Son yıllarda enerji verimliliği projelerine finansal destek sağlamaya yoğunlaşan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), bu projelere bugüne kadar 316 milyon dolar tutarında kredi tahsis etti.
Yenilenebilir enerji projelerine sağladığı finansmanlarla da adından sıkça bahsettiren TSKB, yatırımcılara aynı zamanda danışmanlık, teknik yardım ve finansal aracılık hizmetleri de sağlıyor.
TSKB’nin enerji verimliliği vizyonu hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu alanda sağladığınız hizmetler ve sunduğu çözümler hakkında da bilgi aktarır mısınız?
TSKB olarak, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunacak yatırımlara sağladığımız kredilerle ülkemizin düşük karbonlu enerji kaynaklarına getireceği katkıyı çok önemsiyoruz. Bu çerçevede özellikle enerji verimliliği projelerinin finansmanına öncelik veriyoruz.
Çimento, demir çelik, petrokimya, kimya, ambalaj, kağıt gibi enerjiyi yoğun olarak kullanan birçok sektörde daha az enerji tüketerek aynı işi yapmanın yani enerji verimliliği konusunun da en az yenilenebilir enerji kadar önemli olduğu artık fark edildi.
Biz de TSKB olarak, son iki yıldır enerji verimliliği yatırımlarına özel bir önem veriyoruz. Yatırım projelerinin finansmanı konusunda yıllardan beri sürdürmüş olduğumuz öncü rolü, son yıllarda enerji verimliliği projelerinin finansmanına yoğunlaştırdık. Aralık 2012 itibariyle 27 farklı enerji verimliliği projesini finanse ettik; bu projelerle sağlanacak enerji tasarrufu 188.000 hanenin bir yıllık ısınma ihtiyacına karşılık geliyor. Enerji Verimliliği projesi için tahsis edilen kredi tutarı ise 316 milyon ABD doları düzeyindedir.
Bu yatırımlar sonucunda 1.055.000 ton/yıl CO2 salınımı azalması ve 185.264 TEP(ton petrol) karşılığı enerji tasarrufu sağlanmıştır.
Finanse Ettiğimiz E.V. Proje Tipleri:
· Atık ısıdan enerji üretimi
· Tesis modernizasyonu
· Enerji kullanımı optimizasyonu
· Yakıt tüketimi düşük teknolojiler
· İzolasyon
· Aydınlatma
· Taşıma vs.
Türkiye’de enerji yatırımları hızlandıkça, finansman ihtiyacı da giderek artıyor. Enerji sektörüne de sağladığınız finansmanlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
TSKB olarak, enerji sektörüne ilgimiz 2003 yılında başladı. 2005 yılından itibaren özellikle Yenilenebilir Enerji Kanunu’nun (YEK) çıkmasıyla birlikte yatırımcıların ve finansör bankaların önü açılmış oldu ve o tarihten sonra hem yatırımlar hem de krediler artarak yoğunlaştı. Bu süreçten itibaren Dünya Bankası (IBRD), Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (CEB), Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve Alman Kalkınma Bankası (KfW)’ndan sağladığımız yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre kredileri ile ilgili yatırımları destekliyoruz. Yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji üretimi ve enerji verimliliği kapsamındaki projelerin desteklenmesinde öncü rol üstleniyoruz.
Tüm enerji projelerinde çevresel etki değerlendirmelerinin sonucunun pozitif olarak tespiti ve gerektiğinde tarafımızdan istenebilecek ilave çevresel etki değerlemesi çalışmalarının yatırımcı tarafında yapılması konusuna özel önem veriyoruz. Çevreye duyarlı proje-yatırımcı-banka üçgenini oluşturabilmek hem önceliğimiz hem de misyonumuz diyebiliriz.
Enerji projeleri uzun soluklu projelerdir. Yatırım dönemi 2-5 yıl sürebiliyor. Dolayısıyla kredilerin kullandırılması da bu süreçlere paralel bir şekilde gerçekleşiyor. Bu nedenle şöyle ifade edersek daha sağlıklı olacaktır; TSKB olarak, bugün itibariyle toplam kurulu gücü 3.460 MW olan 97 adet yenilenebilir enerji projesi finanse etmiş bulunuyoruz. Bu projeler Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin yaklaşık %17’sine denk geliyor.
