Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Salı günü, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta yeni projeler geliştirmek üzere Exxon Mobil XOM +0.14% ve Irak’taki yarı özerk Kürt Yönetimi ile anlaşma yapıldığını açıkladı. Ancak söz konusu anlaşma petrol zengini bölge için birçok siyasi risk taşıyor.
Bu anlaşma neticesinde Türkiye de Irak Merkezi Hükümeti ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında, Kuzey Irak’taki büyük petrol rezervlerinin kime ait olduğu konusunda uzun zamandır süren kan davasına müdahil oldu. Anlaşmayı yasa dışı olarak tanımlayan Bağdat’la Ankara arasındaki gerilim de yükseldi.
TPAO, ExxonMobil ve bölgesel Kürt yönetimiyle Kuzey Irak’ta yeni projeler geliştirmek için anlaşma imzaladı.
Diğer taraftan, Türkiye’nin Kürt asıllı vatandaşları ile 30 yıldan bu yana devam eden çatışmayı sonlandırma çabasında, bu anlaşmanın barış çabalarına destek olabileceğini de analistlerce belirtiyor. Mutabakatın ayrıca Türkiye’nin artan enerji ihtiyacını karşılamasına yardımcı olabilir ve bir yandan da Ankara’nın Kuzey Irak üzerindeki etkisini artırabilir.
Beyaz Saray bir yandan Washington’ın müttefiklerinden biri olan Türkiye’nin arzularını karşılamak istiyor. Fakat ABD hükümeti diğer taraftan da Irak’ta Kürtler gibi bölgesel otoritelerin güçlenmesi halinde, Irak Başbakanı Nuri el-Maliki ile aralarının açılmasından kaygılanıyor, hem de Bağdat’ın ülke genelinde egemenliğini artırmak istediği bir zamanda.
ABD’li yetkililerin başka bir endişesi ise, bölgesel yönetimlerin ülke kaynaklarıyla ilgili bağımsız anlaşmalar imzalayabileceğine dair bir örnek oluşturmanın, Irak’ta mezhep kaynaklı şiddet olaylarının arttığı bir dönemde Maliki hükümetini karıştırabilecek olması.
Geçen aylarda Ankara ve Bağdat arasındaki görüşmelere aracılık yapan Obama yönetimi, konunun çözülmesi için Irak Merkezi Hükümeti ve Bölgesel Kürt Yönetimi’ne masaya oturmaları çağrısında bulundu. Milli Güvenlik Konseyi sözcülerinden Caitlin Hayden, “Irak’ın yaptığı enerji ticareti konusundaki pozisyonumuz bu zamana kadar hep tutarlı olmuştur ve değişmemiştir. Amerika Birleşik Devletleri, Federal Irak hükümetinin uygun şekilde onayı olmadan Irak’ın hiçbir bölgesinden petrol ihracatı yapılmasını desteklememektedir,” dedi.
Kürtler ve Bağdat yönetimi arasında, Irak anayasasına göre petrol haklarının nasıl yorumlanacağı konusunda büyük bir görüş ayrılığı söz konusu. Kürtler, Merkezi Hükümet’in var olan ruhsatları işletmesine karşılık yeni sözleşmeler yapma hakları olduğunu savunuyor. Maliki ise tüm anlaşmalar için Bağdat’ın izni gerektiğini öne sürüyor.
Başbakan Erdoğan bu anlaşma ile Türkiye’nin Kürtler’in durumunu desteklediğini ve Erbil’deki Bölgesel Kürt Yönetimi ile direkt olarak anlaşma gerçekleştirilebileceğini vurgulamış oldu. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, söz konusu anlaşma Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı üzerinden sağlandı.
Başbakan Erdoğan, “Dünyanın değişik yerlerinden ülkeler, Irak’ın değişik yerlerinden gelip petrol aramadan, çıkarmaya, ondan sonra uluslararası petrol piyasasına sürmeye varıncaya kadar bu adımları atıyorlar da burada kapı komşumuz olan Irak ile her an her türlü desteği, yardımı veren Türkiye’nin orada karşılıklı çıkar esasına dayalı bir adım atmasından daha doğal, daha tabii ne olabilir? Bu adım her iki tarafında çıkarını gözetmektedir,” dedi.
Bağdat ise tutumu değiştirmedi. Enerji işlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şehristani’nin sözcüsü Faysal Abdullah, “Anlaşma yasa dışı ve Irak anayasasına aykırı,” dedi. Abdullah, “Merkezi Hükümet’in onayı olmadan imzalanan her türlü anlaşma yasa dışıdır,” dedi.
Exxon Mobil ve Bölgesel Kürt Yönetimi konuyla ilgili yorum yapmadı.
Irak hükümeti ve Bölgesel Kürt Yönetimi’nden temsilciler 30 Nisan’da bir araya geldiklerinde petrol hakları ve bölgesel özerklik görüşülen konular arasındaydı. Kürt temsilciler görüşmeleri, Bağdat ve Erbil arasında, ilişkilerin oturtulması için zaman alacak sürecin ilk adımı olarak değerlendirdi.
Bazı analistler ise Salı günkü açıklamanın sürpriz olduğunu, çünkü Ankara’nın belirlediği politika ile ciddi şekilde zıtlık oluşturduğunu ifade etti. Türkiye tutarlılıkla Irak’ta toprak bütünlüğünü savunmuş ve ülkenin istikrarını bozacak herhangi bir anlaşmadan kaçınılacağını tekrarlamıştı.
Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Ankara ile anlaşmaya varması, inşa etmeyi umduğu boru hattıyla sahip olduğu büyük ham petrol rezervlerini Türkiye üzerinden direkt olarak dünya piyasalarına ihraç etme fırsatı sağlıyor. Bölgeden çıkarılan petrolün büyük bir kısmı normalde Irak’ta satılıyor.
Kuzey Irak’ta ABD’li petrol devleri Exxon Mobil ve Chevron CVX -0.80% ‘un yanında ve BP’nin eski CEO’su Tony Hayward tarafından yönetilen Türkiye merkezli Genel Enerji gibi daha küçük petrol arama faaliyetlerini yürütüyor.
Kaynak: Enerji Enstitüsü