Yeni hükümetin kurulmasının ardından iklim değişikliği alanında yapılan ilk toplantıda, karbon yoğun sektörlerin temsilcileri dahil olmak üzere 200’ü aşkın üst düzey yönetici ve finans temsilcisi bugün İstanbul’da bir araya gelerek Türkiye’de “yeşil dönüşüm”ün gerçekleştirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulundu.
“İklim Değişikliği Zirvesi 2023: Yeşil Dönüşüm,” T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından organize edildi. Zirveye CEO düzeyinde 200’den fazla üst düzey yönetici katıldı.
Yeni göreve başlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, zirve için gönderdiği açıklamada, “Günümüzde iklim değişikliğinin insanlığın ve doğanın karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunların başında geldiğini çok rahat söyleyebiliriz. Fakat küresel iklim hedeflerine ulaşmak için yapılan mevcut çalışmaların yetmediği, daha büyük çaplı teknolojik ve ekonomik dönüşümlere ihtiyaç olduğu aşikardır.” dedi.
“Ülkemiz iklim değişikliği ile mücadelede kararlı adımlar atmaktadır.” diyen Özhaseki, 2021’de Paris Anlaşması’na taraf olunması ve Cumhurbaşkanı tarafından 2053 net sıfır emisyon hedefinin açıklanması ile yeşil kalkınma hamlesini başlattıklarını ifade etti.
“Güncellediğimiz Ulusal Katkı Beyanımıza göre 2015 yılında %21 olarak açıklanan 2030 yılı azaltım hedefi %41’e çıkarılmıştır. Sonuç olarak 2053 net sıfır emisyon hedefimiz ile ulusal katkı beyanımız, hazırlıkları devam eden uzun dönemli iklim stratejimiz, azaltım ve uyum eylem planlarımız ile yeşil finansman stratejimiz sayesinde 2053’e doğru yol haritamızı net olarak ortaya koyuyoruz. Bu politikaların hayata geçmesi amacıyla başta İklim Kanunu olmak üzere Emisyon Ticaret Sistemi gibi önemli altyapı çalışmalarını yapıyoruz.”
“Karşı karşıya olduğumuz yeşil dönüşüm topyekün devletiyle, özel sektörüyle, akademisiyle ancak gerçekleşebilir.” diye konuşan Özhaseki, “Bundan dolayı özel sektörün; yeşil dönüşümü ana gündemlerine alması, 2053 net sıfır hedefi yolunda değişimi hızlandırma konusundaki gayreti ve adanmışlığı çok önemli.” diyerek sözlerini noktaladı.
“Daha büyük bir azim ve çaba için çağrıda bulunuyoruz.” diyen UNDP Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, BM Genel Sekreterinin gelişmiş ülkelerin net sıfır hedeflerini 2040’a çekme çağrısını vurgulayarak “Özel sektörün güçlü bir şekilde sürece dahil olması ile, Türkiye’nin sera gazı emisyonlarının tepe noktasına ulaşacağı zamanın planlanan 2038’den daha erkene alınabileceğine inanıyoruz.” diye konuştu.
Konferansın açılışında “Özel sektör, iklim değişikliğine neden olan zararlı emisyonların çoğunluğunu üretmeye devam ediyor” diyen Vinton sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak bu aynı zamanda, acilen gerek duyduğumuz iklim çözümlerinin anahtarının da iş dünyasının elinde olduğu anlamına geliyor. UNDP olarak bizler, Paris hedeflerine uygun olarak üretimi karbonsuzlaştırmaya ve takvimi hızlandırmaya ilişkin yöntemler bulma konusunda Türk iş dünyasının yaratıcılığına ve dirençliliğine güveniyoruz.”
Limak Çimento, Sabancı Holding, Eczacıbaşı ve Anadolu Isuzu gibi ülkenin en büyük işletmelerinden bazılarının başkanları, daha yeşil bir geleceğe dönük rotayı nasıl çizmekte olduklarını ortaya koyarken, ŞekerBank, Denizbank, ING ve TSKB dahil olmak üzere önde gelen Türk bankalarının temsilcileri de, daha yeşil çözümleri benimseyen işletmelerin yararlanabileceği finansal teşvikleri açıkladı.
Capital ve Economist dergilerinin Genel Müdürü Cem Başar, iş dünyasının önde gelenlerinin iklim politikasına yönelik yaptığı verimli istişarelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Birçok konuşmacı Avrupa Birliği’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı, 2023 sonlarında yürürlüğe girmesi beklenen Türk İklim Kanunu ve Emisyon Ticaret Sistemi gibi iklim dostu politikalara değinerek, bunların kurumsal karar mekanizmalarında belirleyici bir etkiye sahip olduğunu vurguladı. AB pazarında rekabetçi bir konumun sürdürülmesi için yeşil kaynak kullanımı ve daha çevre dostu üretim yöntemlerinin gerekliliği konusunda görüş birliğine varıldı.
Öte yandan, birçok üst düzey yönetici, yenilenebilir enerjiye ve enerji verimliliğine geçişin yaratacağı güçlü ekonomik getirileri vurguladı.
“UNDP olarak bizler yeşil ekonominin iş dünyası için kazan-kazan çözümü olduğuna eminiz” diyen Vinton şunları vurguladı: “Uyum sağlamak elbette her zaman kolay değil. Zamanı geçmiş sektörler için ‘adil geçiş’in haritasını oluşturmak bir zorunluluk. Örneğin kömüre bağımlı işçilere ve toplumlara, insan onuruna yakışır bir gelecek sunmak gerekiyor. Buna ek olarak, net faydalar bariz ve ölçülebilir durumda. UNDP olarak, Türkiye’deki özel sektörün dünya çapında yeşil dönüşüme öncülük etme potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için hem politika danışmanlığı hem de sahada test edilmiş çözümler sunmaya devam edeceğiz.”
Vinton “Kısaca, yeşile yönelmek iş dünyası için yararlıdır” diyerek sözlerini tamamladı.