Türkiye ekonomisi, büyüme, istihdam ve yatırımlar konusunda 2019 yılı hedeflerinin sıralandığı “2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı” 27.10.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı. Sözkonusu Programda, doğal gaz santrallerinin toplam elektrik üretimindeki payının yüzde 29’a gerileyeceği, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin toplam elektrik üretimindeki payının da yüzde 33,3’e çıkacağı tahmin edilmekte. Öte yandan bir kaç gün önce Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) tarafından yayınlanan aylık rapora göre, Türkiye’nin en büyük ithalat kalemlerinden biri olan doğalgaz ithalatı 2018 yılı Ağustos ayında yıllık %24,43 azalarak 3 milyar 34,61 milyon m3 oldu. Geçen yılın aynı ayında ithalat 4 milyar 15,73 milyon Sm3 olmuştu. Veriler böyleyken genel anlamda haziran ayına geri dönersek Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) 5 yıllık piyasa analizini içeren “Gaz 2018 Raporu”nda, küresel doğalgaz talebinin her yıl yüzde 1,6 artacağı ve bu artışının Asya’dan kaynaklanacağı yönündeki açıklamalarını da unutmamak gerekmekte zira aynı raporda “Avrupa’nın gazda ithalata olan bağımlılığı artacak. Bu da sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ile Rusya’nın boru hatlarıyla gönderdiği gaz arasında bir rekabete yol açacak şeklinde öngörülere yer verilmişti. Bir diğer yandan Gazprom yakın zamanda yaptığı açıklamada, Türk Akımı doğalgaz boru hattının yapımının sürdüğünü ve an itibarıyla boru hattının 2 kolunda toplam olarak 2775 kilometre boru döşendiğini ve bunun gaz boru hattının deniz kısmının toplam uzunluğunun yüzde 95’ini oluşturduğunu kaydetmişti.
Bilindiği üzere Türk Akım Projesi tarafında Gazprom, boru hattının açık deniz bölümünün tümüne sahip olurken Türkiye’de gaz ulaşım altyapısı inşası ise Botaş tarafından üstlenilecek. Sözkonusu Proje’yi
Tüm bu gelişmeleri de akılda tutarak bu makalede Aralık 2014’te ilk fikri ortaya çıkan ve 24 Kasım 2015 ‘te yaşanan Rus SU-24 savaş jeti krizi hadisesiyle rafa kaldıran, iki ülke arasında ilişkiler yeniden düzelip taraflar birbirlerini enerji alanında güvenilir ve istikrarlı bir ortak olarak nitelendirmeye başlayınca 9-13 Ekim 2016 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya Enerji Kongresi esnasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Rus Enerji Bakanı Novak tarafından, 10 Ekim 2016’de imzaları [ii] atılan ve daha gaz tedariği olmaksızın gaza basan ve Rusya’nın dev doğalgaz rezervleriyle Türkiye’nin dağıtım ağı arasında doğrudan bir bağlantı oluşturarak, Türkiye ile güney ve güneydoğu Avrupa için güvenilir enerji arzı sağlayacak olan Türk Akım Projesindeki son gelişmeleri ve konuya ilişkin önceki makalelerin sonuç bölümlerindeki gözlemlerin seyrini Türk Akımı’nda Avrupa Güzergah ve Rotalarındaki Akımın, Bölgesel Enerji denklemindeki Manyetik Alan Çizgileri adı altında mercek altına alacağız…
İçinde bulunduğumuz 2018 yılının henüz geride bıraktığımız Ekim ayının sonu itibarıyla, her biri 15.75 milyar metreküp doğalgaz kapasiteli olan 2 ayrı hattan oluşacak. Ve mezkur hatların biri Türkiye pazarının ihtiyaçlarına, diğeriyse Güney ve Güneydoğu Avrupalı ülkelerin kullanımına ayrılacak olan Türk Akımı doğalgaz boru hattının biri Türk pazarı diğeri de Avrupa pazarı için olan her iki hattının da 2019 yılının sonunda kullanıma açılacağı kaydedildi bir kaç gün sonra da Her iki hattın inşaatının finansmanını tamamen üstlenen Gazprom’un yetkilileri ise Avrupa’nın doğalgaz talebinde orta-uzun vadede 50 milyar metreküp artış bekledikleri öngörüsünde bulunmuştu. Gazprom’un ihracat şirketi Gazprom Export, Avrupa’nın doğalgaz talebinde orta ve uzun vadede 50 milyar metreküpe varan artış beklediklerini bildirdi. Rus doğalgaz devi Gazprom Export Genel Müdürü Elana Burmistrova yaptığı açıklamada, “Orta ve uzun vadeli bir perspektifte Avrupalı alıcılardan 50 milyar metreküpe varan ek talep geleceğini görüyoruz, Gazprom’un Kuzey Akım 2 ve Türk Akım 2 doğal gaz boru hattı projelerini ön plana çıkarmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