Projelerin toplam yatırım tutarı 6,2 milyar dolar, bizim taahhüt ettiğimiz finansman ise 1,8 milyar dolar’dır. 2003 yılından bu yana enerji üretimi sektöründe toplamda 1,6 milyon doları fiilen kullandırdık.
Yenilenebilir enerji alanında bugüne kadar 250 civarında projeyi değerlendirdik. Finanse edilen 97 adet projenin 57 adedini de diğer bankalar ile ortak olarak finanse ettik.
Bu projeler Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin yaklaşık %17’sine denk geliyor. Bu projelerle azaltılacak CO2 salımı yaklaşık 6 milyon ton/yıl, yani Türkiye’nin yıllık CO2 salımının yaklaşık %2’si seviyesindedir. Finansman sağladığımız projeler arasından 65 adedi (2.000 MW) faaliyete geçti.
2012 yılını sektörünüz ve bankanız açısından nasıl değerlendirirsiniz?
TCMB’nin 2011’de başlamış olduğu ve 2012’nin ikinci yarısına kadar sürdürdüğü sıkı para politikalarını göz önünde bulundurursak, global belirsizliklere rağmen bankacılık sektörü önceki yıl kadar olmasa da gerek aktifler gerekse kar açısından büyüme performansını başarılı bir şekilde sürdürdü.
Basel II’ye geçişin gerçekleştiği üçüncü çeyrekte, bankalar güçlü özkaynak yapılarını korumayı başardılar. 2012 yılı TSKB için ise hedefleri ile paralel performans gösterdiği bir yıl oldu. Bugüne kadar imzalanan kredi anlaşmaları ile TSKB şimdiden hedeflemiş olduğu %13’lük reel kredi büyümesini gerçekleştirdi.
TSKB olarak, yatırımcılara uygun biçimde mali destek sağlamanın yanı sıra danışmanlık, teknik yardım ve finansal aracılık hizmetleri sağlamak suretiyle de desteğimizi sürdürüyoruz.
Türkiye için enerji verimliliği kavramının anlamı sizce nedir? Ülkemizde bu alanda yapılan uygulamaları yeterli buluyor musunuz? Önerileriniz var mıdır?
Nüfusu ve potansiyeli ile büyük ve gelişen bir ülkeyiz. Bu büyüme sayesinde enerji özelindeki yatırım hamlesinin bir süre daha hızlı devam edeceğini söylemek mümkün. Elektrik enerjisi üretiminde fosil yakıtlar ve ithal girdilerin payı yüksek. Yenilenebilir enerji üretimindeki artış dışa olan bağımlılığı azaltıp cari açığa da olumlu katkıda bulunacaktır. Yenilenebilir enerjinin toplam elektrik üretiminden aldığı payın yükselmesini bekliyoruz.
Türkiye’nin, aynı zamanda enerji yoğunluğu da yüksek. Ülkemizde aynı değerde milli gelir elde etmek için OECD ortalamasının %50 fazlası, Japonya’nın ise 3 misli enerji tüketiyoruz. Enerji verimliliğinin en önemli göstergesi olan enerji yoğunluğu, OECD ülkelerinde ortalama 0,18 iken Türkiye’de 0,27 civarında bulunuyor.
Diğer bir deyişle, Türkiye aynı değerde milli gelir yaratmak için OECD ülkelerine kıyasla %50 daha fazla enerji kullanıyor. Önümüzdeki dönemde, enerji verimliliği alanında yapılacak yatırımlar gerek cari açığın gerekse sanayi sektörlerinin sera gazı emisyonlarının azaltılması açısından büyük önem arz etmekte.
TSKB olarak, önümüzdeki dönemde hedef sektörlerde yüksek verimliliğe sahip projelere, uluslararası iş ortaklarımızla işbirliği içinde kaynak aktarmaya ve Türkiye ekonomisinin kalkınması için çalışmaya devam edeceğiz.
Enerji projelerinin finansmanına ilk başlandığı yıllarda regülasyonlar yeni oluşmaya başlamıştı, YEK kanunu öncesinde yenilenebilir enerji için teşvik ve garanti fiyat uygulamalarını henüz netleşmemişti.
