Sınırları Aşan 4 Sanatçının Hikayesi KÖNİG Galerie İşbirliğiyle ‘Bodrum Loft’da

Bodrum’da düzenlenen sanat etkinliklerinin çıtasını zirveye taşıyacak birliktelik ile tüm dünyada ses getiren sergilere ev sahipliği yapan Almanya merkezli KÖNİG Galerie, Bodrum Loft işbirliğiyle 10 Temmuz Pazar günü saat 18:00’de Bodrum Loft’da “Harmony” sergisini açacak. Sergi 04 Eylül Pazar gününe kadar ziyaret edilebilecek.

KÖNİG Galerie ve Bodrum Loft işbirliğiyle düzenlenen “Harmony” sergisi Bodrum’un tatil ve gurme turizmi ile dünyada sürekli olarak artış kaydeden marka değerine sanat alanında da önemli bir katkı sağlayacak.

Küratörlüğünü Artsa Danışmanlık’ın Kurucusu Selcan Atılgan’ın üstlendiği sergide Alicja Kwade, Claudia Comte, Jose Dávila, Jeppe Hein gibi uluslararası sanatçıların 7 eseri yer alacak. Sanatseverler isterse QR kodları ile rotaya bağlanabilecek ve eğlenceli bir deneyim yaşayacak, dilerse de rehber eşliğinde doğa ve sanatın muazzam birlikteliğini keşfe çıkabilecek.

SINIRLARI AŞAN 4 SANATÇININ 7 ESERİ HARMONY SERGİSİNDE

Doğa, yüzyıllar boyu süre gelen farklı medeniyetlerde birçok sanatçının ilham kaynağı olmuş ve günümüzde de olmaya devam ediyor. KÖNIG GALERIE işbirliğiyle deneyimlenecek “Harmony” sergisi adını barındırdığı sanatçıların ve eserlerinin doğayla birleşiminden ortaya çıkan ahenkten alıyor.

Minimalist ve modernist bir yaklaşımın hakim olduğu sergide, yeşil ve mavinin birleştiği Bodrum Loft’u birbirlerinden farklı perspektiflere sahip sanat eserleriyle eşsiz bir şekilde deneyimleme fırsatına sahip olunuyor.

Her biri değişik yerlerde dünyaya gelmiş ve farklı kültürlere sahip sanatçıların hikayeleri Berlin KÖNIG Galerie aracılığıyla Bodrum Loft’ta birleşiyor.

Alicja Kwade, Polonyalı-Alman çağdaş bir enstalasyon ve heykel sanatçısıdır. Eserlerinde zaman ve mekânın öznelliğine odaklanır ve fiziksel dünyanın geçiciliğini araştırmak için malzemeleri kimyasal süreçlerle manipüle eder. İzleyicilerinin dünyayı nasıl gördüklerini yeniden gözden geçirmesini ve bilim ile güvensizliğin birleştiği çizginin onların ilgisini çekmesini istiyor.

Jeppe Hein, 1970’lerden gelen kavramsal sanat ve minimalist heykel gelenekleriyle tutkulu bir ilişki içinde çalışan Danimarka’lı sanatçı. Eserlerini ayırt eden unsur sadelikleri ve mizahı sıkça kullanması oluyor. Sanat, mimari ve teknolojik icatların kesiştiği bir noktada yer alışlarıyla özgün bir perspektif sunuyor. Sanatseverleri eylemin merkezine koyan ve çevreyi nasıl deneyimleyip algıladıklarına vurgu yapan, ilgi çekici ve beklenmedik bir özellikle karşılamayı seven Hein aynı zamanda elementleri birbirleriyle kombinlemeyi önemsiyor.

Jose Dávila ise çalışmalarında sanatta modernist miras da dahil olmak üzere çeşitli tema ve fikirleri kullanan Meksika’lı bir multidisipliner sanatçı. Sıkça ‘denge’ kavramını heykellerin yaratılması ve görsel kültürlerde tanınmasıyla ilişkilendiren Dávila’nın çalışmalarının amacı heykelin doğasını keşfetmek. Buna ek olarak eserlerinde taşın kültürel tarihini ve insan dünyasıyla ilişkisini vurguluyor.

Claudia Comte, en çok mekâna özgü enstalasyonlarıyla tanınan ve malzemelerin hafızasıyla ilgilenen İsviçre’li minimalist sanatçının çalışmaları, kendi bulduğu benzersiz bir kurallar ve ölçümler sistemi tarafından yönetiliyor. Her sanat eserinin diğerleriyle kendine özgü, eğlenceli bir ilişki kurmasını sağlayan Comte, mermerin okyanusları temsil ettiğini ve kalbinde sıvı olduğunu ileri sürüyor.

“Harmony” sergisiBodrum LoftBodrum'dan haberlerdoğa ve sanat haberleriKÖNİG Galeriekültür ve sanat haberleriMinimalistmodernistsanat etkinlikleriSanatçı hikayesi
Yorumlar (0)
Yorum Ekle