Makale: İndirimli Elektrik Hizmetinin Örtülü Reklamları…

Bu yazının amacı özelleşmesine rağmen halen zorunlu bir kamu hizmeti olan elektrik enerjisi sektöründe medyada yayınlanan reklamların incelenerek hem şirketlerin yaptıkları hataları belirlemek hem de tüketicinin konu hakkında bilgilenerek yapacağı seçimlerde yanılmasını ve yanıltılmasının önüne geçilmek istenmiştir.

Reklam ve reklamcılık, bu gün yaşamımızı şekillendiren ve yansıtan en önemli kültürel unsurlardan biridir. Enerji ekonomisinin gelişmesi sonucunda, medyada çok sayıda enerji şirketi reklam ve satış kampanyası yer almaya başlamıştır. Reklamlar ile ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşların uyması gereken ilkeler ile bu ilkeler çerçevesinde yapılan inceleme esaslarını anlatmak istiyoruz.

Öncelikle “Örtülü Reklam Nedir?” bunu öğrenelim;

Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğine göre reklam olduğu açıkça belirtilmeksizin yazı, haber, yayın ve programlarda, mal veya hizmetlere ilişkin isim, marka, logo ya da diğer ayırt edici şekil veya ifadelerle ticari unvan ya da işletme adlarının reklam yapmak amacıyla yer almasını ve tanıtıcı mahiyette sunulmasına örtülü reklam denir.

Peki, haber nasıl olmalıdır?

Haber, güncel ve ilginç bir olayın olduğunca nesnel ve gerçeğe uygun bir biçimde sunulmasıdır. Haber metninde her türlü taraflı değerlendirmelerden ve söz oyunlarından uzak durulur. Metin kısa, haber dili de yalındır. Bu haber tekniği son derece katı kurallara tabidir. Haberi yazan kişinin, sahip olduğu yaratıcılık alanı sınırlıdır. “Okurlarımız için yazıyoruz, hakkında yazı yazdıklarımız için değil” görüşü hâkimdir. Nitekim hatır için gazetecilik yapmak sakıncalıdır.(bknz http://tr.wikipedia.org/)

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’na göre “Ticari Reklamlar”ın Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, doğru ve dürüst olmaları esastır. Tüketiciyi aldatıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve engellileri istismar edici ticari reklam yapılamaz.

Bu bilgiler ışığında enerji sektöründe yapılan haberlere ve reklamlara bakalım. Sektörde yapılan reklamlar en başından beri olması gerektiği gibi yapılmamaktadır. Konunun detayları toplum tarafından çok bilinmediği, bilenlerinde reklam mevzuatını bilmediği için bu güne kadar böyle devam etmiştir. Haberlere geldiğimizde ise yapılan birçok haber yanlış ve yanıltıcıdır. Özellikle konuya hiçbir yakınlığı olmayan gazetecilerin detayını araştırmadan yazdığı haberler vardır. Geçenlerde bir haber okuyorum. Haberin başlığı şöyle: “Hükümet elektriğe gizli zam mı yaptı?” Elektrik tarifeleri 1 Ocak, 1 Nisan, 1 Temmuz ve 1 Ekim tarihlerinde yılda dört sefer her üç ayda bir açıklanır. Bu tarihler haricinde elektrik tarifeleri değişmez. Peki bunu yazan konunun aslını bilmeden neden böyle bir haber yapmıştır? Bunun cevabını duymayı isterdim.

Bir örnek daha her tarife döneminde zam haberlerini duyarsınız. “Elektriğe % 9 zam geldi” Peki hangi tarifeye % 9 zam geldi? Ticarethane ’ye mi yoksa Sanayi’ye mi? Belki de Mesken tarifesine gelmiştir. Peki, bu haberi böyle veren neden buna dikkat etmiyor? Başka bir açıdan bakalım %9 zam neye yapılmıştır? Aktif Enerjiye % 5 zam geldi. Öyleyse % 9 zam neye geldi? Fatura altına geldi. Geçen dönem Sayın Enerji Bakanımız “Elektriğe Zam Yok” diye açıklama yapmıştı. Evet, Aktif Enerji ‘ye zam yoktu. Ancak diğer bedellere zam yapılmıştı. Ekim tarifesinde Kayıp Kaçak Bedeli birim fiyatına % 40; Perakende Satış Hizmet Bedeli ’ne ise % 38 zam geldi. Bakalım herhangi bir yerde bu bilgileri duyacak mısınız? Kafanız karmakarışık oldu değil mi? Hani elektrik konusu çok basitti? Türkiye’nin kültür seviyesi o kadar yüksek ki isteyen istediğini söylüyor. Yanlış mı oldu? Boşveeeer!

