Nükleer teknolojiler ve radyoizotoplar kullanılarak Güney Afrika’daki kaçak avcılığın önüne geçmeyi amaçlayan Rhisotope Projesi’nin ilk aşaması 16 Eylül 2021’de başarıyla tamamlandı.
Kararlı izotopların hayvanın vücuduna hiçbir şekilde yayılmadığını kanıtlamayı amaçlayan ilk aşamada, ok atılarak sakinleştirilen Igor ve Denver adında iki gergedanın boynuzlarına kararlı izotop
İlk aşamanın başarılı bir şekilde tamamlanması, proje için geliştirilmiş özel bir teknik kullanılarak boynuza yerleştirilecek radyoizotopların boynuzda kalacağını ve bunların hayvanın vücuduna yayılmayacağını göstermesi açısından önem taşıyor.
Araştırma girişimi, Güney Afrika, Avustralya, ABD ve Rusya’yı bir araya getirirken, Rosatom da bu program ile önemli bir ortaklık görevi üstlendi. 2’inci aşamaya geçmek için hazır olan ekip, bundan sonra radyolojik dozların modellenmesine odaklanacak. İzotoplar ekonomik, uzun ömürlü ve dünya çapında mevcut radyasyon algılama monitörleri tarafından tespit edilebilir olmalarının yanında, boynuza en sıkı ve en iyi küresel uygulamalarla müdahale ederek hayvana zarar gelmemesini de sağlıyor.
Rusya’nın Güney Afrika Büyükelçisi Ilya Rogachev, projenin başlatılmasına ilişkin 13 Mayıs’ta yaptığı açıklamada şunları şöylemişti: “Ortak evimizi kurtarmak ve çevresel sorunlara yönelmek istiyorsak bilimsel iş birliğinin sınırları, saat dilimlerini ve kıtaları aşmalıdır. Bu projenin Afrika ve Rusya arasındaki başarılı girişimler listesine eklenmiş olmasından çok memnunuz.”
Koruma örgütleri, tamamlandığında tüm Afrika’yı ve diğer kıtaları da kapsayacak proje çerçevesinde eğitim programlarından ücretsiz yararlanabilecek. Proje, nesli tükenmekte olan diğer türleri kurtarmak için de kullanılabilecek.
Projeye imza atan, Witwatersrand Üniversitesi Radyasyon ve Sağlık Fiziği Birimi Direktörü Prof. Dr. James Larkin konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Rhisotope Projesi, üniversitenin hayvan etik kuruluna ve paydaşlara gergedanların tamamen güvenli olduğunu gösterebilmesi açısından ilk önemli dönüm noktasına ulaştı” dedi.
Rosatom Orta ve Güney Afrika CEO’su Ryan Collyer ise açıklamasında, nükleer bilimin Afrika gergedanlarını ve genel olarak biyoçeşitliliği korumada önemli bir rol oynayacağından emin olduğunu belirtti. Collyer, “Bu inanılmaz hayvanları yok olmaktan kurtarmayı sağlayacak olan bu muhteşem girişimde kilit bir rol oynamaktan büyük bir gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.