Bugün daha önümüzde gidecek yol olmakla birlikte geçmişle kıyasladığımızda artık hem yatırımcılar hem de finansörler bu noktayı aşmış durumdalar. Yatırımcılar finansörlerin taleplerini öğrendi, finansörler yatırımcıların önceliklerini anladı. Ayrıca bu süreçte sektörde de gelişmeler oldu. Tam olmasa da sektör liberalleşmeye başladı ve liberalleşme yolunda çalışmalar sürüyor.
Kurum olarak enerji verimliliği alanında, önümüzdeki yıllarda planladığınız farklı projeleriniz de olacak mı? TSKB’nin bu konuda hedeflerini öğrenebilir miyiz?
Misyonumuz gereği ülkenin gelişmesi, kalkınmasına yönelik istihdama katkısı olacak ve özel sektör tarafından geliştirilecek gerek sanayi gerekse hizmet sektörü ve enerji dahil altyapı yatırımlarının tamamı bizim ilgi ve odak alanımıza giriyor, bu nedenle buradaki gelişmeleri çok önemsiyoruz.
TSKB olarak, ürünümüz orta/uzun vadeli yatırım kredisidir. Bu tarz bir finansman da yatırımcıların ihtiyaçlarını karşılamak anlamında zaten her zaman önemli bir üründür. Bu alanda oluşturduğumuz bilgi birikimi ve tecrübeyi yeni uzun vadeli kaynaklar sağlamaya çalışarak kullanmaya, geliştirmeye devam edeceğiz.
Konuyla ilgili kamu otoritelerinin hedeflerini, Türkiye’nin gelecekteki enerji ihtiyacı ile ilgili yaptıkları projeksiyonları ve hazırladıkları senaryo çalışmalarını dikkatle takip ediyoruz, onların yönlendirmeleri kendi enerji finansmanı stratejimizi oluşturmamızda bizim için çok önemli.
Bu kapsamda TSKB olarak kaynak sağladığımız uluslar üstü kuruluşlarla birlikte hem yenilenebilir enerji hem de enerji verimliliği projelerinin finansmanı için “İklim Değişikliğini Önleme Kaynak Paketi” oluşturduk. Bu paketle enerjinin hem rüzgar, güneş, su, jeotermal ve biokütle gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hem de enerji verimliliği projeleri ile tasarrufun desteklenmesini amaçlıyoruz. Dünya Bankası’nın “Temiz Teknoloji Fonu” (CTF) adıyla uygulamaya koyduğu destek kredisini dünya çapında ilk kullandırdığı iki bankadan biriyiz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde de hem yenilenebilir enerji projelerine hem onun kadar önem verdiğimiz enerji verimliliği projelerine desteği bu çerçevede sürdüreceğiz. Firmalara verdiğimiz destek finansman olanaklarıyla sınırlı değil. İştirakimiz Escarus aracılığıyla da çevre, karbon, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi alanlarda danışmanlık hizmeti de veriyoruz.
4. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’na katılan finans kuruluşlarından birisiniz. Ocak ayında gerçekleştirilecek UEVF 2013 hakkında görüşlerinizi ve etkinlikten beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
Türkiye’nin ilk özel sermayeli kalkınma ve yatırım bankası TSKB olarak, uluslararası standartlardaki sürdürülebilir bankacılık anlayışımızla Türkiye’nin ekonomik ve çevresel büyümesinde öncü bankayız. Sürdürülebilir kalkınmaya destek misyonumuzu, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesine global olarak kabul görmüş ürünlerle, enerji başta olmak üzere farklı sektörlerden müşterilerimize kaynak sağlamanın yanında, danışmanlık ve finansal aracılık hizmetlerini de sunarak yerine getiriyoruz.
Ülkemizde enerji verimliliği yatırım projelerinin finansmanında öncü bir role sahip kimliğimizle, enerji verimliliği alanında çalışan tüm kesimleri ortak bir platformda buluşturmayı hedefleyen oluşumların bir parçası olmaya çaba gösteriyoruz. Bu anlamda 4. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu’nu desteklemekten mutluluk duyuyoruz.
Son olarak eklemek istediğiniz hususlar var mıdır?
Enerji verimliliği bilincinin yaygın biçimde oluşturulmasına dönük adımlar atmak yönünde çalışıyoruz. Bu alanda önemli bir kaynak ve platform olarak www.tskbenerjiverimliligi.com web portalını 2011’de yayına aldık. Sektör temsilcilerinin takip etmelerini öneririz.
Kaynak: Enver Dergisi