Hatırlarsak Rusya’dan Bulgaristan’a doğrudan gaz sevkiyatını öngören Güney Akım projesinden Bulgaristan’ın çekilmesinin akabinde devreye giren Türk Akımı projesinin Avrupa’ya gidecek olan bölümünün Yunanistan üzerinden geçmesi planlanmıştı. Mayıs ayı sonlarında, Türk Akımı’nın Bulgaristan’a kadar uzatılacağı belirtilirken Budapeşte’den yapılan açıklamada, doğalgaz boru hattının Macaristan’a kadar ulaştırılmasının beklendiği açıklandı. Hatırlarsak haziran ayında Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) Başkanı ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu,[iii] “Güneydoğu Avrupa’ya gidecek gazın Bulgaristan üzerinden gitmesi güzergah olarak daha anlamlı duruyor şeklinde değerlendirmelerde bulunmuştu. İlaveten Türk Akımı’nın Avrupa’ya gidecek olan bölümünün Bulgaristan üzerinden geçirilmesi planını Sputnik’e değerlendiren Kumbaroğlu, “Bu sürpriz bir öneri değil, bir süredir konuşulan bir öneriydi. 2015 yılında AB’nin Ortak Çıkar Projeleri listesine aldığı projeler var; ‘Tesla’ isimli proje Yunanistan üzerinden Avusturya’ya, ‘Eastring’ isimli proje Bulgaristan üzerinden Slovakya’ya uzanan doğalgaz boru hattını öngörüyor. Bu ikisi aslında rekabet içinde görünüyor ama Bulgaristan’ın AB dönem başkanlığında Bulgaristan üzerinden geçecek projeye önem verdiler. Bulgaristan, AB dönem başkanlığını iyi kullandı. AB fonlarından Bulgaristan’ın boru hattı altyapı yatırımlarına yönelik proje geliştirildi” dedi.Aynı günler Türk Akımı projesinde Türkiye’ye gaz sevkiyatını sağlayacak olan ilk hattın Türkiye’ye kadar olan inşaatında sona yaklaşılırken Avrupa ülkelerine gaz sevkiyatını sağlayacak ikinci hattın güzergahı konusunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, “Rusya ve Türkiye, Türk Akımı’nın Bulgaristan üzerinden AB’ye uzanmasını öngören bir plan üzerinde çalışıyor” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu Haziran ayı sonunda da Gazprom’un CEO’su Alexei Miller, Türk Akım doğalgaz boru hattından Bulgaristan, Sırbistan ve Macaristan’a gaz verileceğini açıklamıtı. 2020 yılında gaz taışnmasına başlanacağını belirten .Miller, Gazprom’un St. Petersburg kentinde düzenlenen basın toplantısında, 2018 sonuna kadar Avrupa’ya 200 milyar metreküp doğalgaz sağlayarak, rekor düzeye ulaşmayı da hedeflediklerinin de altını çizmişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Moskova’da İtalya Başbakanı Giuseppe Conte’yle görüşmesinde yaptığı “İtalya, Türk Akımı’na bağlanabilir” açıklaması, Avrupa’nın bu doğalgaz boru hattına ilgisinin bir kez daha altını çizdi. Ukrayna krizi ve Kırım’ın Rusya’ya bağlanma kararı nedeniyle 2014 yılında Güney Akım projesini durduran Avrupa, tam anlamıyla bir tornistan yaptı denebilir. Karadeniz’in dibinden geçerek Bulgaristan’a, oradan da İtalya üzerinden Avusturya ve Balkan yarımadasına uzanması planlanan Güney Akım’ı siyasi gerekçelerle nihayetlendiren Avrupa, Türk Akımı’nda tutumunu değiştirdi. Zira İtalya, Sırbistan, Bulgaristan ve Macaristan gibi ülkeler Türk Akımı’ndan gaz almak istediklerini halihazırda Rus tarafına alenen açıkladı.
