16 bine yakın ölü, 3 bine yakın kayıp, 160 bini aşkın evsiz, yüzyıllar, hatta binyıllar boyunca radyasyonlu kalacak koskoca bir bölge… Japonya, Fukuşima felaketinin ikinci yıldönümünün yasını tutuyor.
Nükleer enerjiyi kullanan ülkeler ise, benzer bir felaketin boyutlarını ve sonuçlarını kestirebilmek için senaryolar hazırlıyor.
Fransa’da “Nükleer Güvenlik Enstitüsü”nün senaryosu, daha doğrusu raporu, medyaya sızdı. Ben de okudum. Tüylerim ürperdi.
Raporda, Fransa’da Fukuşima boyutlarındaki bir nükleer felaketin parasal bedelinin en az 430 milyar avro olacağı tahmin ediliyor.
Ve de devletin bu bedelin altından kalkmasının çok zor olduğu belirtiliyor. Çünkü Fransa’nın 2013 bütçesi 395.5 milyar avro.
***Hepsi bu kadar değil. “Nükleer Güven
Yeni rakamlar şöyle: Bir nükleer santral faciasının maliyeti en az 760 milyar avro olacak. Ya en çok? Ucu açık. Ama yine de bir rakam veriliyor: 5.800 milyar avro. Yani 5 trilyon 800 milyar avro. Fransa’nın 15 yıllık bütçesinden fazla!
***Sonuç? Fransa bu bedeli ödeyemez. Hatta, Versailles Sarayı’nı satsa bile ödeyemez!
Peki, Fransa Devleti bu felaketin yaralarını saramazsa ne olur? Onun yanıtını da “Le Monde”da okuduğum bir yazıda buldum.
Özetleyeyim: Ülkedeki herhangi bir nükleer santraldaki patlama en az 1200 kilometrekarelik bir alanı radyasyona teslim edecek. Bu geniş alanda yaşayan milyonlarca insan (Sayıyı 90 milyona kadar çıkarıyorlar; çünkü Fransa’daki bir felaket Almanya, İsviçre, İtalya, İngiltere, Belçika ve Lüksemburg’u da etkileyecek), evet, milyonlarca insan kaderine terk edilecek.
Fransızlar, Japonlar gibi uysal, kaderine razı insanlar değil; Bastille Kalesi’ni fethedip yıkmış, yani başkaldırıya alışık ve yatkın bir toplum o.
Yani? Kitlesel isyanlar çıkacak. Sonunda iki seçenekle karşı karşıya kalınacak: Ya devlet çökecek, ya demokrasi! Veya ikisi birden!
***”Tüylerim ürperdi” demekle abartmış mıyım?
Kaynak: Enerji Enstitüsü