Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23. yıldönümü sebebiyle şehirlerin yapılaşmasında yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek “Bugün artık sadece kentlerin depreme dayanıklı dönüşümünü sağlamak yeterli değil, aynı zamanda küresel iklim değişikliğinin getirdiği olağanüstü koşullara dayanıklı ‘dirençli kentler’ inşa etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23. yıldönümü sebebiyle kentlerin geleceğine yönelik açıklamalarda bulunarak, şehirleri bekleyen güncel tehlike ve risklerden korumak için yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu dile getirerek geçen 23 yılda deprem güvenliğine sahip bina stokunu artırmak üzere pek çok proje hayata geçmesine rağmen yeni ve daha kapsamlı adımlara ihtiyaç olduğunu belirten Fethi Hinginar, “Hızla artan kent nüfusu ve küresel iklim değişikliğinin getirdiği yeni olağanüstü koşullar dikkate alındığında sadece deprem güvenliğini konuşmak yeterli olmuyor. Orman yangınları, aşırı yağmur ve dolu yağışları, su taşkınları, heyelanlar gibi her geçen gün etkisi artan doğal afetlere dayanıklı ‘dirençli kentler’ yaratmalıyız.” dedi.
Şehirlerdeki afet riskleri arttı
Fethi Hinginar, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak tüm dünyada etkisi artan doğa olaylarının kentleri tehdit ettiğine dikkat çekerek, “Kentlerin yapılaşmasında yeni bir bakış açısına ihtiyacımız var. Şehirlerde ortaya çıkan risk ve tehlikeleri azaltmamız, var olan risklere yenilerini ekleyecek, çevreyi olumsuz etkileyecek projelerden uzak durmamız gerekiyor. Afetlerden sonra ortaya çıkan baş edilmesi güç koşulları azaltmak için, afet öncesindeki koşulların iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gerektiğini unutmamalıyız” îfadelerini kullandı.
Yapı kalitesinden taviz verilmemeli
Yapı kalitesine de dikkat çeken Hinginar, “Depreme karşı zamanla yarıştığımız bugünlerde daha nitelikli, daha kaliteli yapılar inşa etmeyi tartışırken, son dönemde inşaat finansmanında yaşanan zorluklar nedeniyle sektörün ucuz ve niteliksiz ürünlere yöneldiğini duyuyoruz. Türkiye’nin bu fırsatını kaçırma lüksü yok. Malımızı ve canımızı, ülkemizin geleceğini korumak için niteliksiz malzeme ve uygulamalardan uzak durmak, yönetmeliklerle uyumlu nitelikli kentsel dönüşümü en kısa sürede tamamlamak zorundayız.” dedi.