8 Mart’ın tüm dünya kadınlarına atfedilişinin tarihi 1857 Amerika’sına kadar uzanır. ABD’nin New York kentinde daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlayan 40.000 dokuma işçisi  grevi bastırmak isteyen görevliler tarafından fabrikaya kilitlenir, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can vermiştir.

26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde gerçekleşen kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart‘ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oy birliğiyle kabul edilmiştir.

Kadınlara bu tarih öncesinden günümüze kadar toplumda biçilen rolün üstüne çıkabilmek, hayatın her alanında varız diyebilmek günümüzde hala zor olsa da en azından küçük değişimlerle gelecek nesiller için daha sağlam bir temel oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Mühendislik gibi erkek egemen algısının olduğu bir meslek grubunda var olan çalışma arkadaşlarımızın sektörde yaşadığı aksaklıkları paylaştığımız bu yazıda ki amacımız bir farkındalık bir bakış açısı oluşturup daha eşitlikçi çalışma ortamları yaratmaktır.

“Enerji Gazetesi Çalışma Grubu” Mühendis Kadınlarımızdan Bugüne Dair Görüşler:

– Her alanda olduğu gibi enerji sektöründe de kadınlara karşı ön yargılar, yıkılması gereken tabular var. Beş yıldır gerek eğitim hayatımda gerek katıldığım fuarlar ve diğer etkinliklerde karşılaştığım motivasyonumu düşüren, ciddi rahatsızlık duyduğum birkaç probleme değinmek istiyorum. Kadınlar sadece basit problemleri aşabilen, zor görevlerin üstesinden gelemeyecek kadar aciz varlıklar değildir. Sen sahada yapamazsın, sen lehim/kaynak yapamazsın, sen sanayici ve iş kadını olamazsın vb. tutum veya davranışlar sadece kadınlara zarar vermiyor aynı zamanda ülkemizin de mevcut iş gücü potansiyelinden faydalanamamasına sebep oluyor. Bu tutumlar motivasyonumuzu düşürerek özgüvenimizi sarsıyor. Aksine kadından harika bilim insanı olur. Bkz: Filiz Karaosmanoğlu, Canan Dağdeviren… Kadınlardan harika sanayici ve iş kadını olur. Bkz: Güler Sabancı, Zeynep Bodur Okyay, Perihan İnci… Aşılması gereken problemlerden biri de kadın evlenip hamile kaldığında iş ile ilişiğinin ya tamamen kesilmesi, ya da bu bakış açısından dolayı iş görüşmelerinde liste sonu veya liste dışı kalması. Son olarak enerji sektöründe erkekler kadar kadınlar da var ve sektörün rotasını çizen çalışmalarından dolayı takdir edilmeliler.

– Her ne kadar eşitlik var denilse de kadınlar bunu her alanda tamamen hissetmediği sürece bu olgu biz kadınlar için sadece bir kelimeden ibaret. Siz bu durumu sadece köyde okula gönderilmeyen kız çocuğu yaşıyor sanıyorsunuz? Lisedeki de yaşıyor, iş başvurusuna giden de hatta yüksek bir pozisyonda görev yapanı da yaşıyor. Çünkü aynı işi yapan erkek sırf cinsiyetinden dolayı kadından daha fazla maaş alıyor. Kadın, sırf kadın olduğu için yapılan bu ayrımcılıklara lütfen hiçbir alanda taviz vermeyelim.

– Ataerkil bir toplumda pembe sevmesi gereken bebeklerle oynaması beklenen saçınızın uzunluğunun aklımızla oranlandığı ve bilinç altımıza, yerleştirilen nice söz, nice durum içinde mesleklerin bile “Erkek Mesleği”olarak ayrılabildiği bir toplumda bir mühendis olarak yazıyorum sizlere. Stajlarımda kaynak yapmış, eğe yapmış, kablo çekmiş birde yetmemiş uzun saçlarıma rağmen birde programlar öğrenip simülasyon çalışmaları hesaplamalar yapmışım sonra birde biz kadın mühendisleri sevmeyiz diyen bir mühendis meslektaşıma böyle olmaması gerektiğini bizlerinde başarılı olabileceğini anlatmaya çalıştım. Hem de neden? Yanımızda küfür edemediği için…

– Bizler ki ne zaman cinsiyet ayrımlarını bırakır oğullarımıza sofra kurdurur, kızlarımıza lamba değiştirtirsek erkek mesleği, erkek işi gibi kavramları da ortadan kaldırmaya başlamış oluruz. İşte o zaman kadın erkek ayrımı yapmadan üretim odaklı bir toplum oluruz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Kızlarımızın vatan ve milletin yüksek menfaatlerini savunup koruyabilecek kabiliyette yetiştirilmesi milli eğitimde esas tutulmalıdır. Ve kız çocuklarımıza entelektüel yetkinlik kazandırılması elzemdir. Türk kadınının esasen dehaya sahip olduğuna şüphe yoktur. Türk kadınları memleketin kaderini millet namına idare eden siyasi zümreye dahil olmak arzusunu belirtmiştir. Dolayısıyla kadınlarımızı hiçbir vatandaşlık vazifesinden uzak tutamayız. Çünkü hakların tümü vazifelerden doğar.” Kadınlar Günümüz kutlu olsun !

– Emekçi Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun! Emek vermişiz, çalışmışız, inanmışız güvenmişiz kendimize ,ayaklarımızın üstünde duruyoruz ve kararlıyız !

Her gün cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırabilmek için ön yargılara karşı kendimizi ispat etmeye çalışıyoruz. O zaman boş verelim yıldırma laflarını

Benim de mesleğim olan Mühendislik alanında her gün karşılaştığım bir kaç diyalogdan bahsetmek istiyorum.

– Niye seçtin erkek mesleği bu

– Evlenince eşin çalıştırmaz

– Kadın başına ne işin var bu kadar erkeğin içinde

– Kadının gücü yetmez

– Ne sahası senin tırnağın kırılır

– Kadın stres altında karar veremez

– Ofis işi size göre olan

Hayır efendim Elimizin yağ olmasından korksaydık bu mesleği seçmezdik!

O Baretler bizim başımıza görede ayarlanıyor hiç merak etmeyin.

Zekamızla, detaycılığımızla, çok yönlü düşünme yeteneğimizle ,düzenliliğimizle ,pratikliğimizle bu ataerkil sözleri yıkıp bizde varız ve var olacağız diyoruz !

Yaşasın kadınlarımız yaşasın ki var olsun yarınlarımız… Nice Özgür yarınlara …

8 Mart Emekçi Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun!

– Enerji Gazetesi Mühendis Kadınlar Çalışma Grubu –

Yayına Hazırlayan: İlayda BALIK – Elektrik / Elektronik Mühendisi – ilayda.balik@enerjigazetesi.ist