Dünkü Taraf gazetesinin ‘Otomobil’ bölümünde, “Üretmek değil, yaşatmak zor” başlıklı bir haber vardı. Buna göre 40 ülkede otomobil üretimi yapılıyor. Ancak sadece 16 ülkenin markası var: ABD, Almanya, Fransa, Japonya, Britanya, İtalya, Güney Kore, Çin, Hindistan, Rusya, İsveç, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Malezya, İran, Romanya…
Bizim bazı yöneticiler ve onları yağlayan medyacılar, Türkiye’yi “bu 16 ülkenin arasına” sokmak istiyor.
Dikkat ederseniz, yukarıdaki cümlede, “bu 16 ülkenin arasına” sözüne vurgu yaptım. Niye?
Çünkü Türkiye’nin kendi otomobilini üreterek kendi markasını oluşturması mümkün… Ama bunu asla “bu 16 ülkenin arasına” girmeye çalışarak yapamaz.
Farkındayım. Tuhaf bir cümle oldu: Hem kendi otomobilini üretmek, hem de “bu 16 ülke arasına” girmemek, ne anlama geliyor? Anlatmaya çalışayım:
Bu medeniyet bitecek
Sözü edilen 16 ülke, benzeri
Milyonlarca yıl önce yok olan ormanlar, zamanla petrole ve doğalgaza dönüşmüş durumda. Biz de bunları kullanarak devasa bir medeniyet yaratmış bulunuyoruz.
Eğer Türkiye fosil yakıt kullanan bir motora dayanarak kendi otomobilini üretirse… Sözü geçen 16 ülke arasına girmesi ya imkânsızdır ya da astarı yüzünden pahalıya gelir.
Çünkü fosil yakıta dayalı motor teknolojisinin bütün hakları çoktan satın alındı… Ayrıca dünya pazarları da paylaşılmış durumda.
Peki, ne yapmak gerekiyor?
Aslında görünen köy kılavuz istemez: Eğer illa da kendi otomobilimizi üreteceksek… Fosil yakıtlı motor teknolojisini bir yana bırakıp… Alternatif bir yakıtla çalışan motor fikri üzerinde çalışmamız şart.
Alternatif yakıtlar
Nedir alternatif yakıtlar? Örneğin elektrik… Örneğin hidrojen… Örneğin bor… Tabii bunlar lafın gelişi verilen misaller. Belki de bambaşka bir yakıt keşfedilecek.
Bu da şu anlama geliyor: Üretimini, dağıtımını, pazarlamasını fosil yakıtlara göre düzenlemiş olan girişimcilerden yepyeni bir teknoloji için çalışmalarını beklemek yanlış olur.
Örneğin Koç Grubu… Bırakın onlar bildikleri işi, bildikleri gibi yapsın… Statükodan devrim yapması beklenir mi?
Yeniyi yeni kafalar üretir
Hep verilen örnektir: IBM firması şirketler için büyük bilgisayarlar yapıyordu… Microsoft ile birlikte ev bilgisayarları gelişti…
Yeni teknolojileri; yeni mucitler, onları anlayan yeni girişimciler ve yeni şirketler geliştirir. Eskilerden, yeniyi yapmalarını istemek eşyanın tabiatına aykırıdır.
Bugün yerli otomobil konusunda fikir beyan eden 10 kişiden 9′u olmayacak duaya amin demekte. Çünkü söylediklerine baktığınızda, zihinlerinde fosil yakıtlı motor olduğunu görüyorsunuz.
Kusura bakmayın ama… Eğer kafanızda fosil yakıt varsa, siz zaten fosilsiniz demektir!
Hükümet yerli otomobili üretecek babayiğit bulmaya çalışmak yerine… Önce stratejiyi belirlemeli… “Geleceğin otomobil motoru hangi yakıtla çalışacak” sorusuna cevap vermeden de strateji filan belirlenemez.
Kaynak: Enerji Enstitüsü