Ülkemizde enerji piyasalarında yaşanan gelişmeleri üç döneme ayırabiliriz. İlki yerel idarelerin enerji üretiminde etkin olduğu dağınık yapının 1970’ler de Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) çatısı altında birleştirilerek tekelleşmesidir. İkinci dönem 1984 yılında elektrikte tekel durumunun sona erdirilmesi ve özel sektör eliyle yap işlet devret modelinin uygulanmaya başlamasıdır. Üçüncü dönem ise EPDK’nın kurulması ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası kanunu ile enerji piyasalarında özel sektörün öne çıkarılması dönemi olarak görebiliriz.
Son yıllarda enerji üretiminde ve ticaretinde devletin ağırlığının azaltılması için dağıtımın özelleştirilmesi, enerji santrallerinin işletme lisansı devri hız kazanmıştır. Enerji yatırımları ciddi maliyet gerektirmektedir. Devlet ise bu yükü özel sektöre devretmeyi amaçlamaktadır.
Ülkemizde enerji tüketimi her yıl % 7 civarında artmakta ve üretilen enerjinin %50 si doğalgazdan elde edilmektedir. Yapılan tahminlere göre 2023 yılında enerji tüketimimizin mevcudun iki katına, 2035’te ise şu an tüketim rakamının üç katına çıkması beklenmektedir.2023 yılında ihtiyaç d
Önümüzdeki 10 yıl içinde enerji ithalatına ödememiz gereken toplam tutarın 650-700 milyar dolar olması bekleniyor. Bir yandan ihtiyaç duyulan enerji yatırımlarının yapılması ve yatırımlar için dışarıdan kaynak bulunabilmesi için elektrik fiyatlarının piyasa şartlarında belirlenmesi için Türkiye Enerji Borsasının kurulmasına ihtiyaç duyuluyor.
Bu amaçla 30 Mart 2013 tarihli 6446 sayılı yasa ile Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ),bir diğer ifadeyle Türkiye Enerji Borsasının kurulmasına ilişkin yasal düzenleme yapıldı. İlgili yasaya göre EPİAŞ %30, TEİAŞ, %30 Borsa İstanbul ve%40’ta sektör kuruluşları ve yabancı stratejik ortağa pay verilmesi öngörülüyor. Ayrıca yasanın yayımı tarihinden itibaren 6 ay içerisinde kurulması hükmü yer alıyor. Henüz söz konusu borsa kurulmadı.
Peki Borsayı kurmak yeterlimi? Borsayı kurmaktan ziyade başarılı kılmak önemlidir. Henüz bu borsanın sahibi ve lideri belli değil. BİST Başkanının açıklamalarına göre bu konuda NASDAQ’tan destek alınacağı belirtiliyor. Anlaşılan ülkemizde bu konuyu bilen yeterli uzman yok! Diğer taraftan spot işlemler EPİAŞ’ta yapılacak, vadeli işlemler ise BİST’te. Madem spot ve vadeli ayrılıyor, neden VOB ile İMKB birleştirildi. Bu da ayrı bir çelişki…
Önemli olan Enerji Borsasının başarılı kılınması, aksi durumda başarısız bir başlangıç daha sonra telafisi çok zor zararlara yol açacaktır. Enerji Borsasında sadece elektriğin alınıp satılması yerine mutlaka enerji üretiminde ve tüketiminde etken tüm araçların alım satıma açılması elzemdir. Örneğin doğalgaz, petrol, kömür, karbon emisyon sertifikaları, ilkim sözleşmeleri gibi. Yani Nordpool’da Avrupa Enerji Borsasında bu işler nasıl yapılıyorsa bizde aynı şekilde yapılmalıdır.
Bir diğer husus ise bu piyasada kimler işlem yapabileceklerdir? İzin ve denetim yetkisi SPK’da mı olacak, EPDK’da mı olacak? Alım satıma sadece SPK’dan izin alan aracı kurumlar mı aracılık edecek, yoksa enerji sektöründeki şirketler mi aracılık edecek?
Hisse senedi, dövizde olduğu gibi yatırım amaçlı sade vatandaş burada işlem yapabilecek mi? İşlem yapacak aracı kurumlar hem enerji borsasında hem de BİST’te işlem yapabilecek mi?
Enerji piyasalarına ilişkin arz talep tahminleri güvenilir bir şekilde açıklanacak mı? Daha da önemlisi herkesin almak istediğinde satıcı, satmak istediğinde alıcı rolünü üstlenebilecek piyasa yapıcılık sistemi devreye girecek mi?
Tüm bu soruların cevabı, kurulacak enerji borsasının başarısı için önem arz etmektedir. Ülkemiz için enerji hayati önem taşımaktadır. Enerji yatırımları içinde enerji borsası olmazsa olmazlardandır.
Hatta enerji borsası mevcut borsalardan çok daha önemlidir. Sayın yetkililere buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Maalesef ülkemizde başarısız borsacılık girişimleri çoktur.
Enerji borsasını da iş bilmez amatörler eliyle başarısızlığa mahkûm etmeyelim. Bu iş ayrıca Türkiye Ürün İhtisas Borsası ve Lisanslı depoculuk işine dönmesin. Laf çok icraat yok…
Kaynak: Ege’nin Sesi