Son dönemlerde “enerji muhabirleri” görülmeye başlamış ve bunlar sadece enerji konusunda haber yaptıkları için diğerlerine göre fark oluşturmuşlardır. Herhalde sektörün cazibesinden olacak bu haberciler hep yatırımcının haberlerini yapmışlardır. Örneğin tüketici sorunları hakkında kendisine enerji muhabiri diyen birisinin haber yaptığını gördünüz mü? Aslında birçoğu iyi haberler yapmaktadırlar. Benimde sürekli takip ettiğim isimler var. Ancak ben yapılanı eksik buluyorum. Bazılarının da elektrik şirketleri tarafından suistimal edildiğini görüyorum. Bunun farkında olsalar buna alet olmayacak kalitede olmalılar diye düşünüyorum. Belki de çok iyi niyetliyim bilemiyorum. Ancak zaman zaman gazetecilerin haber adı altında bu firmalar ile yaptığı röportaj örtülü reklama girebilmektedir.

Tüketici Güvenliği Derneği Enerji Komisyonu olarak bundan sonra yapılan hatalı reklamlar ve haberler tespit edilerek reklam kuruluna bildirilecektir. Mevzuata aykırı olan reklamlar bu kurul tarafından ‘reklamı durdurma’ ve ‘idari para cezası’na varan yaptırımlar uygulanabilir.

Her türlü iletişim aracında sesli, yazılı ve görsel olarak örtülü reklam yapılması yasaktır. Biçimi ve yayımlandığı mecra ne olursa olsun, bir reklamın “reklam” olduğu açıkça anlaşılmalıdır. Bir reklam haber ve yorum öğeleri içeren bir mecrada yayımlandığında, “reklam” olduğu kolaylıkla algılanacak biçimde belirtilir. Örtülü reklam yapılamaz.

Bazı enerji şirketlerinin yöneticilerini gazetelerde görebiliyoruz. Bazen bu kurum ve kuruluşların yöneticileri ile yapılan röportajlar sektöre ya da vatandaşlara yönelik olacağına kişinin çalıştığı kurumun satış kampanyalarından ya da icraatlarından bahsedebilmektedir. Yapılan haberde kendi şirketinin ürün ve hizmetlerinden tüketicilere verdikleri indirimlerden bahsederken firma ismini ve diğer ayırt edici özelliklerini kullandığında bunun adı röportaj değil örtülü reklam olmaktadır ve cezası vardır. Söylediklerime katılan olduğu gibi gelen itirazları da duyar gibiyim. Bazen bir musibet bin nasihatten iyidir. Birkaç kötü tecrübeden sonra firmalar ilgili usul ve esasları öğreneceklerdir.

Her türlü medya kuruluşunda sesli, yazılı ve görsel olarak örtülü reklam yapılması yasaktır. Röportaj ya da özel haber başlığı altında basın özgürlüğünün yanlış yorumlanması ile yazı, haber, yayın ve program içeriğinde ilgili kişinin sahibi olduğu ya da temsil ettiği kurum hakkında örtülü reklam olarak haber yapılamaz. Bu bir haberse genele hitap etmeli firma adı satış kampanyaları, hizmetleri ya da diğer ayırt edici ifadelerle ticari unvan ya da işletme adlarının tanıtıcı mahiyette sunulmaması gerekir. Sponsorluk, sosyal sorumluluk ve halkla ilişkiler çalışmaları da örtülü reklam unsurları içerecek şekilde yapılamaz.

Haber verme ve yayma hakkı çerçevesinde yayınlanan yazı, haber, yayın veya programların; geniş toplum kesimlerini doğrudan ilgilendirme, kamu yararı doğrultusunda önemli ve güncel konularda tüketicilerin aydınlanma ve bilgilenme ihtiyacını karşılaması gerekmektedir. Vatandaşın bilgiye ulaşma hakkı medya mensuplarına çok büyük bir savunma olanağı sağlamaktadır. Haber verme ve yayma hakkı çerçevesinde yayınlanan yazı, haber veya yayın programların; geniş toplum kesimlerini doğrudan ilgilendirme, kamu yararı doğrultusunda önemli ve güncel konularda tüketicilerin aydınlanma ve bilgilenme ihtiyacını karşılaması gerekmektedir. Eğer yapılmak istenen gerçekten böyle bir haberse tüketicinin tercihlerini bilinçli olarak yönlendirebilecek şekilde mal veya hizmetlere ilişkin detaylı bilgi verilmemesi, özel tanıtıcı atıflar yapılarak hizmetlerin sunulması veya satın alınmasının teşvik edilmemesi gereklidir. Eğer yapılan bir reklam ise de bunun adına röportaj ya da haber adı altında vermemek gerekmektedir.

