Plastik/Polietilen atık ithalatına konan yasak, ‘etkin denetim’ kriterleri belirlenerek kaldırıldı. Firmalara teminat mektubu şartı getirilirken, ithal edilen atığın limandan fabrikaya kadar çipli sistemle takip edilmesi ön görüldü.
Ticaret Bakanlığı, 18 Mayıs’ta Plastik/ Polietilen atık ithalatına getirdiği yasağı, etkin denetim kriterleri belirleyerek kaldırdı. Sıkı denetimin öne çıktığı yeni düzenlemeye göre Türkiye’de faaliyet gösteren 1350 geri dönüşüm firmasının tüm lisansları sil baştan gözden geçirilecek. Atık ithalatında suiistimalin önüne geçebilmek için teminat mektubu zorunluluğu getirildi. Teminat mektubu ile
YENİ KRİTERLER SEKTÖRE ÇEKİ-DÜZEN VERECEK
Polietilen atık ithalatına konan yasak yerine etkin denetimi savunarak sıkılaştırılmış yeni bir mevzuatla geri dönüşüm sektörünün önünün açılmasını savunan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, bu amaçla Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Mustafa Varank, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile bir dize görüşmeler gerçekleştirdiklerini hatırlatarak şöyle konuştu: “TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclis Başkanı ve PAGEV Başkanı olarak 1.5 aydır çeşitli denetim mekanizmaları üzerinde ilgili bakanlıklarımız, TOBB Atık Sanayi Meclisi ve STK’larla birlikte çalışıyorduk. Geldiğimiz noktada polietilen atık ithalatında yeni düzenlemeleri içeren tebliğe son hali verildi ve yasak Bakanlığımız tarafından kaldırıldı. Çevresel kaygıları ortadan kaldırmak için etkin denetimi öne çıkararak, suiistimalleri azaltmayı hedefleyen yeni düzenleme geri dönüşüm sektörü için olumlu bir adım olmuştur. Mevzuatın yürürlüğe girmesiyle atık ithal eden 1350 firmanın sayısı kriterlere bağlı olarak düşecektir. Çevresel sorunları ortadan kaldırmayı hedefleyen yeni düzenleme, geri dönüşüm sektörünü kontrollü hale getirecektir. Türkiye’de kağıt, demir-çelik atık da ithal ediliyor ama orada sorun yok çünkü firma sayısı kontrollü ve lisanslar kriterlere bağlı olarak dengeli verilmiş. Bu anlamda yeni düzenlemeyle plastik geri dönüşüm sektöründe gerçekleştirilecek lisans rehabilitasyonu önemli olacaktır. Teminat mektubu zorunluluğuyla da işini layıkıyla yapabilecek etkinliğe sahip, kapasite ve ekipmana sahip firmalarla yola edilmesi sağlanacak. Bankalar tarafından geri dönüşüm firmalarına verilecek teminat mektubuyla da merdiven altı firmaların elenmesi sağlanacak.”
YASAK KARARI 547 MİLYON DOLARA MAL OLDU
Polietilen atık ithalatına getirilen yasağın 45 günde, 547 milyon dolara mal olduğunu belirten Eroğlu, ithal atıklar arasında özellikle polietilenin seçilip yasaklanmasının manidar olduğunu hatırlatarak, petrokimya kartellerinin arzı kısıp hammadde fiyatlarının dolar bazlı ortalama %150’yi aşan oranda zamlanmasına yol açtığını anımsatarak şu görüşlere yer verdi: “Plastik sektörü olarak boykot kararı alıp, geri dönüştürülmüş hammaddeye yöneldikten hemen sonra polietilen atık ithalatına yasak kararının çıkması zamanlama açısından manidardı. Boykotumuzla, petrokimya tesislerinden hammadde alımını durdurmamız ve geri dönüştürülmüş hammaddenin daha fazla tercih edilmesinin de etkisiyle 3 ayda orijinal hammadde fiyatları minimum %30 geriledi. Plastik sektörü olarak bizler fiyatları düşürmek için mücadele verirken, atık ithalatına yasak kararıyla yurt içinde üretilen orijinal polietilenin fiyatındaki düşüş durdu. Türkiye’nin aylık hammadde ithalatı göz önüne alınırsa 45 günde petrokimya şirketlerince üretilen polietilenin fiyat düşüşün yavaşlaması ile tahminen orijinal polietilene fazladan 69 milyon dolar ödemek zorunda kalındı. Yasağın toplam maliyeti ise 547 milyon dolar oldu. Geri dönüştürülen polietilende atık ithalat fiyatı kilogram başına 1,6 TL iken, bu atıklar geri dönüştürülüp hammaddeye dönüştüğünde 6 liraya satılıyor. Petrokimya tesislerinden alınan polietilenin kilogram fiyatı ise 16 TL civarında. Yani aradaki fiyat farkı neredeyse 3 katı. Yurt dışından 2020 yılında 438 bin ton polietilen atık ithal edildi ve bunlar uygun fiyatla alındığından tüketicilerimize uygun fiyattan ürünler ulaştı. Geri dönüştürülmüş hammadde bulamayan sanayici, petrokimya tesislerine fazladan 547 milyon dolar ödedi. Maalesef bu maliyet artışları tüketiciye enflasyon olarak döndü.”
