesinin önü kapatılıyor.
13.Maddenin Geçici 19. Maddesinde ise elektrik kullanıcıları hakem heyeti ya da mahkeme yolu ile herhangi bir para iadesi alması durumunda bunu tarife yoluyla yine tüketiciye ödetileceğinden bahsedilmiştir. Bu durum kamuoyundaki adalet duygusunu ciddi anlamda zedeleyecektir.
Devletimiz, bu düzenlemeler ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararını yok saymaktadır. Hukuk Genel Kurul kararının gerekçesini dikkate almadan vatandaşların ödediği faturalar üzerinden elektrik şirketlerine kaynak aktarımı yapılacaktır
Birçok kesim tarafından beklenen mahkeme ve hakem heyetleri ile uğraşmadan devletin yapacağı düzenlemeler ile alınan bu haksız bedellerin iade edilmesi ya da yeni çıkacak faturalara mahsup edilmesi beklenirken gelinen durum itibari ile büyük bir hayal kırıklığı yaşanmaktadır. Tüketiciler devletimiz tarafından elektrik dağıtım firmalarına teslim edilmiştir.
“Sosyal devlet; ferdin huzur ve refahını gerçekleştiren ve teminat altına alan, kişi ve toplum arasında denge kuran, emek ve sermaye ilişkilerini dengeli olarak düzenleyen, çalışanları koruyan, işsizliği önleyici ve millî gelirin adalete uygun biçimde dağılmasını sağlayıcı tedbirler alan adaletli bir hukuk düzeni kuran ve hukuka bağlı kararlılık içinde ve gerçekçi bir özgürlük rejimini uygulayan devlet demektir.”
Sosyal hukuk devleti ise, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir.
Çıkartılmak istenen bu yasa tasarısı ile sosyal devlet ve sosyal hukuk anlayışı ile bağdaşmamakta ve vatandaşlarımızın hak arama özgürlüğü elinden alınmak istenmektedir. Bu konuda her vatandaşımız tepkisini göstermelidir.
Bülent Çebin
Tüketici Güvenliği Derneği Enerji Komisyonu Başkanı