PwC’nin strateji danışmanlığı grubu Strategy&; rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve biyoenerji gibi yenilenebilir enerjilerle üretilen ve 2050 yılına kadar karbon sıfır hedeflerine ulaşmak için önemli bir enerji kaynağı olarak görülen yeşil hidrojen ile ilgili analizden danışmanlığa kadar kapsamlı çalışmalar yürütüyor.
Petrol rafinerileri, çelik üretimi ve cam yapımı dahil olmak üzere geniş bir sektör yelpazesinde birçok üretim sürecinde kullanılma potansiyeli olan yeşil hidrojene yönelik talep yakın zamanda gerçekleşen jeopolitik gelişmelerin ve fiyat artışlarının tetiklediği enerji krizinin yanı sıra azalan üretim maliyetlerinin de etkisiyle giderek artıyor. Bu küresel eğilimin özellikle 2030’dan sonra ivme kazanması bekleniyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), net sıfır emisyon senaryosunda hidrojen talebinin 2030’da 200 milyon tona (Mt), 2050’de ise 450-500 milyon tona yükseleceğini öngörüyor. Bu miktar, 2021’de sadece 94 Mt düzeyindeydi.
Türkiye’nin karbonsuzlaşma hedefinde kimya sektörü öncelikli
Raporu değerlendiren Strategy& Türkiye Direktörlerinden Cem Çamlı ve Mehmet Özenbaş şu
Türkiye’nin hidrojen üretim kapasitesi 2053’e kadar 70 GW’a çıkacak
Türkiye de çevresel düzenlemelerin beklentileriyle yeşil hidrojen çalışmalarını ve yatırımlarını hızlandırdı. Özellikle Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Ocak 2023’te yayımladığı Türkiye’nin Ulusal Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası, Türkiye’yi öncü yeşil hidrojen ekonomilerinden biri olarak küresel arenaya çıkardı. Ulusal hidrojen stratejisine göre, Türkiye 2030’a kadar 2 gigawatt (GW), 2035’e kadar 5 GW ve 2053’e kadar 70 GW hidrojen üretim kapasitesi kurmayı hedefliyor.
Pazara girecek yeni oyuncular nelere dikkat etmeli
Strategy&, Türkiye’deki yeşil hidrojen talebinin 2030’a kadar 1-1,5 Mt’yi, 2050’de ise 2-2,5 Mt’yi geçebileceğini öngörüyor. Strategy&, Türkiye’nin büyüme potansiyeli yüksek hidrojen pazarına giriş yapmak isteyen oyunculara kapsamlı pazar potansiyeli analizi ve detaylı rekabet değerlendirmesi yapmalarını tavsiye ediyor. Bu kapsamda yeni oyuncular öncelikle şu stratejik soruları yanıtlamalı:
– Türkiye hidrojen pazarına başarıyla girebilmek için stratejik seçenekler nedir?
– Hidrojen değer zincirinin neresinde en çok değeri yaratabiliriz?
– Ulaşılabilir pazarın boyutu ve bu stratejik seçeneklerin beklenen kârlılığı nedir?
– Ne kadar yatırım yapmalıyız?
– Azaltmamız gereken kilit pazar, rekabet ve düzenleme riskleri neler?
– Hidrojen üretimi halihazırdaki veya gelecekteki becerilerimizle nasıl uyuşuyor?
– Sinerji fırsatlarından yararlanabilir miyiz?
– Ortaklıklarla ne tür iş modelleri yaratabiliriz?
– Pazara giriş stratejimizi kilit müşteriler, ürünler, fiyatlandırma seviyeleri, tedarikçi ağı ve gerekli kapasite çevresinde nasıl tasarlamalıyız?