YENİ DÜZENLEME HAMMADDE FİYATINI DÜŞÜRECEK, ENFLASYON OLUMLU ETKİLENECEK
Polietilen atık ithalatı yasağının kalkmasıyla birlikte geri dönüştürülmüş hammaddeyle birlikte orijinal hammadde fiyatının da gerileyeceğini söyleyen Eroğlu, bu durumun nihai tüketiciyle de enflasyon üzerinden olumlu yansıyacağını belirterek şunları kaydetti: “Yurt dışından 2020 yılında 438.000 ton polietilen atık ithal edildi. Bu atıklar uygun fiyatla alındığından tüketicilerimize uygun fiyattan ürünler ulaştı. PETKİM’in 446.000 tonluk toplam polietilen kapasitesi Türkiye’de yurt içi polietilen ihtiyacının %20’sini karşılıyor. Alınan yasak kararı ile PETKİM’in polietilen kapasitesi kadar geri dönüşüm hammadde kaynağı devre dışı kalmıştı. Plastik hammaddesi üreten petrokimya tesisleri fiyatlarını petrol de olduğu gibi arz-talep dengesine göre belirlemektedir. Bu sebeple atık polietilen ithalatının yasaklanması sadece geri dönüşümden hammaddesinden üretilen ürünleri veya tek tip hammaddeyi değil, arz-talep dengesini bozduğundan petrokimya tesislerinin ürettiği orijinal hammaddenin fiyatını da olumsuz etkiledi. Yani yasak kararı bir bütün olarak geri dönüşüm hammaddeden üretilsin üretilmesin, polietilen olsun olmasın tüm hammadde fiyatları üzerinde olumsuz etki yaptı. Şimdi yasağın kalkması ile PETKİM kapasitesi kadar daha geri dönüşmüş polietilen hammaddesi piyasaya girecek. Bu hammadde fiyatları üzerinde düşüş baskısı yapacaktır” dedi.
TÜRKİYE GERİ DÖNÜŞÜM TRENDİNİ KAÇIRMAMALI
Türkiye’nin yıllardır sorunsuz olarak kağıt ve metal atık ithal ederek geri dönüştürdüğünü ifade eden Eroğlu, Avrupa Birliği ülkelerinde de hem birlik içinde hem birlik dışında plastik atık ithalatı yapıldığını söyledi. 2020 yılında Türkiye’nin toplam 438 bin ton polietilen atık ithal ederken AB’nin, Türkiye’nin 2 katı oranında yani yaklaşık 800 bin ton polietilen atık ithal ettiğini belirten Eroğlu, “Döngüsel Ekonominin içinde yer alan atıklar tüm dünyada kıymetli hammadde haline geldi. Türkiye’nin de kağıt ve metal endüstrisindeki gibi sorunsuz plastik atık ithalatı yapıyor olması gerekiyor. Türkiye, AB’nin atık ithalat süreçleriyle uyumlu, etkin denetim mekanizmalarıyla yeni düzenlemeler yaparak yoluna devam edecek olması elbette oldukça önemli. Yeni düzenleme ile Türkiye hem plastik atık ithalatıyla sanayisinin ihtiyacı olan geri dönüşüm hammaddesini sağlayacak hem etkin denetimle çevresel riskleri ortadan kaldıracak” dedi.