Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Doğu Akdeniz doğalgazının taşınması için en iyi seçeneğin Türkiye üzerinden geçecek bir boru hattı olacağını söyledi. Yıldız, bu gazın LNG olarak taşımanın sürdürülebilir olmayacağı görüşünde. Taner Yıldız, TV Net kanalına siyaset ve enerji gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye`nin içinde bulunduğu bölgenin sıkıntılı, sıcak bir zeminde ilerlediğini ifade eden Yıldız, son zamanlarda yaşanan gelişmelerin bölgeye ilişkin topyekün bir çalışmanın parçaları olduğunu vurguladı.
İSTİKRAR YA DA TERSİ…
17 Aralık ve sonrasında yaşananları çok sade ve basit gerekçelere bağlamanın doğru olmayacağını kaydeden Bakan Yıldı
Dünyada ekonomiler globalleşirken politikaların ulusallaştığına işaret eden Bakan Taner Yıldız, Türkiye`nin de uluslararası arenada yaptığı çok farklı işler olduğunu anlattı. Yıldız şöyle dedi:
“Türkiye bir yandan Rusya ile doğalgaz işi yapıyor. Karadeniz`de Güney Akım`a izin veriyor. Bir yandan da ABD ile Karadeniz`de petrol arıyor. Japonya ile nükleer yapıyor, Brezilya ile farklı bir ticareti var. Güney`de İsrail ile bir proie yapma ihtimali beliriyor. Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs, bölgede çıkacak doğal kaynakların bütün gelirlerini paylaşmak şartıyla müzakereye başlıyorlar. Düşünün, bu kadar hadisenin olduğu bölgedeyiz. Suriye`yi saymıyorum, orada çok ciddi bir kaos var. Irak`ta her gün 50 kişinin öldüğü patlamaları gazeteler birinci sayfalarına almıyor. İnsanlar alıştılar. Ne kadar olumsuz bir tablo. Böyle bir hadisede 17 Aralık`ın basit gerekçelerle açıklanması mümkün mü? Akılcı olmaz.”
UKRAYNA`DA SİYASİ SORUNLAR ENERJİDEN İZOLE EDİLİR
Bakan Yıldız, Ukrayna ve Kırım`daki gelişmelerin Türkiye`yi enerji sıkıntısına sokup sokmayacağı sorusu üzerine Ukrayna`nın toprak bütünlüğünün Türkiye için önemli olduğunu ve bu konuda gerekli açıklamaların da yapıldığını anlattı. Yıldız, daha sonra şunları söyledi:
“Türkiye, enerjisinin yarısını doğalgazdan elde ediyor. Doğalgazın yarısını Rusya`dan alıyor. Rus gazının yarısını da Batı Hattı`ndan, Ukrayna üzerinden alıyor. Yani Türkiye`nin aldığı kaynağın yüzde 12.5`i oradan geliyor. Ukrayna`da yaşanacakların tabii ki ülkeye bir yansıması olur. Bahar gibi davranamayız. Rusya ve Ukrayna arasındaki olası bir krizin doğlgaz akışıyla ilgili iki temel hattı etkileyeceğini görürüz. Bir yandan Bulgaristan üzerinden Türkiye`ye gelen hat, biri de Baumgarten`a giden Avusturya`ya giden hat. Her ikisi de çok etkilenirler. Yaklaşık 14-15 milyar m3 gaz alacağız bu hattan. Bundan çok etkileriniz. AB de çok etkilenir. Ama ben bunu öngörmüyorum. Oradaki sorunlar enerjiden izole edilir. Ülkeler bunu enerji başlığına taşımazlar, onunla beraber konuşmazlar.”
RUSYA GAZ KARTINI KULLANMAZ ÇÜNKÜ PARA KAZANIYOR
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Rusya`nın enerji kartını kullanıp kullanmayacağı sorusu üzerine “Pek ihtimal vermiyorum” dedi. Rusya için Türkiye`nin çok ciddi bir alıcı olduğunu belirten Yıldız, “Biz bağış falan almıyoruz. Karşılığında dolar verip alıyoruz. Yalnızca para değil mesele. Rusya ile Suriye konusunda aynı şeyleri düşünmüyor olabiliriz. Ama enerji işinde pekçok iş yapıyoruz” diye konuştu. Rusya`nın Ukrayna`da nükleer santrallerle, doğalgaz depolamalarıyla ilgili çok fazla faaliyeti de bulunduğuna dikkat çeken Taner Yıldız şöyle konuştu:
“Ukrayna`ya gaz vermemekle Ukrayna cezalandırılmış olmaz. Onların 78 milyar metreküplük doğalgaz depoları var. İstemeden Bulgaristan, Romanya, Almanya, Bulgaristan, Türkiye zarar görebilir. O yüzden bizim öngörümüz, enerji sektörünün bu kadar karmaşık siyasi olumsuzlukların parçası olmayacağı. Enerjinin ondan ayrılacağına inanıyoruz.”
