TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi ve Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, yeni Çevre Kanunu ve 01 Ocak 2019 tarihinden itibaren plastik poşetlerin 25 kuruşa verilmesi konusundaki değerlendirmelerini 10 maddede özetledi.
– Plastik poşet tüketiminin azaltılması hedefinin karşısında değiliz aksine bilinçli tüketimi ve geri dönüşümü destekliyoruz.
– Çevreyi korumak istiyorsak sadece plastikler değil kağıt, cam, her türlü malzemeyi bilinçli tüketmek zorundayız. Tüm alanlarda gereksiz tüketim sonlandırılmalı. Plastik yasak ama istediğiniz kadar kağıt poşet kullanabilirsiniz demek de tutarsızlıktır.
– 01 Ocak 2019’da yürürlüğe giren Çevre Kanunu, aşırı ve bilinçsiz tüketimi önlemek noktasında önemli ancak yasada ucu açık bırakılan noktaların netleştirilmesi gerekiyor.
– Plastik poşetlerin ücretli hale gelmesi Avrupa Birliği ile uyum süreci kapsamında gündeme gelen bir uygulamadır.
Avrupa Birliği’nde 15-50 mikron arası plastik poşetler için ücret zorunluyken 50 mikronun üzerindeki poşetler kapsam dışı tutuluyor. Bu ayrım Türkiye’deki mevzuatta yer almıyor. Mağazalardaki 50 mikron üzeri kalın poşetler de ücretli olacak demektir.
– Biyobozunur biyoplastiklerle ilgili herhangi bir düzenleme yapılmaması önemli bir eksiklik. Bu malzemelerle üretilen poşetler de ücretsiz olmalı.
– Plastik poşetlerden elde edilecek parayı kimse gelir kapısı olarak görmesin. Gelirin bir çevre fonunda biriktirilmesi, çevre konusunda bilinçlendirme ve geri dönüşüm çalışmaları için kaynak oluşturulması yasanın gerçek anlamda amacına ulaşmasını sağlayacaktır. Bu parayla Atık Yönetim Sistemi ve geri dönüşüm altyapısındaki eksiklikler giderilmeli.
– Perakendeciler bu yasayı kâra çevirmek istiyor. Eskiden parayla alıp bedava verdikleri poşeti şimdi 25 kuruşa satacaklar, hem de 10 kuruşu kendilerinin olacak. Vatandaşı eğitip poşetleri geri dönüşüme kazandırmalarını teşvik etmek yerine vatandaştan her poşet için para almak kısa vadeli bir çözümdür. Önerimiz tüketicinin poşet için vereceği paraların bir çevre fonuna aktarılmasıdır.
– Bu konu küçük esnafla müşterisi arasında da büyük ihtilaflara sebep olacaktır. Örneğin kuruyemişçiden alınacak bir torba için bile bu ücret ayrıca ödenmek durumunda kalınacak. Bu nedenle poşetlerin en az 200 metrekarenin üzerindeki satış noktalarında ücretli olması gerektiğini düşünüyoruz. Sonuç olarak amaç birilerini cezalandırmak değil bilinçsiz tüketimi önlemek.
– Yeni Çevre Yasası ile atıkların geri dönüşümü için firmaların ödediği katkı payı çok artacak. Plastikler için bu pay 9 kat olacak. Alüminyum kutularda 12,5 kat, metal kutularda 6 kat, süt kutusu gibi kompozit kutularda 10 kat, kâğıtta 8,6 kat artacak. Bu maliyet her şekilde tüketiciye yansıyacaktır.
– Araştırmalar poşetlerin paralı olmasının tüketimi azalttığını gösteriyor. Türkiye’de de uygulamanın ilk yılında poşet tüketiminin yüzde 50 düşeceğini tahmin ediyoruz. Bu da yıllık 200 – 250 bin ton civarında olan plastik poşet üretiminin en az yüzde 50 azalması anlamına geliyor ki bu durum üretici firmalarımızı zora sokacak. Üstelik ciddi bir istihdam kaybı da gözlenecek. Bugün 20 bin kişiyi istihdam eden sektörde yaklaşık 10 bin kişi işsiz kalma riski ile karşı karşıya. Firmalara yeni bir ürün üretmesi konusunda destek olunması gerekiyor. Bu konuda önerimiz plastik poşet üreten firmalar Türkiye’nin hangi bölgesinde olurlarsa olsunlar bu geçiş sürecinde 6. Bölge teşviklerinden yararlandırılmalarıdır.