Dünya Ekonomik Forumu (DEF), Accenture danışmanlık şirketiyle birlikte, liderlere ulusal enerji sistemlerinin hali hazırdaki performanslarını kıyaslamak için bir dayanak noktası oluşturmak ve onları karar alma anında küresel enerji görünümünde devam eden değişiklikler konusunda bilgilendirmek amacıyla “Enerji Mimarisi Performans Endeksi” hazırladı.
İlki geçen yıl yayınlanan endekste 124 ülke arasında 47’nci sırada bulunan Türkiye, bu yıl 54’üncü sıraya düştü.
Endeks “Ekonomik büyüme ve kalkınma”, “Çevresel sürdürülebilirlik”, “Enerjiye erişim ve enerji güvenliği” alt endekslerinin bileşiminden oluştu. Türkiye ana endekste 54’üncü olurken; “Ekonomik büyüme ve kalkınma endeksi”nde 53’üncü, “Çevresel sürdürülebilirlik endeksi”nde 80’inci, “Enerjiye erişim ve enerji
Endeksin yer aldığı raporda son 20 yılda yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerin ortaya çıkışının küresel ekonomiyi dönüştürdüğü ve bu süreçte dünya enerji sistemini yeniden biçimlediği belirtildi. 2000’li yıllar boyunca yüzde 7.6’ya ulaşan yıllık büyüme rakamlarıyla yükselen ekonomilerin 2007-2014 arası gelişmiş ekonomilerden dokuz kat hızlı büyüdüklerini kaydeden DEF, söz konusu ekonomilerin dünya üretiminin yüzde 57’sini karşıladıklarını bildirdi. DEF“2035’e kadar enerji talebinin yüzde 90’ının yükselen ekonomilerden geleceği tahmin ediliyor, bu ekonomilerin enerji görünümlerini biçimleyen ana eğilimleri anlamak küresel enerji sistemin geleceği konusunda değerli görüşler ortaya koyuyor” dedi. Raporda 2013 satın alma gücü paritesiyle GSYH itibarıyla en büyük yükselen ekonomilerden yedisinin; Meksika, Endonezya ve Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Rusya Federasyonu, Hindistan Çin (BRIC ülkeleri) olduğu belirtildi. Raporda, “Bu ülkeler şu andaki G7 ülkelerinin toplamından daha yüksek bir GSYH’ya (satın alma gücü paritesine göre) sahipler; bu küme E7 ülkeleri olarak adlandırıyor. E7 ülkelerinin ekonomik gücü bugün enerji sektöründe, toplam birincil enerji tüketiminin yüzde 40’ına ve toplam karbondioksit salınımlarının yüzde 43’üne karşılık gelmeleriyle yansıyor” denildi. Raporda yükselen ekonomilerin başarılı olmalarının sadece kendi vatandaşları için değil tüm enerji sistemi için kritik önemde olduğu hatırlatıldı. Rapor yükselen ekonomilerin daha erişilebilir, sürdürülebilir ve güvenli bir enerji sistemi inşa etme konusunda en acil sorunlardan bazılarıyla karşılaştıklarını kaydetti.
Türkiye içinde bulunduğu E7 (Emerging 7) ülkeleri arasında Enerji Mimarisi Performans Endeksi sıralamasında üçüncü oldu. Sıralama Brezilya (23. Sıra), Rusya (39), Türkiye (54), Meksika (55), Endonezya (76), Çin (89), Hindistan (95) şeklinde gerçekleşti.
Küresel birincil enerji tüketimi 12 milyon 730 bin ton petrol eşdeğerine karşılık geliyor. Rapora göre E7’lerin küresel birincil enerji tüketiminde aldıkları pay şöyle (yüzde):
Çin: 22.4
Rusya: 5.5
Hindistan: 4.7
Brezilya: 2.2
Meksika: 1.5
Endonezya: 1.3
Türkiye: 1
Dünyanın kalanı: 61
Dünyada yılda 35 milyon 94 bin ton karbondioksit üretiliyor. Rapora göre E7’lerin dünya karbondioksit salınımındaki payları ise şöyle (yüzde):
Çin: 27.1
Hindistan: 5.5
Rusya: 4.9
Endonezya: 1.5
Brezilya: 1.5
Meksika: 1.4
Türkiye: 0.9
Dünyanın kalanı: 57
Endekste enerji mimarileri kamu-özel kurumlar, çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik kalkınma, enerjiye erişim ve güvenliği gibi alanlarda sorunsuza yakın denebilecek ilk 10 ülke şöyle sıralandı: İsviçre, Norveç, Fransa, Yeni Zelanda, İspanya, İsveç, Danimarka, Avusturya, Kolombiya, Portekiz.
Enerji mimarileri sinyal veren son 10 dünya ülkesi de iyide kötüye doğru şöyle sıralandı: Bengaldeş, Nepal, İran, Haiti, Benin, Kamboçya, Etyopya, Tanzanya, Moğolistan, Yemen.
Kaynak: Enerji Enstitüsü