Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Fatih Birol, Davos’ta bugün başlayan Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) Ortadoğu’daki siyasi gelişmelerden, dünya ekonomisinin resesyona girmesine kadar her yıl farklı konuların ön plana çıktığına dikkat çekerek, bu yılki zirvenin belki de en önemli gündem maddesinin “enerji” olacağını bildirdi.
Çin’deki talep hala güçlü
“Yüksek petrol fiyatları herkes için zararlı”
Birol, petrol fiyatlarının artmasından kimsenin yarar sağlamayacağı uyarısında bulundu ve “Yüksek petrol fiyatşarı herkes için zararlı” dedi.
Birol, Davos’ta enerji alanıyla ilgili şu üç konunun tartışılacağını belirtti:
1- ABD ve Kanada’da, konvansiyonel olmayan doğalgaz ve petrol devrimi ve yansımaları. Bunlar, sadece enerji alanında değil, ülkelerin ekonomik rekabet gücündeki dengeleri de ciddi şekilde değiştirmeye başladı. Önemli bazı jeopolitik yansımaları oluyor. Acaba ABD ve Kanada’da yaşanan bu devrim, başka ülkelerde tekrarlanabilir mi? Hangi ülkeler gündemde olabilir?
2- Çin’deki petrol talebi hızlı şekilde artmaya devam ediyor, fiyatlar yine 100 dolarların üzerinde. Petrolde üretim büyümesi nereden gelecek? Büyüme için en cazip ülke Irak. Ancak özellikle merkezi hükümet ve Erbil arasındaki sorunlar, üretimdeki büyümeyi engelleme potansiyeli olduğunu gösteriyor.
3- Yenilenebilir enerjide, 10 yıl aradan sonra ilk defa 2012’de yatırımlarda bir düşüş görüldü. Birçok Avrupalı yenilebilir enerji şirketinde ciddi çalkalanmalar oldu. Yenilenebilir enerji artık durağan dönem veya düşüşe mi geçti? Nasıl tekrardan ayağa kaldırılabilir?
Ekonomik baskı Irak’ta sorunu çözer
Fatih Birol, “Irak’ta ne kadar petrol üretimi bekliyorsunuz” sorusuna, “Irak’ta önümüzdeki çeyrekte önemli büyüme olmayacağını söyleyeceğim. Irak’taki iç meseleler mutlaka ve mutlaka halledilmeli. Şu anda merkezi hükümet ve bölgesel hükümet arasındaki sorunun çözülmemesi iki tarafın da işine gelmiyor. Ekonomik baskının politik sorunları çözeceğini düşünüyorum. Petrol üretimi 2020’ye kadar günlük 6 milyon varile çıkabilir” yanıtını verdi.
Birol, kaya gazından en fazla zarar gören ülkelerin Rusya ve Katar olduğuna dikkat çeken Birol, kaya gazının doğalgaz fiyatlarına aşağı yönlü baskı yaptığını belirtti.
Birol, Türkiye’nin kaya gazı konusunda kaynaklar açısından mevcut verilere göre şanslı bir konumda olmadığını fakat dünyadaki kaya gazı devriminden yararlanılabileceğini belirtti.
Kaynak: Enerji Enstitüsü