1989’un savaş ortamındaki Kuzey İrlanda’sında sevgisiz bir ev, tehlikeli ve kötürüm bir baba ve zıt kutuplarda yaşayan iki kız kardeş… Funda Eryiğit, Hazar Ergüçlü ve Kubilay Tunçer’in birlikte rol aldıkları “Timsah Ateşi” adlı yeni tiyatro oyunu, sert bir siyasi atmosfer içinde savrulan bir ailenin hesaplaşmasını sahneye taşıyor. Milliyet Sanat’ın Aralık 2021 sayısında Ece Saruhan’a oyunu, karakterlerini ve hikâyenin çağrıştırdıklarını anlatan Eryiğit, Tunçer ve Ergüçlü, kötülüğün bu kadar sıradanlaştığı bir dünyada eril zulme karşı kadın-erkek ortak bir dil geliştirmek gerektiğini vurguluyorlar.
“Birbirimizden başka çaremiz yok!”
Funda Eryiğit “Timsah Ateşi”nde iki kız kardeşin yıllar sonra gelen dayanışmasını anlatırken “Feminizmin ‘kız kardeşlik’ kavramı, oyunda reel bir kız kardeşlik hikayesi üzerinden kurulmuş. Başlarına gelen felakete karşı birbirlerinden başka dayanışabilecekleri, yardım alabilecekleri kimse olmadığı için aslında biraz da mecburiyetten birlikte hareket ediyorlar,” diyor ve ekliyor: “Hayatın içindeki kadın dayanışmasında da aynı şey geçerli, mecburiyet ve kız kardeşlik arasında bir paralellik var aslında. Birbirimizden başka çaremiz yok!”
İlk oyun heyecanı
Okuldan sonra ilk kez profesyonel anlamda sahneye çıkmaya hazırlanan Hazar Ergüçlü heyecanını dile getirirken duygularını “Sahne üzerindeki deneme özgürlüğü çok keyifli ve öğretici,” şeklinde dile getiriyor. Kubilay Tunçer ise “Timsah Ateşi”nin seyirciye prodüksiyon açısından da farklı bir lezzet sunacağı müjdesini veriyor.
Funda Eryiğit, Hazar Ergüçlü ve Kubilay Tunçer’in Ece Saruhan’la eril zulmü ve kadınların “zulüm gören”den ibaret olmadığını anlatmanın önemini de konuştukları röportajın tamamı Milliyet Sanat’ın Aralık 2021 sayısında…