Esasen bu açıklamalar çok da şaşırtıcı değil geçtiğimiz seneye dönersek Aralık 2017 ‘de kaleme aldığım ve Enerji Gazetesinde yayınlanan Rota Değişse de Türk Akımı’nda Menzile Akış Berkemal, Seyre Devam adlı makalemde uzman görüşlerine şu şekilde açıklamalarıyla yer verilmişti. Ayrıca Türk Akımı’nın sadece Türkiye-Rusya ve Avrupa’yı ilgilendirmediğini belirten uzmanar , ABD’nin de bu projeyle yakından ilgilendiğine dikkat çekerken Ağustos ayındaki Rusya’ya yönelik yaptırımlar, Türk Akımı’nın özellikle Avrupa’ya gaz taşınması için inşa edilen ikinci hattını hedef aldığına da vurgu yaptılar. Bu çerçevede, Türkiye’nin Rusya karşıtı yeni yaptırımlara katılmamasını da doğru bir karar olarak değerendiren uzmanlar “Yeni yaptırımlar Türk Akımı’nı kapsayabilir ama bağlayıcılığı yoktur” ifadesini kullandılar. Türk Akımı ile ilgili Rus ve Türk enerji uzmanları toplantısında, doğalgazın Rusya tarafından bir silah olarak kullanıp kullanmadığı konusu da gündeme geldi. Uzmanlar, “Rusya, doğal gazı silah olarak kullanmıyor. Bu bir mit. Rusya, en gerektiği zamanda bile yaptırımda bulunmadı” ifadelerini kullandı. Ukrayna’nın bypass edilmediği, yeni hatların da devreye girdiği bir ortamda AB’nin bu işten kazançlı çıkacağına da değinilen toplantıda “Avrupa’da doğalgaz tüketimi düşmeyecek. İstatistiklere göre, Avrupa’da 2016 yılındaki talep 463 milyar metreküp iken 2030’da ise 467 milyar metreküp olacak. 14 yılda sadece 4 milyar metreküp artacak. Ama Avrupalıların tüketimi değil, nasıl ithal edeceklerini düşünmeleri gerekiyor. Çünkü üretim azalıyor ama talep azalıyor, birbirimizin projelerine saldırmamız gerekmez.” ifadelerine de yer verildi. Rotaya dair ise Bulgaristan ve Yunanistan’ın da HUB olmak istediğine işaret eden uzmanlar, “Ama üç milyar metreküp ile HUB olunmaz. İran, Irak, Türkmen ve Mısır gazından söz ediyoruz ama nerede Mısır gazı? ihraç etmeye başladılar ama miktarlar çok az. İtalya tüm bunların hepsinden önce HUB olur. Doğru çalışan iki HUB var diye diğerlerini bırakmak da yanlış olur. HUB olmak için en az 10 yıl gerekir”
Yine aynı makalede de konu edilen ve geçtiğimiz 2017 senesi Temmuz ayında bizzat iştirak ettiğim ve enerji konusunda üst düzey yetkili, bakan ve uzmanlarla fikir teattilerinde bulunduğum ve istişarelerinden faydalandığım , röportajlar gerçekleştirmeme imkan sağlayan Dünya Petrol Konseyi’nce her üç senede bir tertip edilen ve bu sene “Enerji Geleceğimize Köprüler” (Bridges to our Energy Future) teması ile düzenlenen 22. Dünya Petrol Kongresi’nde Balkan ülkeleri üzerinden Avrupa’nın içlerine doğru uzanan çeşitli enerji projeleri de yine liderlerin ortak değindikleri konular arasında idi.[iv] Diğer yandan, Avrupa’ya yönelik 2. hattın yapımıyla alakalı anlaşmaya varılmasıyla Türk-Yunan sınırından Avrupa’ya giden Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı’nda hızlanmalara binaen Avrupa’ya ulaşımının nasıl yapılacağına ilişkin öngörüler de dile getirilmiş idi. