TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu tarafından hazırlanan Türkiye’nin Enerji Görünümü 2019 Raporu’nda özellikle kömür ve petrol kaynaklı enerji üretiminden rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişteki uygulamaların acil atılması gerektiğine vurgulanırken düşük karbonlu ve iklim değişikliğine dirençli yöntemlerin kullanılması halinde % 25 oranında bir enerji verimliliği sağlayacağının altı çiziliyor. Rapora göre, Türkiye rüzgardaki potansiyelinin % 1.4’ünü, güneşteki potansiyelinin % 1’ini kullanırsa ihtiyacından çok daha fazla enerjiyi üretmiş olacaktır.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz yaptığı açıklamada, “Türkiye sadece güneş panelleri ile elektrik ihtiyacının tamamını karşılayabilecek potansiyele sahipken bunun için Türkiye çölleşen arazilerini çok rahat kullanabilme imkanı vardır. Bu kapsamda Almanya gibi ülkeler çok daha hızlı adımlar atarak enerji üretimindeki yenilenebilir kaynakların payını hızla artırmaya başladı. Türkiye ise şu anda bu şekilde bir plana gitmiş olsa dahi en az 15 yılda tamamen bir geçiş mümkün olması öngörülmektedir. Ancak kömür ve diğer santrallere verilmiş olan 10-15 yıllık alım garantileri bu sürenin daha da uzun olduğu anlamına geliyor. Bu şekilde yatırımı yapılmış ve alım garantisi verilmiş onlarca santrali bir kenara bırakamayız. Kademeli bir geçiş Türkiye için en uygun yöntem olacaktır” dedi.

Sektörde 3 Firma Güneş Enerjisine Yönelik Ekipman Üretimi Yapıyor

Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisinde ekipman üretiminde de çok büyük bir potansiyeli olduğunu belirten Türkyılmaz, “Türkiye bu alanda bazı yatırımlar yapıyor. Daha şimdiden 15 firma Türkiye’de rüzgar enerjisi konusunda 3 firma güneş enerjisi konusunda ekipman üretimine başladı. Eğer üretimimizin büyük bölümünü yenilenebilir enerjiden karşılamak istiyorsak bu alanda yapılacak yeni yatırımların hepsi için yerli üretimin desteklenmesi gerekiyor. Özellikle bu konuda batık yabancı firmalar satın alınıp teknolojileri Türkiye’ye getirilmeli” dedi.

2018’un sonu itibari ile Türkiye’de 7.423 elektrik üretim santrali vardır. Bunların 653’ü hidroelektrik, 42’si kömür, 249’u rüzgâr, 48’i jeotermal, 320’si doğalgaz, 5.868’i güneş, 243’ü ise diğer kaynaklı santrallardan meydana gelmektedir.