İRAN GAZININ AB`YE GEÇİŞİNİ DESTEKLİYORUZ
Taner Yıldız, enerji koridorları açısından taşıdığı önem nedeniyle Batı`nın Türkiye`yi farklı bir şekilde değerlendirmeye başlayıp başlamadığına ilişkin bir soru üzerine ise şöyle dedi:
“Türkiye bunu hak ediyor. Gerek coğrafyasından kaynaklanan avantajları gerekse stratejileri, politikaları ile daha güven veren bir ülke haline geliyor. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin doğalgazdaki problemlerinin çözümünün bir parçası olmak adına, çok ciddi projeler gerçekleştiriyor. Nabucco öldü mü dediler. Onun isminin ölmesi bizi ilgilendirmiyor. Bizi bunun gerçekleşmesi ilgilendiriyor. Nabucco`nun hedefi neydi? Azeri gazını Türkiye üzerinden Batı`ya aktarmaktı. Ne yapıyoruz şimdi? Aynı gazı TANAP üzerinden yine o ülkelere vereceğiz. Ne değişecek? Biz ismi için yapmıyoruz bu projeyi. Kendisi için bu işi yapıyoruz. Türkiye yoluna devam ediyor. İran gazının Avrupa`ya geçmesini de destekliyor Türkiye.”
ENERJİ BAŞLIĞINI AÇMAMASI AB`NİN KREDİBİLİTESİNE ZARAR
Tüm bunların Avrupa Birliği`nin müzakere başlığını açmamasının siyasi gerekçelerden kaynaklandığının en büyük kanıtı olduğunu ifade eden Taner Yıldız, “Türkiye, masa üzerindeki evrakların çok ötesinde, müzakere başlığının açılmasını hak etmiştir. İster açsınlar ister açmasınlar, onların kredibiliteleriyle ilgili bir mesele” diye konuştu.
İRAN-BATI YUMUŞAMASI NE GETİRİR?
İran ile ABD arasındaki yumuşamanın sonuçlarını da değerlendiren Bakan Taner Yıldız, “Türkiye`ye ne katar? Bir kere dünyaya çok şey katar. Bundan dört yıl önce, İran`a yönelik yaptırımların bu şekliyle devam edemeyeceğini, zaten illegal olarak bu yaptırımların delindiğini, bunu yapanların da birtakım batılı şirketler olduğunu söylediğimizde bizi herkes yadırgamıştı. Bunun normalleşmesine dönük mutlaka herkes çaba sarfedecektir dediğimizde yadırganmıştı. Biz İsrail ile İran yönetimlerinin bir araya gelme ihtimalini hiç konuşur muyduk? Şimdi bunlar gündeme geldi. İran ile ilgili yaptırımların azalmasıyla birlikte İran`ın dünya ile ilişkisinin iyileşeceğine inanıyorum.”
BORU HATLARI BİRBİRİNİN RAKİBİ DEĞİL
Türkiye`nin diğer OECD üyelerinden farklı olarak İran`la komşu olduğunu vurgulayan Yıldız, bu yüzden konuyla ilgili reflekslerinin, yapabileceklerinin de farklı olacağını anlattı. Yıldız, “İran gazını Avrupa Birliği ülkeliren taşımak üzere Türkiye üzerinden geçecek herhangi bir boru hattına olumlu baktığımızı söyleyebilirim. Diyorlar ki, bir başka proje bundan etkilenir mi? Kısa vadede tabii etkilenebilir. Ama uzun vadede etkilenmez. Tüm projeler Avrupa Birliği`nin arz güvenliğiyle alakalı. O yüzden herhangi bir sıkıntı yaratmaz. Bunlar Türkiye`nin ekonomisine de katkı sunacak” diye konuştu.
YOKLUKTA DEĞİL VARLIĞIN PAYLAŞIMINDA BİRLİKTELİK
Bakan Yıldız, Türkiye`nin Irak`ta 25 milyar dolarlık petrol arama anlaşmalarına imza attığını, ayrıca Güney Irak`ta Basra`da çıkarılacak petrolün kuzeye aktarılmasına da talip olduğunu kaydetti. Kuzey Irak ile de de özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmeler imzaladıklarını aktaran Yıldız, “Bir tartışma çıktı. Bağdat ile Erbil`in kendi arasında mutlaka anlaşması lazım dedik. Biz onay bekliyor muyuz? Hayır. Ama biz böyle bir olayla mutlaka tarafların rızasının aranması gerektiğini söyledik. Çünkü bu bölge açısından olduğu kadar her iki ülke açısından da çok önemli. Barış sürecini başlatmış olacak. Biz Kuzey Irak`ın kamu bütçesinden alamadığı paranın sistematik olarak ödenmesi için bir yapı kurgulamıştık. Tabii zaman zaman bu işle ilgili fikir yürütenler fazla olabiliyor. Ama biz açıkça söylüyoruz. Iraklı kardeşlerimizle yapacağımız çok fazla iş var. Yoklukta değil varlığın paylaşımında bir arada olmamız lazım.
