Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF), açıklamasına göre, sürdürülebilir bir çevre ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için en önemli faktörlerin başında doğru bir atık yönetimi sistemi geliyor. Sürdürülebilir enerji projelerinin hayata geçirilmesi için 2010’dan beri finansman ve teknik destek sağlayan TurSEFF, yeni yapısıyla artık atık yönetimi projelerine de finansman sağlayabilecek.
Atık yönetimi bugünün en önemli kavramlarından biri haline geldi. Dünya nüfusu hızla artarak kentlere göç ederken, azalan doğal kaynaklar ve yükselen hayat standartları doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırmış durumda. Bu problemin çözümü için en etkili yöntem olarak; “verimli üretim sistemleriyle atıkların azaltılması, yani daha az girdiyle aynı ürün ve hizmetin üretilebilmesi ve atıkların yeniden kullanıma sokularak ürün verimliliğinin sağlandığı sıfır atık sistemlerinin hayata
Sanayi ve kentsel atıklar nedeniyle okyanuslarda artık kıtasal büyüklüğe ulaşan atık adaları oluşmuş durumda. Bunların en bilineni olan Pasifik’te yer alan ve 3,4 milyon kilometrekare büyüklüğüyle artık Yedinci Kıta olarak tanımlanan atık adası. Uzmanlara göre 7 milyon ton ağırlığında olan ve büyük ölçüde plastik atıklardan oluşan bu devasa kıta, insan eliyle oluşan ve kötü atık yönetiminin doğurduğu önemli sonuçlardan biri, belki de en gözle görünür olanı. Kimyasal atıklar nedeniyle zehirlenen nehirler, kirlenen verimli topraklar da ekolojik felaketin diğer boyutları.
Bunun gibi ekolojik felaketlerin önüne geçmek ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıyı oluşturabilmek için dünyada ve Türkiye’de pek çok adımlar atılıyor. Avrupa Birliği, atık yönetimi konusunda önemli yasal ve yapısal düzenlemeler yapan bölgelerin başında geliyor.
Türkiye de son yıllarda pek çok yasal düzenleme yaparak bu konuda adımlar atmış durumda. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 2019’da yayımlanan “Sıfır Atık Yönetmeliği” bunlardan en önemlisi olarak öne çıkıyor.
Yönetmelikle, atık oluşumunun önlenmesini veya en aza indirilmesini, oluşan atıkların ise özelliklerine göre ayrı biriktirilip geri kazanıma yönlendirilmesini hedefleyen Sıfır Atık Yönetim Sistemi’nin kurulmasına ilişkin genel ilkeler ve uygulama esasları belirlenmiş oldu.
Yönetmelikle havalimanları, limanlar, organize sanayi bölgeleri, iş merkezi ve ticari plazalar ile 5 bin metrekare ve üzeri alışveriş merkezleri, bazı sanayi tesisleri, 250 ve üzeri öğrencisi bulunan eğitim kurumları ile yurtlar, 100 oda ve üstü konaklama kapasiteli işletmeler, 100 yatak ve üzeri kapasiteli sağlık kuruluşları, akaryakıt istasyonları ile dinlenme tesisleri, 300 ve üzeri konuta sahip sitelere, Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ne geçişi 31 Aralık 2020’ye kadar tamamlama şartı da getirildi.
Yasal düzenlemelere ilaveten, 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi gibi hamleler, hem özel sektöre hem de kamu kurum ve kuruluşlarına örnek teşkil eden ve motivasyon sağlayan başarı hikayeleri yaratmaya başladı bile. TurSEFF, genişletilen kapsamı sayesinde artık sürdürülebilir ekonomi ve ekolojinin en önemli unsurlarından olan sıfır atık projelerine de finansman ve teknik destek verebiliyor.
Türkiye’nin özellikle güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük hamle yaptığı 2010’lu yıllarda sağlamış olduğu finansman ve teknik destekle pazarın dönüşümünde önemli bir etki sağlamış olan TurSEFF, benzer bir başarı hikayesini atık yönetimi sektörünün dönüşümünde de yaratmaya kararlı. Bugüne kadar toplam 25 MW kurula güce sahip 12 atıktan enerji projesine 30 milyon avroya yakın finansman sağlandı. Bu projelerle 73 bin hanenin yıllık enerji tüketimine denk enerji tasarrufu sağlanmış oldu. Önlenen karbon salımı, 34 bin otomobilin yol açtığı karbon emisyonuna denk geliyor. TurSEFF’in finanse ettiği bu yatırımlar sayesinde yılda 106 bin tarımsal atık, 1,7 milyon hayvansal atık ve 2.6 milyon atıksu çamuru çöp döküm sahasına gitmek yerine yenilenebilir enerji üretiminde kullanılmış oldu.
Atık yönetimi kapsamında TurSEFF fonlarıyla finanse edilebilecek yatırımlar; “atıkların yeniden kullanımı”, “ticari değeri yüksek atıkların geri kazanımı”, “gelişmiş atık toplama tekniklerinin benimsenmesi ile atıkların geri dönüşümü” ve “atıktan enerji üretimi projeleri” şeklinde özetlenebilir.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TurSEFF Proje Direktörü Murat Sarıoğlu, atık yönetiminin, atıkların en hızlı şekilde azaltılmasını, yeniden kullanımını ve geri dönüşümünü sağlarken, firmaların piyasadaki rekabetçiliğinin ve itibarının artmasına da destek olduğunu bildirdi.
Atık yönetiminin çevresel ve ekonomik açıdan çok ciddi pozitif etkilerinin bulunduğunu vurgulayan Sarıoğlu, “Öte yandan TurSEFF olarak artık sadece özel sektöre değil, belediyelere ve iştiraklerine de finansman ve teknik destek sağlayabiliyoruz. Belediyelerin de sıfır atık yaklaşımı kapsamına giren çok önemli proje potansiyelleri var. Atıksu projelerine atık yönetimi yatırımlarının da entegre olmasında Türkiye’de büyük potansiyel arz etmektedir. Atıksu çamurlarının çürütülmesi, yakılması ve sonunda çıkan kül ve diğer maddeler birçok başka sektörde ham madde girdisi teşkil edebilir. TurSEFF’te hepsi için bir finansal çözüm mevcut.”dedi.