Venezuela, düşük üretim seviyesi ve yetersiz ihracat altyapısından dolayı enerji kaynaklarını yeterince kullanamamaktadır. Venezuela’da 2007’de 3 milyon 237 bin varil olan günlük petrol üretimi 2017’de 2 milyon 110 bin varile gerilemiştir.

BP verilerine göre, Venezuela yaklaşık 303 milyar 200 milyon varil kanıtlanmış petrol rezerviyle dünyada ilk sırada yer alırken bunu 266 milyar 200 milyon varille Suudi Arabistan, 168 milyar 900 milyon varille Kanada ve 157 milyar 200 milyon varille İran takip etmektedir. Venezuela doğalgaz rezervleri bakımından da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Ülke 6,4 trilyon metreküp doğalgaz rezerviyle dünyada yedinci sırada yer almaktadır. Küresel doğalgaz rezervi sıralamasında en yüksek rezerve sahip ülke ise 35 trilyon metreküple Rusya olurken, onu 33,2 trilyon metreküple İran ve 24,9 trilyon metreküple Katar takip etmektedir.

Petrol Sektörü ABD’nin Ambargosunun Hedefinde!

Venezuela, 1999 yılında göreve gelen devlet başkanı Hugo Chavez ile enerji sektöründe millileştirme çalışmaları hız kazanmışken Chavez döneminde petrol arama ve üretim hizmetleri devlet tarafından yapılmaya başladı. Washington ve Caracas ile ilişkilerin farklı bir boyut kazandığı bu dönemde Chavez, başarısız bir darbe girişimine maruz kaldı. 2002 yılındaki bu darbe girişiminden ise ABD sorumlu tutulurken iki ülke arasındaki ilişkiler kopma noktasına geldi. Chavez’in 2013 yılından ölümü sonra sı yönetime geçen Nicolas Maduro ise Washington yönetiminin ambargolarının hedefi oldu. Beyaz Saray yönetimi, Maduro’nun da aralarında bulunduğu 40 kişiye yolsuzluk ve politik baskı suçlamasıyla yaptırım uyguladı. Ayrıca ABD Hazine Bakanlığınca Venezuela’ya kredi sağlanmasının, bu ülkeden tahvil alımının ve ülkenin petrol sektörüne yatırım yapılmasının yasaklandığı bir dizi finansal yaptırım devreye alındı. Maduro da 2017’de Chavez gibi bir darbe girişimine maruz kaldı. Bu başarısız girişimin ardından Maduro, Mayıs 2018 tarihinde yapılan seçimle yeniden başkanlık koltuğuna oturdu. Son olarak Washington yönetiminin Maduro’nun meşruiyetini kaybettiğini ve ülkenin geçici başkanı olarak Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’yu tanıdığını ilan etmesi sonrasında, Maduro, ABD ile tüm diplomatik ilişkileri kestiklerini, ABD’li diplomatların ülkeyi 72 saat içinde terk etmelerini istediğini açıkladı. Beyaz Saray’ın, ülkede yönetimin değişmesini sağlayabilmek için Venezuela’dan petrol alımını durdurmak ya da ülkenin tüm petrol ihracını İran’a uygulananlara benzer bir yasak silsilesiyle bitirmek gibi seçeneklerin de dahil olduğu bir dizi yaptırımı gündemde tuttuğu ifade edilmektedir.

Petrol Üretimi Giderek Düştü

ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) verilerinden derlenen bilgiye göre, Venezuela 2017 yılında günlük yaklaşık 1 milyon 700 bin varil petrol ihracatı gerçekleştirirken bu ihracatın yaklaşık 670 bin varili ABD’ye, 380 bin varili Çin’e ve 330 bin varili de Hindistan’a gerçekleştirildi. Venezuela’da yıllar içinde petrol üretimi de giderek düşüş gösterdi. Ülkede 2007 yılında 3 milyon 237 bin varil olan günlük petrol üretimi 2017 yılında 2 milyon 110 bin varile geriledi. Dünyanın en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerinin olduğu Güney Amerika ülkesi Venezuela’nın küresel petrol üretimindeki payı ise yalnızca yüzde 2,3 seviyesindedir. Diğer yandan petrol fiyatları, Venezuela’daki krizin derinleşmesinin ardından yükselişini üçüncü güne de taşırken OPEC’in dünya petrol arzını dengeleme sürecini daha karmaşık hale getirme riski taşıyan Venezuela’daki derinleşen krizin, ABD’de ham petrol stoklarındaki beklenmedik artışının ağır basmasından sonra 3 gündür yükselişini sürdürmektedir.