TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabi Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı, dünyada enerji talebinin artmaya devam edeceğine dikkat çekerek, “Önümüzdeki yıllarda daha düşük bir artış bekleniyor ama talep artmaya devam edecek.
Artış Çin, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerde dünya ortalamasının üzerinde olacak” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabi Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı yaptığı konuşmada, dünyada enerji talebinin artmaya devam ettiğine dikkat çekerek, “25 yıldır bu artış yılda yaklaşık yüzde 2 civarındadır. Önümüzdeki yıllarda daha düşük bir artış bekleniyor ama talep artmaya devam edecek. Artış Çin, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerde dünya ortalamasının üzerinde olacak” dedi.
Petrol, doğalgaz ve kömürün önceliğini kaybetmeyeceğini belirten Fındıklı, Petrol tüketiminin devam ettiğini ve doğalgazın Altın çağını yaşayacağını ifade etti. Fındıklı, “Hem üretimde hem de tüketimde doğalgazın ve kaya gazının payının yükselmesi bekleniyor” ifadelerini kullandı.
Dünyanın bir tarafından ekonomik diğer bir tarafında siyasi krizin olduğunu kaydeden Fındıklı, Ortadoğu’da ve Suriye’de yaşanan belirsizliğin petrol fiyatlarını en yüksek seviyelerine çıkardığını ifade etti. Fındıklı, Türkiye’nin hem kendi hem de çevre ülkelerinin enerji arz güvenliği için önemli bir ülke olmaya devam edeceğini vurgulayarak, ”Enerji tüketimi bir yaşam standardı olarak görülüyor. Bugün kullanılan enerji kaynaklarının karbon salınımı yüksek. Avrupa’daki ekonomik durgunluk karbon salınımı konusunda yeterince istekli olmayan ülkeleri daha da ilgisiz yaptı. Avrupa’da emisyon miktarlarından bahseden ülke kalmadı. Ayrıca 2011 yılında yaşanan Fukişima depreminden sonra nükleer enerji ile ilgili tartışmalar yeniden başladı. Tartışmalar nükleer santral reaktör inşaatının hızını kesmiyor” diye konuştu.
63 nükleer santralin inşaat halinde olduğunu söyleyen Fındıklı, bunların 26’sının Çin’de, 36’sinın Rusya’da ve 7’sinin de Hindistan’da olduğunu ifade etti.
Dünya Enerji Konseyi Avrupa ve Orta Asya Müdürü Slav Slavov ise, enerjinin ekonomik gelişmedeki yerinden bahsederek, enerji sektörünün insanların hayatını etkilediğini ifade etti. Avrupa’nın enerji konusunda bağımlı olduğunu belirten Slavov, bu ihtiyacın yıllar geçtikçe artabileceğine işaret etti. Slavov, “Uzun vadede, nükleer enerjiyi, doğalgaz ve yenilenebilir enerjiyi teşvik edeceklerdir. Doğalgaz ve yenilenebilir kaynakların paylaşılması, ciddi altyapı yatırımları gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da enerji sorunlarına da değinen Slavov, “Bölgesel bağlantılara yatırım yapmada zorluk yaşıyoruz. Türkiye ve Bulgaristan, Yunanistan-Bulgaristan ve diğer bağlantıların iletiminde eksikler var” şeklinde konuştu.
Slavov, Avrupa’da enerji alanında ciddi yatırımların yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Süreyya Yücel Özden de, Dünya Enerji Konseyi’nin 1923 yılında hiçbir sivil örgüt yokken kurulduğunu belirterek, enerji konusunun o dönemde de önemli olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin bu konseye 1949 yılında üye olduğunu ifade eden Özden, Nisan ayında Dünya Enerji Liderleri zirvesini düzenlediklerini kaydederek, geçen hafta Monaco’da dört günlük seçim ve çalışmalardan sonra 2016 yılında Dünya Enerji Kongresi’nin İstanbul’da yapılacağını belirtti. Kongreye, devlet adamları, Başkanlar, enerji özel sektör temsilcilerinin oluşturduğu 7 bin kişinin kongreye katılacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: Star Gündem