Reklamlar; tarafsız bir iletişim değil, aksine satıcı tarafından bilinçli olarak tüketiciler üzerinde yeni bir alışkanlık geliştirmek, mevcut alışkanlıkları değiştirmek amacıyla kurulan bir etkileşim sürecidir. Reklam metinlerinde tüketiciye ve tüketicinin satın alma tercihlerine yönelik mesajlar hâkimdir. Bu sebeple yapılan haberlerde tüketicinin mağduriyetine yol açacak her türlü konudan uzak durulmalıdır.

Gazetecinin sorumluluğu: Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal bir nitelik taşır.

Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir ve paylaşır. Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler. Yazıma Türkiye Gazetecileri Hak Ve Sorumluluk Bildirgesi’nden Gazetecinin temel görevleri ve ilkeri ile son veriyorum.

Türkiye Gazetecileri Hak Ve Sorumluluk Bildirgesi

  1. Gazetecinin temel görevleri ve ilkeleri:
  2. Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, gazeteci, kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır.
  3. Gazeteci; bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunur.
  4. Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin kültürel değerlerini ve inançlarını (veya inançsızlığını) doğrudan saldırı konusu yapamaz. Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtan yayın yapamaz.
  5. Gazeteci; kaynağını bilmediği bilgi ve haberleri yayınlamaz; kaynak açık olmadığında, yayınlamaya karar verdiği durumlarda da kamuoyuna gerekli uyarıları yapmak zorundadır.
  6. Gazeteci; temel bilgileri yok edemez, görmezlikten gelemez ve metinlerle belgeleri değiştiremez, tahrif edemez. Yanlış, yanıltıcı ve tahrif edilmiş yayın malzemesi kullanmaktan uzak durur.
  7. Gazeteci, bilgi, haber, fotoğraf, görüntü, ses, belge elde etmek için yanıltıcı yöntemler kullanamaz.
  8. Gazeteci, kamuya mal olmuş bir şahsiyet bile olsa, halkın haber alma, bilgilenme hakkıyla doğrudan bağlantılı olmayan hiç bir amaç için, izin verilmedikçe özel yaşamın gizliliği ilkesini ihlal edemez.
  9. Gazeteci, yayınlanmış her yanlışı en kısa sürede düzeltmekle yükümlüdür. Gazeteci, istismar edilmemesi, kötüye kullanılmaması ve kabul edilebilir boyutlar ile biçimde yapılması kaydıyla, cevap hakkına saygılı olmalıdır.
  10. Gazeteci, kendisine güvenilerek verilmiş bilgilerin, belgelerin kaynaklarını, kendileri izin vermediği sürece, mesleki gizlilik ilkesi uyarınca, hiç bir şekilde açıklamaz.
  11. Gazeteci, çalıntı, iftira, hakaret, lekeleme, saptırma, manipülasyon, söylenti, dedikodu ve dayanaksız suçlamalardan kesinlikle uzak durur.
  12. Gazeteci, bir bilginin, haberin yayını ya da yayınlanmaması karşılığı hiçbir maddi veya manevi avantajın peşinde olamaz. Gazeteci, devlet başkanından milletvekiline, iş adamından bürokratına kadar haber kaynağı olarak da kabul edilen kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini gözeterek yürütür.
  13. Gazeteci, mesleğini, reklamcılıkla, halkla ilişkilerle veya propagandacılıkla karıştıramaz. İlan – reklam kaynaklarından herhangi bir telkin, tavsiye alamaz, maddi çıkar sağlayamaz.
  14. Gazeteci, hangi konuda olursa olsun, elde ettiği bilgileri geniş biçimde yayın konusu yapmadan kendi yararına kullanamaz. Mesleğini, ne şekilde olursa olsun, (yasaların ve yönetmeliklerin kendisine tanıdığı hakların dışında) ayrıcalıklar kazanmak amacıyla kullanamaz.
  15. Gazeteci, her ne amaçla olursa olsun, tehdit ve şantaj gibi yollara başvurmaz. Gazeteci bu şekilde baskılara da karşı koyar.
  16. Gazeteci her türlü baskıyı reddeder ve çalıştığı basın – yayın organındaki yöneticileri dışında kimseden işiyle ilgili talimat alamaz.
  17. Gazeteci sıfatını taşımayı hak eden herkes meslek ilkelerine en yüksek seviyede uymayı taahhüt eder. Ülkesindeki yasalara saygılı olmakla birlikte, hükümet ve benzeri kurumların müdahalelerine kapalıdır. Mesleki olarak yalnızca meslektaşlarının ve kamuoyunun değerlendirmeleri ile bağımsız yargı organlarının kararlarını dikkate alır.

17. Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politikalar konularında önyargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir.

Bülent Çebin
Enerji Komisyonu Başkanı
Tüketici Güvenliği Derneği

Kaynak: Enerji Enstitüsü

elektrik tarifelerienerji ekonomisiİndirimli Elektrik HizmetiÖrtülü Reklamlar
Yorumlar (0)
Yorum Ekle