Aradaki husumeti de kaldırmış olacak bir uzlaşma olursa. Kendi aralarında kuramadıkları sistem kurgulanmış olacak. Yok paylaşılmaz, var paylaşılır. Kendi lehlerine çevirecek bir anlaşma haline getirilmesi gerekiyor. Kuzey Irak ile ilgili sözleşme ve uzlaşmalar yapılırken merkezde Halkbank var. Uzlaşma gereği Halkbank devam edecek mi bir başka bankanın almak istediğini duyuruyoruz. Halkbank buna hazır. Buradan çıkarılacak petrol Türkiye`nin değil. Irak`ın. Siz üretirseniz biz iletebiliriz dedik. Nereye, uluslararası arenaya. Bunu rahatlıkla yapabiliriz dedik. Geçecek miktarı ölçün dediler. Biz ölçelim ama siz de gözetimde bulunun. Peki satılacak miktarı nasıl belirleyelim dediler, şeffaf olarak düzenli olarak yapalım dedik. Biz farklı bir şey mi söylüyoruz aynı şeyleri mi söylüyoruz. Biriken paralar nerede bloke edilsin: Biz dedik ki Halkbank`ta Ziraat`te, bir kamu bankasında dedik. Burada birikecek para. ABD bankalarında birikip buraya gelmesi isteniyor. Niçin gidip gelecek? Türkiye bu sistemi kurduysa, rağbet göreceğini düşünüyorum.”
AKDENİZ GAZI İÇİN EN İYİSİ BORU HATTI
Taner Yıldız, İsrail ve Kıbrıs adası çevresinden çıkarılacak doğalgazın Türkiye üzerinden taşınmasıyla ilgili soru üzerine şunları aktardı:
“Aklın yolu bir. Doğu Akdeniz`teki gazı sıvılaştırılarak yapmak sürdürülebilir olmaz. Sürdürülebilir olan Türkiye üzerinden yapılacak boru hattıdır. Siyasi fizibilitesinin hazır olması halinde Türkiye bunu rahatlıkla yapabilecektir. Özel sektörle birlikte yapıyorlar, yapmaya çalışıyorlar. Ama özel sektörün bunun sonunu görmeden böyle bir işe imza atması da mümkün değil. Türkiye`nin istikrarıyla beraber aynı şeyleri Güney Kıbrıs yerel yönetimi için de söylüyorum. Kuzey Güney arasındaki uzlaşı gelirlerin tamamının adanın tamamına dağıtıılıyor olması Kuzey Kıbrıs için de önemli bir çözümdür. Ama gittiğimiz yerlerde görüyoruz. tek başına lokalize ediliyor. bu olmaz. Hem Kıbrıs çevresinde hem Doğu AKdeniz`de Türkiye bir enerji merkezi haline gelir. Siyaset zaman zaman enerjinin üzerine yüktür, bazı ülkelerde enerji siyasetin üzerine yüktür. Bu çok güçlü bir projedir. Ülkeleri peşinden sürükler. Siyaseten fizibıl olması istenen bir iş rahatlıkla enerji sektörüyle birlikte ciddi rakamları yakalayabilir. ”
ENERJİ MERKEZİ TÜRKİYE HEDEFİ
Türkiye`nin ileride küresel enerji merkezlerinden birisi olabileceğini belirten Yıldız, “Çünkü Türkiye`de çizilmiş enerji strateji ve politikaları bunu gösteriyor. 1902 ilk elektrik santrali kuruluyor. Fiili olarak 100 yıllık bir yapı, bize 31500 MW enerji santrali kurdu. Son 11 yılda 32500 MW kurulu güç kurduk. Bu gelişme değil de ne? Bunun hep birlikte yapılabileceğine inanıyorum. 2023 yılı hedeflerine 118 milyar dolarlık yatırımla birlikte ulaşacağına inanıyorum. Ve Türkiye gelişmiş bir ülke olacaktır.”
Uluslararası camiada Türkiye`ye duyulan güvenin azalmayacağına inandığını belirten Yıldız “Çünkü çok hızlı bir büyüme yaptı Türkiye. Bizi kendi halimize bırakmak istemeyenler olacaktır. İlk 17 Ekonomi arasına giriyorsanız, kusura bakmayın, oyuncular değişecektir. Onlarla muhataplık çok önemli. 17 arasına girince muhataplığı değişmiştir ama aynı zamanda birçok alanda çok doğru yerlerde yer almak üzeredir Türkiye. Doğru yaparak güçlendiği için daha da doğru yapacaktır. Ben yatırımcılarımızın uluslararası sermayenin girişinin 118 milyar dolarlık yatırımların mutlaka gerçekleşeceğini düşünüyorum. Çok daha fazlasını hak ediyoruz ve inşallah yapacağız” dedi.
Kaynak: Enerji Günlüğü