Mercan: Enerji Oyuncuları Stratejilerini Yenilemeli…

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Murat Mercan, Türkiye’de enerji oyuncularının durumlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini belirtti. Sektörde şirket birleşme ve satışları yaşanabileceğini ifade eden Mercan, enerji oyuncuları kendilerini çok iyi anlatabilirse bankacıların kendilerine kolaylık gösterebileceğini dile getirdi.

Türkiye son yıllarda enerji alanında önemli uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmaya başladı. 9-13 Ekim 2016 tarihinde gerçekleştirilecek 23. Dünya Enerji Kongresi de bu konudaki kritik eşiklerinden biri kabul ediliyor. Dünyanın en önemli enerji aktörlerinin boy göstereceği bu etkinliğin başında, Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yardımcısı Murat Mercan var. Aynı zamanda Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK-TMK) Başkanlığı görevini de yürüten Murat Mercan ile Türkiye’nin küresel enerji arenasındaki konumunu, rolünü ve Türkiye’de enerji sektörünün sorunlarını ve geleceğini konuştuk.

Son yıllarda Türkiye’nin küresel enerji arenasındaki görünümü neden ve nasıl arttı?  

Aslında Türkiye son 15 yılda enerjiye duyulan ihtiyacı idrak ederek enerji ve tabii kaynaklara daha fazla önem verdi. Türkiye enerji üreten bir ülke değil. Hammaddesi yok. Toplam enerji ihtiyacının yüzde 75’ini ithal ediyor. Bu çok yüksek bir oran. Ama aynı zamanda Türkiye şunu fark etti. Doğusunda enerji zengini ülkeler, batısında da enerji tüketen ülkeler var. Türkiye stratejik bir hamleyle burada daha aktif bir rol oynayabilmeyi gündemine aldı.

Ama küresel enerji gündeminin önemli halkalarından biri haline gelmek bundan çok daha öte bir şey… 

Haklısınız. Türkiye’nin enerji kaynaklarıyla enerji pazarları arasındaki konumu, sınır aşan boru hatlarına önem kazandırdı. Bu çerçevede enerji, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinin önemli ayaklarından biri haline geldi. Türkiye-Azerbaycan, Türkiye-Irak, Türkiye-İran ilişkilerinde durum böyle. Batı’nın İran’a yönelik ambargosu sürecinde Ankara’nın oynadığı rol de çok önemliydi.

Enerji aynı zamanda ülke ekonomisi içindeki en hareketli sektörlerden biri oldu… 

Evet, ekonomik büyümeye paralel enerji ihtiyacı da sürekli büyüdüğü için, Türkiye içindeki enerji yatırımları da çok cazip hale gelmeye başladı. Bu yatırımlar doğal olarak yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekti.

Bu cazibeyi sağlayan neydi peki? 

Gerek özelleştirmeler, gerekse sıfırdan yatırımlar, özellikle elektrik alanındaki liberalizasyona yöneliş yatırımcılar açısından Türkiye’nin cazibesini artırdı. Türkiye’nin esas itibariyle enerji alanında iki önemli hamlesi var. Birincisi hidrokarbon kaynaklarının iletiminde aktif rol oynadı. İkincisi de hem özelleştirme ihaleleri hem de sıfırdan enerji yatırımlarıyla uluslararası yatırımcıların dikkatini çekti. Bu iki çerçeve, Türkiye’nin görünürlüğünü artırdı. Görünürlük arttıkça Enerji Bakanlığı da kendi organizasyonunu buna göre dönüştürdü.

Yayına Hazırlayan: Mehmet KARA

Haberin Devamı İçin TIKLAYINIZ>>>

Kaynak: Enerji Günlüğü

23. Dünya Enerji KongresiDoğalgazdoğalgaz enerjisiDünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesielektrikelektrik enerjisienerji bakanlığıenerji gündemienerji haberlerienerji piyasasıenerji politikalarıenerji sektörümurat mercannükleernükleer enerjisi
Yorumlar (0)
Yorum Ekle