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, 22. Dünya Petrol Kongresi (WPC) seremonisinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin “küresel enerjinin geleceği için önemli bir köprü ülkesi” haline geldiğini ve Sırbistan’ın enerji güvenliği için de hayati önem taşıdığını söylediği konuşmasında Türk Akımı doğalgaz boru hattının ikinci kolunun Batı Balkanlar vasıtasıyla kendi topraklarından(Sırbistan) geçmesini yanısıra bu konuda da anlaşma imzalanmasını beklediklerini vurgulamıştı. Hatırlarsak, Sırbistan Enerji Bakanı Aleksandar Antic de, Mayıs 2017’de Sırbistan’ın Türk Akımı projesini yakından takip ettiğini ve projeye katılabileceklerini söylemişti. Antic, “Sırbistan’ın sahip olduğu bir tek gaz kaynağı var, o da Macaristan üzerinden geliyor. Kaynaklarımızı çeşitlendirmemize ihtiyacımız var” ifadelerini kullanmıştı. Aynı dönemler Haziran ayında dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Binali Yıldırım ile Atina’da bir araya gelen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, enerji koridoru konusunda avantaja sahip olduklarının altını çizerek Türk Akımı’nın Yunanistan aracılığıyla batıya ulaşmasının söz konusu olduğunu dile getirmekteydi.
Tüm bu anlatımları yaparken güzergahlara yönelik Türkiye-Yunanistan doğalgaz enterkonneksiyonu (itg)’nin 23 aralık 2003’de Birliği INOGATE (Interstate Oil and Gas Transport to Europe) Programı kapsamında geliştirilen Güney Avrupa Gaz Ringi’nden, Türkiye üzerinden Yunanistan’a arz edilmesinin kararlaştırıldığını, projenin devamında Yunanistan’dan İtalya’ya uzatılması planlandığını ve buna binaen Türkiye, Yunanistan ve İtalya arasında 26 Temmuz 2007 tarihinde bir Hükümetlerarası Anlaşma imzalanıp devreye alınmadığını da hatırlamakta fayda var.
Mezkur makalemin sonuç bölümünde işaret edilen “Tüm bu özetlenen ve altı çizili gelişmelerin ışığında görülen şudur ki ; son dönemde Rusya ile yürütülen en önemli enerji projesi olarak öne çıkan, Avrupa’daki ve Türkiye’deki artan doğalgaz talebinin karşılanmasında kilit rol oynayan Türk Akımı‘nda, boru hattının Avrupa güzergâhı konusundaki makas değişikliği Türk Akımı ve Türkiye’nin hamlelerinin önünü kesmeyeceği gibi avantajlara dönme potansiyelini de beraberinde getirmektedir” şeklindeki değerlendirmelerin geçerliliği hali hazırda sürmektedir.
Gazprom’un iştiraki olan TurkStream (Türk Akımı) – South Stream Transport BV tarafından gerçekleştirilen Türk Akımı ekseninde Rusya ve Avrupa’nın enerji alanında yakınlaşmasına kuşkusuz karşı çıkanlar da var.ABD bunların başında gelmekte . Zira tüm çabalara ve siyasi baskıya rağmen ABD’den Almanya’ya sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tedarik etme şansı giderek azalmaktadır.
