Hazar Strateji Enstitüsü Uzmanı Ertem: “G-20 sonrası Suriye’ye müdahale olması artık kaçınılmaz gözüküyor. Rusya ve İran’ın vereceği tepkiye paralel, brent petrolün 120 dolar sınırını geçmesi söz konusu olabilir”dedi. Enerji Yatırım Uzmanı Güneş ise, dolar ve petroldeki eş zamanlı fiyat artışın, 2013 için öngörülen cari açık tutarının aşılmasına neden olabileceğini söyledi.
Hazar Strateji Enstitüsü Uzmanı Dr. Cemil Ertem, “G-20 sonrası Suriye’ye müdahale olması artık kaçınılmaz gözüküyor. Rusya ve İran’ın vereceği tepkiye paralel, brent petrolün 120 dolar sınırını geçmesi söz konusu olabilir” dedi.
Ertem, gündemdeki gelişmelerin akaryakıt fiyatlarına yönelik etkisini değerlendirdi.
Akaryakıt dağıtım şirketlerinin dün gece itibariyle perakende benzin fiyatlarında, dolar kurundaki aşağı yönlü gevşemeye bağlı olarak, az da olsa indirim yaptıklarını belirten Ertem, akaryakıt şirketlerinin bu indiriminin, “yakın ve büyük bir zammın habercisi olabileceğini” söyledi.
“G-20 sonrası Suriye’ye müdahale olması artık kaçınılmaz gözüküyor. Rusya ve İran’ın vereceği tepkiye paralel olarak dolarla birlikte brent petrolün hızla 115 doların üzerine çıkıp 120 dolar sınırını geçmesi söz konusu olabilir” diyen Ertem, bu durumda hem dolar hem de brent petroldeki ani yükseliş bahanesiyle akaryakıt perakende fiyatlarının hızla yükselebileceğinin altını çizdi. Ertem, Suriye’ye olası bir müdahale sonrasında ise brent petrol ve dolar kurunda aşağı yönlü hızlı bir düşüş görülebileceğine de işaret etti.
Bu gelişmelerin oluşması halinde gelecek günlerde Türkiye’de akaryakıt perakende fiyatlarındaki oynaklığın yoğun
“Ancak bu belirsiz ortam ve bunun sonucunda ortaya çıkacak oynaklığı akaryakıt tekelleri, fiyatları haksız bir şekilde yukarı çekip orada yeni bir denge oluşturma ve kamuoyunu da buna alıştırma doğrultusunda kullanabilirler. Bu, akaryakıt şirketlerinin bütün dünyada yaptığı bir fiyatlama oyunudur ve oligopolcü davranışa girer. Burada EPDK’nın gerekli uyarıları hatta düzenlemeleri yapması kaçınılmaz. EPDK, bu dönemin olağanüstü bir dönem olduğunu göz önüne alarak, operasyona bağlı fiyat oynaklıklarını en aza indirmek ve tüketiciyi korumak için bir müddet çok daha sıkı fiyat kontrolü yapma opsiyonunu kullanmalı. Operasyon söylentisinin ve operasyonun gerçekleşmesinin oluşturacağı fiyat dalgalanmalarını önlemek ve piyasa istikrarı için EPDK, iki aylık tavan fiyat opsiyonunu kullanabilir. Bu, hem EPDK’nın piyasa üzerindeki yapıcı etkisini gösterir ve piyasayı düzenler hem Merkez Bankasının enflasyon hedefine yardımcı olur hem de tüketiciyi korur.”
“Büyümeyi olumsuz etkileyecek”
Enerji Yatırım Uzmanı Cengiz Güneş ise petrol ve dolar fiyatlarında eş zamanlı artışın, 2013 için öngörülen cari açık tutarının aşılmasına, iç piyasada petrol zamları ve ithalatın pahalılaşmasına, gaz alım kontratlarının petrol fiyatlarına endeksli olması ve ödemelerin dolar cinsinden yapılması nedeniyle gaz ve elektrik fiyatları üzerinde baskıya, üretilen elektriğin yüzde 57′si ithal girdilere dayandığı için elektrik fiyatlarında artışa neden olabileceğine dikkati çekti.
“Böyle bir durumda Orta Vadeli Programın 2013 için öngördüğü 60 milyar dolarlık cari açık tutarının aşılacağını ifade edebiliriz” diyen Güneş, şunları kaydetti:
“İkinci etki iç piyasada petrol zamları ve ithalatın pahalılaşması nedeniyle enflasyon artışı yaratmasıdır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) bir çalışmasına göre, döviz değerlerinde her yüzde 1 artışın istatistiki olarak enflasyona yüzde 0,15 katkısı olduğu tahmin ediliyor. Bu durum büyüme hedeflerini olumsuz etkileyecek. Üçüncü etkisi Türkiye’nin enerji faturasında önemli yer tutan gaz alım kontratlarının petrol fiyatlarına endeksli olması ve ödemelerin dolar cinsinden yapılması nedeniyle gaz ve elektrik fiyatları üzerinde baskı yaratmasıdır. Özellikle elektrikte, üretilen elektriğin yüzde 57′sinin ithal girdilere dayanması elektrik fiyatlarında artışı beraberinde getirecek. Aksi durumda Hazinenin finansman açığı büyüyecek ve borçlanma ihtiyacı artacak.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü