Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov Türkiye ile Rusya arasında yaşanan krizlin enerji projelerine olan etkisini anlattı. Özellikle Türk Akımı’na değinen Karlov, “Ankara’nın çıkarlarına ve bölge enerji transit merkezi olma planlarına uyacağını düşünüyorduk. Türkiye Rusya’dan doğalgaz alma konusunda daha güvenli bir hatta sahip o
Büyükelçi Karlov Cumhuriyet gazetesi’nden Duygu Güvenç’e verdiği söyleşide şunları söyledi:
– Türk Akımını kim sonlandırdı?
Tam bir sene önce bu projeyi önerdik. Teklifimizden sonra ilk aşamada işler hızlı gelişiyordu. Gazprom Şirketi Başkanı Miller, Enerji Bakanı Yıldız ile helikopterde güzergah üzerinde uçuyorlardı; giriş çıkış noktalarını belirlediler. Ama ondan sonra işler yavaşladı. Biz anlaşma taslağını hazırlayıp, Türkiye’ye sunduk. Bize, dönemi var, geçici hükümet var, seçim yapıldıktan sonra bu konuya döneceğiz’ deniyordu. Uçağımız düşürüldükten sonra ‘projeyi durduruyoruz’ dedik. Eğer Türkiye tarafının hükümetlerarası anlaşma taslağına cevap vermemesi kararı gözönünde bulundurursak belki o zaman Türkiye projeyi ilk durdurmuş olabilir. Kimin projeyi durdurduğu önemli değil. Önemli olan proje hayata geçirilmedi. Türkiye’nin çıkarlarına ve bölge enerji transit merkezi olma planlarına uyacağını düşünüyorduk. Diğer yandan da Rusya’dan doğalgaz alma konusunda daha güvenli bir hatta sahip olabilirdi. Türkiye’ye doğalgazı iki önemli hattan satıyoruz. Yüzde 50’si Mavi Akım’dan Karadeniz dibindeki hattan geliyor; direk olarak Rusya’dan Türkiye’ye geçiyor. Yüzde 50’si Ukrayna üzerinden geliyor. Ukrayna doğalgaz sevkiyatı bakımından güvenli olmayan bir ülke her açıdan. Ukrayna, transit boru hattından daha önce de gaz çalıyordu. Diğer bir teknik sebebi de; 25 sene boyunca Ukrayna topraklarında bulunan doğalgaz dağıtım sistemini yenilenmesi ve onarılması için para harcamıyordu.
– Yani Ukrayna üzerinden Türkiye’ye gelen hattan doğalgazı kesebilir misiniz?
Bu o anlama gelmiyor. Biz Türkiye’ye bütün hatlar üzerinden gaz sevk etmeye devam edeceğiz. Yalnız Ukrayna topraklarındaki boru hattında bir arıza çıkarsa biz ne yapacağız? Korkutmak istemiyorum ama bir örnek vereyim. Bu hususları Batıdaki doğalgaz müşterileri çok iyi anladı. Bir sene önce Aralık ayında Türk Akımı projesini Putin teklif etti Türkiye’ye. Bu sene Mayıs ayında Batı Avrupa’daki büyük şirketler, Hollanda, İtalya ve Fransa’dan bize başvurdu; Rusya ile Baltık denizinden bir doğalgaz boru hattı inşaatını önerdiler sevkiyatı garanti altına almak için. Türk Akımı’nı geçen sene teklif ettik; yeni Kuzey Akım 2 bu sene Mayıs ayında teklif edilmesine rağmen çalışmalar artık başladı. Rusya aslında her doğalgaz sevkiyatı açısından her zaman güvenilir bir ortaktır ve bütün taahhütlerini yerine getiriyordu. Ama bakın Ukrayna’da neler yaşanıyor. Mesela Kırım’a enerji sevkiyatı Ukrayna’dan geçiyordu. Hatta Ukrayna hükümeti ile buna dair ikili sözleşmelerimiz vardı. Birkaç gün önce Kırım’a elektrik sevk eden hatlar patlatıldı. İki milyon kişi ışıksız kaldı.
– Yani herşey olabilir mi diyorsunuz?
Örnekleri verdim, sonucu siz kendiniz çıkartın.
– Taahhütlere rağmen Akkuyu Santrali’nde çalışmalar durdu mu?
Çok dedikodular var. Bu konuda birşey demeyeceğim çünkü Rusya olarak projeyle ilgili taahhütlerimizi yerine getirmeye devam ediyor. Geçmiş yıllarda proje istediğimiz hızla ilerlemiyordu. Çoğu Türkiye yüzünden. Mesela ÇED raporu hikayesini anımsarsak… Diğer ülkelerde inşa ettiğimiz nükleer santrallerde hazırladığımız ÇED raporu ile kıyaslarsak Türkiye için hazırladığımız 5 kat daha büyüktür. Tabii ki Türkiye’nin projeyle ilgili mevzuatında değişiklikler yapılacaktı; vaktinde yapılmadı bu değişiklikler.
Kaynak: Haberrus