İlaveten Alman Dışişleri, ABD’den LNG ihracatının Gazprom’la yapılan alışverişten çok daha yüksek fiyata gerçekleştiğini vurgulamıştı. Rusya-Avrupa yakınlaşmasına bir diğer karşı çıkan ülke Ukrayna. Kiev yönetimi, Türk Akımı ve Avrupa’nın Rusya’ya enerji bağımlılığını daha fazla güçlendirir bakış açısıyla uluslararası arenada şiddetli tartışmalara yol açan Kuzey Akım 2’nin inşası halinde transit ülke statüsünü ve yıllık 3 milyar dolarlık geliri kaybetme çekincesini taşımakta. Bu arada LNG den söz etmişken Asya-Pasifik bölgesinde doğalgaz ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) pazarının her geçen gün büyüdüğünü de akılda tutarak, özellikle Rusya cephesinde Türkiye mi Rusya’ya yoksa Rusya mı Türkiye’ye daha fazla ihtiyaç duymakta gibi soruların ekseninde elimizi güçlendirme potansiyeli taşıyan Türkiye tarafında sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) piyasasında giderek artan bir arz fazlası olduğu ve bunun da fiyatları aşağı çektiğini, öte yandan Türkiye’nin, Almanya’dan sonra Rusya’nın en büyük ikinci gaz pazarı olduğunu da belirtmiş olalım. Diğer yandan. 3’üncü Havaalanı’nın Alman ekonomisine olumsuz etkilerinin yanısıra Avrupa’nın doğalgaz arz güvenliğinde Türkiye’nin merkez ülke olmasından ve kaynak çeşitliliği ve Avrupa cephesinde rekabet bakımından Türkiye’nin avantajlı konuma gelmesinin Almanya’nın İkinci Kuzey Akım Projesi için tehditler taşıdığı konusunda endişelendiği nitelendirilen Almanya ve karşıt cephede yeralan diğer ülkelerin hatta bugün ( 3 Kasım 2018 ) şu saatlerde halen yapılmakta olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’nun başkanlıklarında, İstanbul’da gerçekleştirilmekte olan Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin tüm yönleriyle gözden geçirileceği ve iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ilişkilerinin bölgenin barış, istikrar ve refahına katkıda bulunacak şekilde daha da derinleştirilmesi imkanlarının konu edinildiği Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi yedinci toplantısının da akabinde, altyapı ve enerji projeleri, bilgi teknolojileri, uçak yapımı, uzay ve savunma sanayii, metalurji, kimya sanayii, vb gibi pek çok sektörde söz sahibi olan Ukrayna’nın nasıl konumlanacağını ve uzmanların enerji boyutunda nasıl değerlendireceklerini de gelecekte göreceğiz…
Hazırlayan: H.Çiğdem Yorgancıoğlu – http://www.cigdemyorgancioglu.org/
[i] TurkStream-Turkish Stream gas pipeline to divert to Bulgaria – Turkish media Written by Independent Balkan News Agency on December 14, 2017 in Bulgaria – Comments Off on Turkish Stream gas pipeline to divert to Bulgaria – Turkish media http://sofiaglobe.com/2017/12/14/turkish-stream-gas-pipeline-to-divert-to-bulgaria-turkish-media/
[ii] Reuters World News Mon Oct 10, 2016 | 10:08pm EDT Russia and Turkey sign gas deal, seek common ground on Syria as ties warm http://www.reuters.com/article/us-energy-summit-turkey-russia-idUSKCN12A244
[iii] Gürkan Kumbaralıoğlu DEĞERLENDİRMELER – Türk Akımı’nın ikinci hattının Bulgaristan üzerinden geçmesi daha kolay ve gerçekleştirilebilir bir seçenek’ sputniknews 1 Haziran 2018 https://tr.sputniknews.com/columnists/201806011033683925-turk-akimi-ikinci-hat-bulgaristan/
[iv] Enerji Gazetesi Çiğdem Yorgancıoğlu https://www.enerjigazetesi.ist/rota-degisse-de-turk-akiminda-menzile-akis-berkemal-seyre-devam/#_edn2
Ref Çiğdem Yorgancıoğlu Enerji Gazetesi – Türk Akımı, Akıntıya Kapılmadan, Olağan Akışında… 22 Haziran 2017 https://www.enerjigazetesi.ist/kose-yazisi-turk-akimi-akintiya-kapilmadan-olagan-akisinda/
Ref Çiğdem Yorgancıoğlu http://www.cigdemyorgancioglu.org/article/98/button-pressed-for-deep-water-phase-of-turkstream-gas-pipeline-by-cigdem-yorgancioglu
Çiğdem Yorgancıoğlu Enerji Gazetesi – https://www.enerjigazetesi.ist/rota-degisse-de-turk-akiminda-menzile-akis-berkemal-seyre-devam/